Bir anlık yaşamı kalmış kişinin artık gizleyecek bir şeyi yoktur.
"Polisiye hikayeler aslında çok saçma şeylerdir," dedi Battle kayıtsızca. "Ama insanları eğlendirirler." Bir anlık bir duraklamadan sonra, "Bazen faydalı olabiliyorlar," dedi. Anthony merakla, "Nasıl yani?" dedi. "Polislerin aptal olduğu iddiasını doğruluyor. Cinayet gibi amatör bir dava aldığımızda gerçekten çok yararlı oluyor."
Sayfa 188Kitabı okudu
Reklam
Oysaki şerefle bitirilmesi gereken en asil görev hayattır. Bir lokma ekmek için şerefini çiğnetmeye, bir anlık eğlence için servetini tüketmeye, bir zamanlık mevki için el ayak öpmeye, insanları ezip geçmeye, günlük menfaatler için onurunu terk etmeye, bir kısım insanlara kızıp bütün insanlara düşman olmaya değmez bu hayat.
Gündeliğin akışında böyle anlık çarpışmalar, hesaplanmamış karşılaşmalar, rastgele kesişmeler, beraberliklerine bir hikaye derinliği katar, içinde yaşanılan ânı mutluluğun kendine özgü ışıltısıyla parlatırdı. Ayrılık sonralarında hatırlandığında insanın içini en çok acıtıp yakan da ne yazık ki bir zamanlar insanı çok mutlu etmiş olan bu anlardı. Yaşamın, verdiğini geri alması demekti bu.
Sayfa 125Kitabı okudu
"Bir anlık acıları göze almazsak sürekli acılardan kurtulamayız."
Onu anlık bir hevesle, birine ya da herhangi bir şeye çılgınca bir duygulanışla, hatta bastırılmışlıkla suçlamak büyük haksızlık olurdu.
Reklam
39 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.