Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Böyle bir geceyi bütün varlığımızla içemeyişimizin sebebi, kafamızı bir çok saçma şeylerin doldurmuş olmasıdır. On bin, yirmi bin sene evvelki insanlar gibi olabilsek, tabiatı onların gözüyle görsek, muhakkak ki şimdi burada böyle sükûnetle oturamazdık. Onlar güneşi, ayı, falanca büyük tepeyi veya filan bulutu ve yıldırımı babalarının hayrına mı Allah yaptılar? Onlar tabiatta saklı duran ruhu bizden iyi anlamışlardır. Halbuki bizim bunu yapmamıza imkan yok. Minimini kafalarımız ukalaca kitaplar, birbirinden çürük bilgiler, neticesi olmayan hesaplar ve Allah kahretsin karmakarışık menfaat düşünceleri dolduruyor... Söyle, hangi ilim, hangi şiir, hangi aşk, hangi devlet bu manzaradan daha güzel, daha muhteşemdir? Buna rağmen burnumuzu kaldırmadan bozuk kaldırımlarda yürüyüp gitmekte devam ediyoruz. Dünyadaki insanların acaba kaç binde biri şu anda başına aya çevirmiştir? Halbuki her şeyi, herkesi görüyor ve gafletimizin üstünde o tatlı, o iyi tebessümü serpiyor. Dikkatle baksam onun parlak çehresi üzerinde birçok şeyler göreceğimi zannediyorum.
1 Nisan şakasının kökeni
1564 yılında Fransa Kralı IX. Charles, takvimi değiştirerek yıl başlangıcını Ocak ayının birinci gününe aldı. O zamanki iletişim şartlarında bazı insanların bundan haberi olmadı, bazıları ise bu kararı protesto etmek amacıyla eski adetlerine devam ettiler. l Nisan'da partiler düzenlediler, birbirlerine hediyeler verdiler. Diğerleri ise bunları Nisan aptalları olarak nitelendirip bu güne 'Bütün Aptalların Günü' adını verdiler. Bu günde diğerlerine sürpriz hediyeler verdiler, yapılmayacak bir partiye davet ettiler, gerçek olması mümkün olmayan haberler ürettiler. Yıllar sonra takvimin ayları yerine oturup, Ocak ayının yılın ilk ayı olmasına alışılınca, Fransızlar l Nisan gününü kendi kültürlerinin bir parçası olarak görmeye başladılar. Adeti gittikçe süsleyerek, zenginleştirerek ve yaygınlaştırarak devam ettirdiler. Bu adetin İngiltere'ye ulaşması yaklaşık iki yüzyıl sürdü, oradan da Amerika'ya ve bütün dünyaya yayıldı. l Nisan şakalarının sembolünün 'Nisan Balığı' olmasının nedeni ise Mart ayının sonlarına doğru, Güneş'in Balık Burcu'nu terk ediyor olmasıdır.
Reklam
Yüreğinden başka silahı olmayan öğretmenlere...
Taşlar bağlı, itler serbest, ayı kapanları boş, kuşlar kafeste, bilenler suskun, bilenler köle...
Sayfa 64 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
ŞAHİN BEY'İN FRANSIZ KOMUTANINA MEKTUBU
” Kirli ayaklarınızın bastığı şu toprakların her zerresinde bir damla Türk kanı karışıktır. Her bucağında bir atanın mezarı vardır. Adı belli olmayan zamanlardan beri Türkler bu topraklarda yaşamaktadır. Türk bu topraklara, bu topraklar da Türk’e ısındı, kaynadı. Sade siz değil, bütün dünya bir araya gelse, bizi bu topraklardan ayıramaz. Sonra sen hiç ömründe Türk, esir yaşamaz diye duymadın mı? Namus ve hürriyet için ölüme atılmak ise bize, Ağustos ayı sıcağında soğuk su içmekten daha tatlı gelir. Sizler canı kıymetli insanlarsınız. Çatmayınız bize. Bir gün evvel topraklarımızdan savuşup gidiniz. Yoksa kıyarız canınıza."
~Âşk' ın Yorulması~
Sevgiliyi bırakıp da yola düşmek, ayı bırakıp da kuyuya girmek güç geliyordu ona. Günden güne ümitsizlenmede, yol kendisine fersah fer­sah uzamadaydı. Gayret, hiçbir şeye ihtiyacı olmayan Allah'ın lûtfu biter mi, ümit kesmemek gerek. Durmayıp gidenler, maksada erişirler; başıboş dolaşanlar, bir inci bulurlar elbet.
En Önemli 100 Çocuk Kitabı
1. Küçük Prens 2. Küçük Kara Balık 3. Alice Harikalar Diyarında 4. Şeker Portakalı 5. Pal Sokağı Çocukları 6. Tom Sawyer'ın Maceraları 7. Pinokyo 8. Charlie'nin Çikolata Fabrikası
Reklam
Mevlid Kandiliniz Mübarek Olsun
Mefhar - i Mevcudât, Hazret-i Fahr-i Alem Muhammed Mustafâ râ Salevât Allâh adın zikredelim evvela Vacib oldu cümle işte her kula Allâh adın her kim ol evvel anâ Her işi âsan eder Allâh anâ
Tabiat ana
Onlar güneşi,ayı,falanca büyük tepeyi babalarının hayrına mı Allah yaptılar ? Onlar tabiatta saklı duran ruhu bizden iyi anlamışlardır. Halbuki bizim bunu yapmamıza imkan yok. Minimini kafalarımızı ukalaca kitaplar,birbirinden çürük bilgiler,neticesi olmayan hesaplar ve Allah kahretsin,karmakarışık menfaat düşünceleri dolduruyor.
"Böyle bir geceyi bütün varlığımızla içemeyişimizin sebebi, kafamızı birçok saçma şeylerin doldurmuş olmasıdır. On bin, yirmi bin sene evvelki insanlar gibi olabilsek, tabiatı onların gözüyle görsek, muhakkak ki şimdi burada böyle sukunetle oturamazdık. Onlar güneşi, ayı, falanca büyük tepeyi veya filan bulutu ve yıldırımı babalarının hayrına mı Allah yaptılar? Onlar tabiatta saklı duran ruhu bizden iyi anlamışlardır. Halbuki bizim bunu yapmamıza imkan yok. Minimini kafalarımızı ukalaca kitaplar, birbirinden çürük bilgiler, neticesi olmayan hesaplar ve Allah kahretsin, karmakarışık menfaat düşünceleri dolduruyor... Söyle, hangi ilim, hangi şiir, hangi aşk, hangi devlet bu manzaradan daha güzel, daha muhteşemdir? Buna rağmen burnumuzu kaldırmadan bozuk kaldırımlarda yürüyüp gitmekte devam ediyoruz. Dünyadaki insanların acaba kaç binde biri şu anda başını aya çevirmiştir? Halbuki o her şeyi, herkesi görüyor ve gafletimizin üstene o tatlı, o iyi tebessümünü serpiyor. Dikkatle baksam onun parlak çehresi üzerinde birçok şeyler göreceğimi zannediyorum.
691 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.