Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Siz böyle kitaplar okumaya nasıl alıştınız?” “Gayet basit! Her gün yemek yemeye nasıl alıştıysam! Her gün bir şeyler yiyorum. Niçin? Midemi doyurmak için. Bilir misin, insanın midesi gibi kafası da acıkır. Kafayı doyurmak için de okumak gerekir. Bu yüzden okuyorum.”
Sayfa 110Kitabı okudu
Yaş otuz beş! Yolun yarısı eder. Dante gibi ortasındayız ömrün. Delikanlı çağımızdaki cevher, Yalvarmak yakarmak nafile bugün, Gözünün yaşına bakmadan gider. Şakaklarıma kar mı yağdı ne var? Benim mi Allahım bu çizgili yüz? Ya gözler altındaki mor halkalar? Neden böyle düşman görünürsünüz, Yıllar yılı dost bildiğim aynalar? Zamanla nasıl
Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"... neden hiçbir iş yapmıyorsun? Raskolnikov isteksiz isteksiz, sert bir sesle: - Yapıyorum, dedi. - Ne yapıyorsun? - İş yapıyorum. - Ne işi yapıyorsun? Delikanlı biraz sustuktan sonra ciddi bir eda ile: - Düşünüyorum..."
Sayfa 41 - Dionis YayınlarıKitabı okudu
İş
-Yapıyorum... -dedi. -Ne yapıyorsun? -İş... -Ne işi? Delikanlı bir süre sustuktan sonra ciddi bir sesle: -Düşünüyorum, -dedi.
Sayfa 35 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
-Nasıl bir dünya arzuluyorsunuz? -Nasıl bir dünya mı? Haksızlıkların olmadığı bir dünya... İnsanların hepsinin mesut olduğu, hiç olmazsa iş bulduğu, doyduğu bir dünya... Hırsızlıkların, başkalarının hakkına tecavüz etmelerin bol bol bulunmadığı... Pardon efendim! Bol bol bulunmadığı ne demek? Hiç bulunmadığı bir dünya... Sevilmeye layık, küçücük kızların orospu olmadığı, geceleri hacıağaların minicik kızları caddelerden yirmi beş lira pazarlıkla otellere götürmediği, her genç kızın namuslu bir delikanlı ile konuşabildiği, para için namus, ar, haya, hayatın, gece, gündüz satılamadığı bir dünya... Kafanın, kolun çalışabildiği zaman insanın muhakkak doyabildiği,eğlenebildiği bir dünya... İçinde iyi şeyler söylemeye, doğru şeyler söylemeye salahatiyle kıvranan adamın, korkmadan ve yanlış tefsir edilmeden bu bir şeyleri söyleyebildiği bir dünya...
Sayfa 21 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
"Şimdiki zaman ortalama insanın parlak zamanı, duygusuzluğun, terbiyesizliğin, saygısızlığın, tembelliğin, iş yeteneksizliğinin, armut piş ağzıma düş deyince her şeyin önüne gelmesini isteme ihtiyacı duyan bu kuşağın devridir. Kimse bir şeyin üzerine durup düşünmüyor; kendine bir ülkü edinen de çok az."
Reklam
Delikanlı ülkesinde söylenen eski bir atasözünü anımsadı: " En karanlık an, şafak sökmeden önceki andır. "
Sayfa 137 - Can yayınları 155, son satırKitabı okudu
"Kibar delikanlı, sevmek doğaldır ama insanca sevmelisiniz."
"Delikanlı fazlaca teşekkür etmeden gitti, kendi elleriyle taşıdığı yükün değerinden bihaberdi."
Sayfa 46 - KültürKitabı okudu
Rüzgarın özgürlüğünü kıskandı delikanlı ve onun gibi olabileceğini anladı. Kendisinden başka hiçbir şey engel değildi buna.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.