Çürükler büyük olasılıkla birkaç gün sonra tamamen ortaya çıkacaktı; o zaman her yanı dövmeli Yeni Zelandalı Maori savaşçıları kıskançlıktan çatkayabilirdi.
8. Bölüm [Ay Ülkesi]
[ı] ikinci adımı güzel sözle atınca mâh payeye [gökyüzünün, cennetin ikinci katı, ay ülkesi], güzel sözlerin yurduna vardım. Kutsalların ulu divanına erişip onları gördüm. [2] Kutsal Surûş ve tanrı Âzer’e, “Burası neresi ve bu ruhlar kimlerin ruhları?” diye sordum.
[3] Kutsal Surûş ve tanrı Âzer, “Burası ay ülkesi ve bu ruhlar
Biz HDK'ler, kendimizi savaşçılarla kıyaslayarak hem kendimize hem de diğerlerine büyük haksızlık etmiş oluruz. Bizim gücümüz farklıdır ancak çoğunlukla daha etkilidir.
Menzoberranzan...
Tıer Breche iki millik mağara zemininin en yüksek noktasıydı ve Menzoberranzan’ın geri kalan kısmının panoramik bir manzarasını izlemeyi olası kılıyordu. Akademinin bulunduğu yer oldukça dardı ve sadece drow okulunu oluşturan üç yapıyı barındırıyordu. Arach-Tinilith, Lloth’un örümcek şekilli okulu, Sorcere, zarif çizgilere sahip, pek çok sivri külah şeklinde çatısı olan büyücülük kulesi, ve Melee-Magthere, erkek savaşçıların sanatlarını öğrendikleri, nedense sade, piramit şekilli bina...
Uyanık oldugu saatlerin, genç bir ögrencinin hizmet görevleriyle meşgul olmadığı tüm zamanlarını idman yaparak geçiriyordu. Bu görevler her geçen yıl daha da azalıyordu, en genç öğrenciler en çok çalışanlardı, ve Drizzt özel idman için gittikçe daha çok vakit buluyordu. Kılıçlarının dansı ve hareketlerindeki ahenk onun için bir şölendi. Palaları
"...Atamın qəbrinə and olsun, mənə bircə ay səlahiyyət verilsə, xalqın malını soyub var-dövlət yığan, yığdığı pulla qudurub xalqın izzəti ilə, namusu ilə oynayan bütün şərəfsizləri Bakının küçələrindəki yol fənərlərinin dirəklərindən asdıraram. Özü də bilirsiniz necə? Diri-diri, bir ayaqlarından asdıraram onları. Və tapşıraram ki,