"Bir öpücük de," dedi Rose, "müzik gibidir. Zamanı
durdurur.. Bir gönül ilişkim olmuştu, deyiverdi. "Bir yaz. Meyve bahçesinde çalışan biriyle. Öpüşüp koklaştık ama ona aşık değildim. Birine aşık olduğunda, tek bir öpücük dünyayı durdurabilir derler. Buna inanıyor musun?"
Sayfa 136Kitabı okudu
Gülseli İnan - Omega Kapısından Giriş
Günlük yaşamına hafif bir edayla başlıyor , güneşi her gün sevgiyle selamlıyor ancak gün ilerledikçe yakın çevresinde ona akan terslikler karşısında gün sonunda kendisini gül bahçesinde yerde yatarken buluyordu . Taşıyamadığı yığınla olgu , şey , varoluş yasaları onu derinden kıskıvrak yakalayıp yere seriyordu (Okur notu : Ah canım Nilgün ablam , o dönemde yaşayabilseydim eğer yüklerdim tüm derdini sırtıma ölürdüm senin yerine , seni sevmekte ölüyorum canım Nilgün ) o ise içinde aşktan başka bir şey olmadığı bir yaşam düşlüyordu.
Okur notu : Özlüyorum seni çiçek kadın
Kusursuz kadın
Her zerremle özlüyorum
Yaşayabilseydim eğer o dönemde
Bulurdum seni , şimdi de buluyorum gerçi ruhunu ruhumda
Ama o dönem varolmuş olsaydım
Her şey çok daha farklı olurdu
Canım Nilgün
Sayfa 266Kitabı okudu
EĞER, 400 öğrenci, her sabah aynı okulun bahçesinde toplanıyorsa bu tesadüf değildir...
Eğer, o 400 öğrenci, hep aynı öğrencilerden oluşan 20'şerli 20 ayrı grup halinde ayrılıp, bahçenin hep aynı yerlerinde, yan yana 2 kişilik sıralar oluşturuyorlarsa, bu da tesadüf değildir.
Eğer, 20 kişiden oluşan bu 20 ayrı grubun her biri, okulun 20 ayrı sınıfından, hep aynı kapı numarasına sahip olan bir tanesine giriyorsa, bu da tesadüf değildir.
Eğer, bu 20 kişilik öğrenci grubundaki her bir öğrenci, her sabah sınıftaki 10 ayrı sıradan sadece 1 tanesine, her sıraya 2 kişi oturacak şe- kilde ayrılıp oturuyorsa, üstelik herkesin sırası ve yanındaki arkadaşı hiç değişmiyorsa, bu da tesadüf değildir.
Ben bu acayip dünyaya başka bir dünyadan gelen bir uzaylı falan olsaydım ve herhangi bir okulda her gün yaşanan bu tantanalı işleri görseydim, "Bu sabah böyle oldu ama bakalım yarın sabah nasıl olacak?" diye merak ederdim.
Ve bir sonraki sabah, o 400 öğrencinin, tıpkı dün sabah olduğu gibi okulun bahçesinde toplanıp gruplara ayrılması, sıraya girmesi, sınıflara dağılması ve sıralara oturmasına ikinci kez şahit olduğumda, "Bu işte kesin bir iş var!" derdim. "Burada hiçbir şey göründüğü gibi değil..."
Sayfa 127
Kendi bahçesinde dal olamayanın biri
Girmiş bahçeme ağaçlık taslıyor.
Sayfa 108Kitabı okuyor
Lisenin son günü...
Her ikisinde de mektebin bahçesinde veya Beş Mayıs gezintisinde ... bir arada çektirilmiş birkaç fotoğraftan başka elle tutulur bir hatıra kalmamıştı. Ancak kafalarında, birbirinin hayali değil, bir zamanlar şiddetle duydukları hislerin kuvvetli hatırası, hatta biraz da devamı, uzun zaman kaldı.
Sayfa 31 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
"Hikaye Christianie Prensi Muhteşem Gwendor'la ilgili" diye bilgilendirdim kendisini... "Biz yaklaşırken... O ölüyor... Seninle konuşmakta olduğum şu an hatta... Delik deşik, yaralarından kan fışkırıyor... Gwendor'un ordusu korkunç bir yenilgi yaşadı az önce... Çatışma sırasında Kral Krogold şahsen fark etti
Sayfa 33 - Yapı Kredi Yayınları
