Bilimsel kuramların olayları betimlemedeki başarısı sonucu birçok insan, Tanrı'nın evrenin bir dizi yasaya göre evrimleşmesine izin verdiği ve bu yasaları çiğneme yönünde herhangi bir müdahalede bulunmadığı inancına sahip oldu. Ancak yasalar bize evrenin başladığı anda nasıl görünmesi gerektiğini söylemiyor: saati kurup nasıl başlatacağını seçmenin halen Tanrı'ya mahsus olması mümkün. Evren bir başlangıca sahip olduğu müddetçe onun bir yaratıcısının olduğunu da varsayabiliriz. Ancak evren bir sınırı veya kenarı olmaksızın gerçekten kendi başına tamamen bağımsız bir bütünse, onun bir başlangıcı da bir sonu da olmaz: sadece var olur. Bu durumda bir yaradana gerek kalır mı?
Hipokrat şöyle diyor:"İnsanlar sara hastalığının nedenini tanrılara bağlıyor,çünkü ne olduğunu anlamıyorlar.Fakat anlamadıkları her şeyin nedenini Tanrı'ya bağlarlarsa tanrısal işlerin sonu gelmez."(eski tıp üzerine -on ancient medicine)
Sayfa 200
Reklam
“Kalem bir kazı aletidir. Bir gömü gibi kazarsın kendini ve çektirdiğin dişlerin dışında tastamam duran iskeletine ulaştığın zaman anlarsın: Evrenin sonu vardır, insanın sonu vardır. Bu dünyada her şey hep aynıdır ve bunu bilmek ölesiye sıkıcıdır.”
Şunu bil ki, dünya yaratılmış değildir. Zaman gibi dünya da yaratılmamıştır. Bir başlangıcı ve sonu yoktur. Ve kurallara bağlıdır... -Mahapurana, Jinasena (Büyük Efsane), Hindistan, 9. yüzyıl
Sayfa 258Kitabı okudu
Kozmos'un ne sonu, ne de başlangıcı vardır. Kozmos'un doğuşuyla ölümleri arasında gidip geliyoruz ve bu Kozmos sarkacının gidiş gelişinden hiçbir bilgi sızmamaktadır.
Sayfa 276Kitabı okudu
"Asıl inanılmaz olan dönemin batısından çok üstün olan Alman tekniğinin, biliminin ve örgütlenmesinin yani Nazi Almanyasının müthiş düzenine, maji ve dolayısıyla ezoterizm kavramının katılmış olmasıdır. Bu insanlar ezoterik anlayış ve etkiyle maddi ilerlemeyi başarmışlardı. Tarihte ilk kez ruh ve madde tek beden olmuştu. Ve Stalingrad'da
Sayfa 290Kitabı okudu
Reklam
Yaratıcı iş ne olursa olsun, yaratan kişi kendisini, dış evrenin bir parçası olan malzemesiyle bir tutar. Marangoz masa yaparken, kuyumcu mücevher işlerken, köylü ekin yetiştirir, ressam resmini boyarken, bu yaratıcı işlerin her birinde işçiyle nesnesi bir olur; yaratma eylemi sırasında kişi evrenle birleşir. Ama bu, yalnız üretici işler için, benim tasarlayıp yaptığım, benim sonucunu aldığım işler için geçerlidir. Çağımızda bir memurun, sonu gelmez sanayi zincirindeki işçinin çalışmasını düşünürsek işin yaratıcılığından pek eser kalmamıştır artık. İşçi makinanın ya da yönetim örgütünün bir parçası durumundadır. Artık o insan değildir o - çünkü topluma katılmaktan öte bir birleşme yoktur burada.
«İnsanlar sara hastalığının nedenini tanrılara bağlıyor, çünkü ne olduğunu anlayamıyorlar. Fakat anlamadıkları her şeyin nedenini tanrıya bağlarlarsa tanrısal işlerin sonu gelmez.» Hipokrat
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.