Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
9 MART 1987 Cumhuriyet Gazetesi. "Güney Afrika, İşte bu!" röportaj dizisinden. (Ufuk Güldemir) "Coğrafyada asıl belirleyici olan din"i tetkik için Randburg kilisesindeki rahip Ray Mc Cauley'le görüşme... diyor ki: "Isa'yı kurtarıcı olarak görmeyenin, cennete gideceğine inanmıyorum, bunu ben söylemiyorum ki Allah söylüyor. -Peki İsa'dan önce yaşamış insanlar ne olacak? Onların cennete gidip gitmeyeceği, ileride bir kurtarıcının geleceğine iman edip etmediklerine göre belirlenecek. İsa geldikten sonra ondan habersiz yaşamış ve ölmüş Pigmeler ne olacak? -ALDIKLARI IŞIĞIN DERECESİNE GÖRE KADERLERİ BELİRLENECEK.
Sayfa 68 - TelosKitabı okudu
ZİNDZİ, bundan sonra şairlerim EYLÜL koyacak kargışın öbür adını bütün nefretlerin birleşmiş dehşetiyle kınanacak her yerde ve EYLÜL'ün etkafalı her ocağa sokulan kemikten maşaları halkın kızgın ateşinde çatır çatır yanacak ama ben, bir yanı tutsak türkü bir yanı özgür destan metinleri karalayan ben EYLÜLCÜ'ler dışında kimseye EYLÜL değsin canınıza diyemem Haziran 87-Mayız 88 Not: Bu şiirin Güney Afrika'yla ilgili bölümlerinin yazımında Ufuk Güldemir'in Cumhuriyet Gazetesi'nde çıkan 'Karanlığın Kalbinden' adlı anı-röportaj yazısından faydalandım.
Reklam
Bu arada Milliyet gazetesinin 17 Nisan 1995 tarihli sayısında Ahmet Altan’ın bir makalesi yayınlandı. ‘Atakürt’ başlığı taşıyan bu makale büyük yankı uyandırdı ve bazı kesimlerden şiddetli tepki gördü. Milliyet gazetesi sahibi Aydın Doğan, genel yayın yönetmeni Ufuk Güldemir’den, Ahmet Altan’ın yazılarına son verilmesini istedi. Bu isteği kabul etmeyen Ufuk Güldemir, genel yayın yönetmenliği görevinden ayrıldı. Daha sonra da Ahmet Altan’ın işine son verildi. Bunun üzerine Yazı İşleri müdürü Alev Er ve aynı gazetenin yazarı Can Dündar bu duruma tepki olarak görevlerinden ayrıldılar.
Özal'ın laiklik atağı başlattığı günlerde Ufuk Güldemir'in 6 Şubat 1 990 günlü Cumhuriyet'te yayımlanan haberinde, CIA'nın yan kuruluşu olan RAND Corporation, PKK'ya Marksizm'i bırakın İslam'a yönelin öğüdünü veriyordu: Eğer mi litan Kürt grupları Marksizm yerine İslami ideolojiyi bayrak yaparlarsa, Kürtleri devlete karşı mobilize etme şansları yüksektir.
Sayfa 435 - Otopsi YayınlarıKitabı okudu
Gazeteci Ufuk güldemir güney Afrika'da araştırma yaparken "kâfir" sözcüğü ile karşılaşmasını şöyle anlatıyor: Bu sözcükle tanışma, rehberin bir lokantayı kastederek "oraya kâfirler de gider" demesiyle başlıyordu. Afrika dilinde diyordu Güldemir "inançsız" anlamına gelen bu sözcüğün bizim mensup olduğumuz coğrafyaya ait olduğunu öğrenince de şaşırma sırası ona gelmişti. Daha sonra Pretoria kütüphanesinde ki etimolojik araştırma, bu sözcüğün yıllar önce bu kıtanın doğusunda at oynatan Arap tüccarlarının siyahlara hitap biçiminden, beyaz Afrikalılar'a miras kaldığını ortaya çıkarmıştı. Demek ki, sadece "kâfir" sözcüğünün kökeni için değil, ırkçılığın kökeni açısından bile Müslüman esir tüccarları dahil dinler tarihine geri gitmek gerek. (Cumhuriyet gazetesi 9 Mart 1987)
Zaman: Bu noktadaki telkinler global planda müdahalenin temelini oluşturmuş olabilir mi? Muhsin Yazıcıoğlu: Evet. Şimdi biz 12 Eylül Harekatının tek başına mevcut kurulu düzeni ayakta tutmak isteyenler tarafından, sadece onların arzu ve istekleri doğrultusunda olduğu kanaatinde değiliz. Bir defa 12 Eylül öncesindeki şartları düzeltme imkanına
Reklam
AÇIKLIK EN DOGRU YOLDUR Röportaj : Alper Gazigiray [Ahmet Haluk Dursun] Zaman, 14- 15 Şubat 1988 Zaman: Sayın Muhsin Yazıcıoğlu kısa bir tercümeihalizi verir misiniz? Nerede doğdunuz? Kaç yılında doğdunuz, öğrenim hayatınız? Muhsin Yazıcıoğlu: Bismillahirrahmanirrahim. 1954 yılında Sarkışla, Elmalı köyünde doğdum. İlkokulu orada bitirdim.
Ufuk Güldemir, "Büfeci İslam'ı
Büfeci akrabacıdır, klancıdır. Her şeyi 3 metrekare dükkânı kadar bilir. Muhasebesi 3 metrekaredir, siyaseti 3 metrekaredir, dış politikası 3 metrekaredir.
Ufuk Güldemir, "Büfeci İslam'ı
Atatürk devrimlerinden sonra burjuvazi ile din arasındaki ilişki kopunca, din köylülere kalmıştır. Oysa din sadece köylülere bırakılamayacak kadar ölümcül bir kalemdir. Türkler şu anda acıyla bu gerçeği öğreniyor. Dindar köylüler çok partili rejimle birlikte şehirlere göçüp "büfeci" olurken köylü İslam'ını da şehirlere getirmişlerdir. Bugün Türkiye'de iktidarda olan da işte bu sınıftır.
15 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.