Çöküşün arifesinde bir toplama kampında öldürülen ve Hitler karşıtı komploya katılmamış olan Alman yazar Friedrich P. Reck~Malleczewen'in bu adamlar hakkındaki acı düşüncelerine katılmamak için hiçbir nedenimiz yok. Reck~Malleczewen, neredeyse hiç bilinmeyen Tagebuch eines Verzweifelten (1947, Çaresiz Bir Adamın Günlüğü) adlı eserinde, Hitler'e yönelik suikast girişiminin başarısızlığa uğradığını öğrendikten sonra, elbette büyük bir üzüntüyle, şunları yazar: "İş işten geçmedi mi biraz beyler? Bu adamı, Almanya'nın en büyük katili yapıp işler yolunda gittiği sürece peşinden ayrılmayan sizdiniz; hiç duraksamadan istenen her yemini eden ve yüz binlerin ölümünden sorumlu olan, bütün dünyayı gözyaşlarına boğup gazap oklarını üstüne çeken bu suçluya uşaklık edecek kadar alçalan ... sizlerdiniz; şimdi ona ihanet ediyorsunuz. .... Şimdi, iflası örtbas etmek olanaksız hale gelince, kendilerine siyasi bir mazeret bulmak için, beş kuruşsuz kalan bu eve ihanet ediyorlar - iktidar peşinde koşarken yollarına çıkan her şeye ihanet eden aynı adamlar.”
Hitler'in zulmü, zorlağı altında akıtılan 6 milyon Yahudi'nin kanını üç beş Nazi elebaşının cezalandırılması, üç beşinin dünyada kaçacak yer araması, üç beşinin de kendisini öldürmesi karşılayabilir mi?
Sayfa 16
Reklam
Dördüncü Bölüm - Selim'in günlüğü
...Ben de darıldım onlara işte. Yolda, onlardan birini görünce, sıkılarak gülümsüyorum. İçimden geçenleri saklamak istiyorum. Onların içinden ne geçtiğini anlayamıyorum; yüzlerinden belli olmaz ki duyguları. Bu nedenle, yüzlerini görmek içime sıkıntı veriyor. Sıkıntıma onlar sebep oldu sanki. Hepsi de sanki hiçbir şey olmamış gibi rahatça yürüyor
Yeni taşındığı Alman evine âşık oldu. "Sanki uzun yıllardır surlarının içinde yaşıyormuşum gibi", diye yazdı Hitler daha sonra, "şehir bana çok tanıdık geliyordu."
Hitler milletimizi bizden alalı çok oldu. Bunun yanı sıra dünyada birbirine Almanlar ve yahudilerden daha fazla düşman iki millet daha yok.
Andreyev Hitler'i öngörmüş...
Şu bir kalıp sabunun öyküsü, insanlığın da öyküsü değil mi?
Sayfa 132 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam