Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Aslı kurt yavrusu yine kurt olur…
Aşağıdan Yusuf Paşam geliyor Düşmanına karşı koyan mert olur Şahin kocasa da vermez avını Aslı kurt yavrusu yine kurt olur ~DADALOĞLU
“Giden geliyor, yalnızlık baki kalıyor, anlayacağın o kırılan bir daha hiç kaynamıyor.”
Reklam
Bolu ormanları, karanlık bir deniz gibi çalkalanıyor. Ağaç denizi diye boşuna dememişler. Buralarda ister istemez Köroğlu geliyor hatıra. Bütün heybetiyle, namıyla, şanıyla koç Köroğlu… Köroğlunun Kıratını oynattığı bu yerlerde, kim bilir kaç yüzyıl sonra, bizler rahat bir otobüste, evimizde imiş gibi, konuşa dertleşe yol alıyoruz.
Ben de düştüm feleğin bir gün garip fendine, Polis jiple getirdi tımarhane bendine.. Burası başka âlem, ey kafa gel kendine, Şimdi senin de ismin tımarhane delisi... İstersen ol yüzbaşı, hâkim veya avukat, Ayol sana kim dedi büyüklere bir taş at.. Karınla kavga yapıp tatlı aşa zehir kat, Elbet şimdi olursun tımarhane delisi. Çilesiz insan olmaz,
Çok uzaklarda öten bir kuşun sesi geliyordu. Ben ne yaptım da beni böyle karşıladı Zeynep Hatun, Kesikkeli köyü? Ben ne iyilik ettim ki bu insanlara? Bir yaşlı Abdi Ağayı, ardından da Ali Sefa Beyi, şimdi de Çiçekli Mahmut Ağayı... Ben bunları öldürünce ellerine ne geçti ki, köylüler ne kazandı? Şu uyuyan, şu sabi çocuk, şu Müslüm canını dişine takmış geliyor, bir haftadır çekmediği kalmadı, anasından emdiği burnundan geldi. Acaba o İnce Memed dedikleri ben değil miyim, öyle peygamber emsali, öyle ermiş, öyle yiğit, Köroğlu, Genç Osman, Hızır Aleyhisselam, Hazreti Ali gibi bir İnce Memed daha var da, beni onunla mı karıştırıyorlar? Ben ben buradayım, şu Akdenizin kıyısında, bir karınca, bir kelebek, bir serçe kadar küçücük, yalnızım, kimsesizim. Ama İnce Memed adı dillere destan. Herkes, herkes onu seviyor. Hem öldürmek için bütün Çukurova atıyla itiyle Akçasazdaki İnce Memedi yakalamaya, Yüzbaşıya yardıma gidiyor, hem de Kesikkeli köyünde görünce... Bu ne iştir şu insanlıktaki, ne acayip iştir Yarabbim... Yakalansaydım, yakaladık, diye sevinecekler, o yakaladıkları beni kasabanın orta yerinde astıklarında da hepsi her yerden yas tutup ağıtlar yakacaklardı. Derin düşüncelere daldı.
Köroğlu’yum kayaları yararım, Halkın kılıcıyım,hakkı ararım, Şahtan,padişahtan hesap sorarım, Uykudan uyanan katılır bana.
Reklam
Bolu ormanları karanlık bir deniz gibi çalkalanıyor. Ağaç denizi diye boşuna dememişler. Buralarda ister istemez Köroğlu geliyor hatıra. Bütün heybetiyle, namıyla, şanıyla koç Köroğlu...
Çok uzaklarda öten bir kuşun sesi geliyordu. Ben ne yaptım da beni böyle karşıladı Zeynep Hatun, Kesikkeli köyü? Ben ne iyilik ettim ki bu insanlara? Bir yaşlı Abdi Ağayı, ardından da Ali Sefa Beyi, şimdi de Çiçekli Mahmut Ağayı... Ben bunları öldürünce ellerine ne geçti ki, köylüler ne kazandı? Şu uyuyan, şu sabi çocuk, şu Müslüm canını dişine takmış geliyor, bir haftadır çekmediği kalmadı, anasından emdiği burnundan geldi. Acaba o İnce Memed dedikleri ben değil miyim, öyle peygamber emsali, öyle ermiş, öyle yiğit, Köroğlu, Genç Osman, Hızır Aleyhisselam, Hazreti Ali gibi bir İnce Memed daha var da, beni onunla mı karıştırıyorlar? Ben ben buradayım, şu Akdenizin kıyısında, bir karınca, bir kelebek, bir serçe kadar küçücük, yalnızım, kimsesizim. Ama İnce Memed adı dillere destan. Herkes, herkes onu seviyor. Hem öldürmek için bütün Çukurova atıyla itiyle Akçasazdaki İnce Memedi yakalamaya, Yüzbaşıya yardıma gidiyor, hem de Kesikkeli köyünde görünce... Bu ne iştir şu insanlıktaki, ne acayip iştir Yarabbim... Yakalansaydım, yakaladık, diye sevinecekler, o yakaladıkları beni kasabanın orta yerinde astıklarında da hepsi her yerden yas tutup ağıtlar yakacaklardı. Derin düşüncelere daldı.
Sayfa 98 - YAPI KREDİ YAYINLARIKitabı okudu
Ben ne yaptım ki de… Beni ne sanıyolar?
Ben ne iyilik ettim ki bu insanlara. Bir yaşlı Abdi Ağayı, ardından da Ali Sefa Beyi, şimdi de Çiçekli Mahmut Ağayı… Ben bunları öldürünce ellerine ne geçti ki, köylüler ne kazandı. Şu uyuyan, şu sabi çocuk, şu Müslüm canını dişine takmış geliyor, bir haftadır çekmediği kalmadı, anasından emdiği burnundan geldi. Acaba o İnce Memed dedikleri ben değil miyim, öyle peygamber emsali, öyle ermiş, öyle yiğit, Köroğlu, Genç Osman, Hızır Aleyhisselam, Hazreti Ali gibi bir İnce Memed daha var da, beni onunla mı karıştırıyorlar? Ben, ben buradayım, şu Akdenizin kıyısında, bir karınca, bir kelebek, bir serçe kadar küçücük, yalnızım, kimsesizim. Ama İnce Memed adı dillere destan. Herkes, herkes onu seviyor. Hem öldürmek için bütün Çukurova atıyla itiyle Akçasazdaki İnce Memedi yakalamaya, Yüzbaşıya yardıma gidiyor, hem de Kesikkeli köyünde görünce… Bu ne iştir şu insanlıktaki, ne acayip iştir Yarabbim… Yakalansaydım, yakaladık diye sevinecekler, o yakaladıkları beni kasabanın orta yerinde astıklarında da hepsi her yerden yas tutup ağıtlar yakacaklardı. Derin derin düşüncelere daldı. Ben ne yaptım ki de… Beni ne sanıyolar?
Sayfa 98 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
58 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.