Acı çekme, yaşamımızın koşulu. Başına geldiği zaman fark ediyorsun. Onun gerçek olduğunu anlıyorsun. Tabii ki, tıpkı toplumsal organizmanın yaptığı gibi, hastalıkları iyileştirmek, açlık ve adaletsizliği önlemek doğru bir şey. Ama hiçbir toplum var olmanın doğasını değiştiremez. Acı çekmeyi önleyemeyiz. Şu acıyı, bu acıyı dindirebiliriz, ama Acı'yı dindiremeyiz.
Sayfa 59
Acı çekme, yaşamamızın koşulu. Başına geldiği zaman fark ediyorsun. Onun gerçek olduğunu anlıyorsun.
Reklam
kütüphaneci olmalıydım ben ya :)))
...Mülklerini sonuna kadar sö­mürmekten başka 1şey yoktu kafalarında. Ticari kazanç hırs­larının dışında da 1şeyler yapıyormuş gibi gösteriyorlardı kendilerini hep, kültür, evet, hatta sanatla da ilgilendiklerini söylüyorlardı, oysa gerçek her zaman sinir bozucu ve utanç ve­rici olmuştu. Her ne kadar Wolfsegg'in beş kütüphanesinde binlerce kitap varsa ve saçma 1biçimde düzenli olarak yılda üç ya da dört kez tozları almıyorsa da, kütüphanelerdeki bu kitapları asla okumamışlardı...
Yetenekli kadınlar yaratıcı hayatlarını geri alırken bile, güzel şeyler ellerinden, kalemlerinden, bedenlerinden akarken bile, hâlâ gerçek bi­rer yazar, ressam, sanatçı, insan olup olmadıklarını sorgularlar. Neyin “gerçeği” oluşturduğu konusunda kendilerine eziyet etmekten hoşlansalar bile yaptıkları her şey gerçektir. Bir çiftçi toprağa şöyle bir göz atıp ilkbaharda alacağı ürünü hesapladığında gerçek bir çiftçidir. Bir koşucu ilk adımı attığmda gerçektir, bir çiçek hâlâ ana kökünde olduğunda gerçektir, bir ağaç hâlâ çam kozalağında tohum olduğunda ger­çektir. Yaşlı bir ağaç, yaşayan gerçek bir varlıktır. Hayata sahip olan her şey gerçektir.
Sayfa 348Kitabı okudu
Şu acıyı, bu acıyı dindirebiliriz, ama Acı'yı dindiremeyiz.
Acı çekmek bir yanlış anlamadır, Acı var. Gerçek. Ona yanlış anlama diyebilirim ama var olmadığını veya herhangi bir zamanda yok olacağını varsayamam. Acı çekme, yaşamımızın koşulu. Başına geldiği zaman fark ediyorsun. Onun gerçek olduğunu anlıyorsun. Tabii ki, tıpkı toplumsal organizmanın yaptığı gibi, hastalıkları iyileştirmek, açlık ve adaletsizliği önlemek doğru bir şey. Ama hiçbir toplum varolmanın doğasını değiştiremez. Acı çekmeyi önleyemeyiz. Şu acıyı, bu acıyı dindirebiliriz, ama Acı'yı dindiremeyiz. Bir toplum ancak toplumsal acıyı -gereksiz acıyı- dindirebilir. Gerisi kalır. Kök, gerçek olan. Buradaki herkes acıyı öğrenecek; eğer elli yılı yaşarsak, elli yıldır acıyı biliyor olacağız. En sonunda da öleceğiz. Bu doğuşumuzun koşulu. Yaşamdan korkuyorum! Bazen ben- çok korkuyorum. Herhangi bir mutluluk çok basit gibi geliyor. Yine de her şeyin, bu mutluluk arayışının, bu acı korkusunun tümüyle bir yanlış anlama olup olmadığını merak ediyorum. Ondan korkmak ve kaçmak yerine onun... içinden geçilebilse, aşılabilse. Arkasında bir şey var. Acı çeken şey benlik; benliğin ise- yok olduğu bir yer var. Nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum. Ama gerçekliğin, rahatlık ve mutlulukta görmediğim, acıda gördüğüm gerçeğin, acının gerçekliğinin acı olmadığına inanıyorum. Eğer içinden geçebilirsen. Eğer sonuna kadar ona dayanabilirsen.
Nedenini bilmiyorum ama artık hissizleştim. Boğucu yalnızlık duygusundan beni kimse çekip çıkarmıyor.
Reklam
1.000 öğeden 621 ile 630 arasındakiler gösteriliyor.