Bütün bunlardan dolayı Hüsn ü Aşk hikayesinde, soyutlanmış bir Mevlev'i muhitinin anlatıldığından, "Ben-i Muhabbet" kabilesinin de reel plandaki "Mevlevi dervişleri" olabileceğinden söz etmek istiyoruz.
Buradan yola çıkarak Mekteb-i Edeb'in tekkeye, Molla-yı Cünün'un bir Mevlevi şeyhine, Zatüssuver kalesinin de dünya zevklerine, insanın dünyevi alemine tekabülünü daha iyi anlama imkanı buluruz. Ne var ki, hikayede kendisi ne önemli bir fonksiyon yüklenen Sühan böyle düşünülemez.
Sayfa 102 - Necmettin Turinay