Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
DİN-YOBAZLIK: Atsız ilk olarak 1932 yılında, "Aynı tarihî yanlışlığa düşüyoruz” başlıklı yazıda din konusuna temas eder. Konuya bir tespit ve bir soruyla girer: "Bugün din hayatta birinci safta bir rol oynamıyor. Devlet dini bit kenara atmıştır. Fakat din, halk yığınları üzerindeki büyük nüfuzunu yapmakta devam ediyor. Ve Bolşevik Rusya
ATSIZ'DA TURAN TURANCILIK: Türkçülüğün ikinci kanadı Turancılıktır. Irkçılık, Türkçülüğün "iç davası", Turancılık ise "dış davası"dır. Atsız'a göre Turancılık "Türk Birliği"dir. Daha 1934 yılında yazdığı "Yirminci Asırda Türk Meselesi” başlıklı yazının birincisi "Türk Birliği" adını taşır. Ona
Reklam
Sanat Felsefesi, Estetik, Schiller, Ressamlar
_Alçak bir takım ihtiyaçların tatmini için kullanılan yetenek, güya artistik bir şekil verir kirli bir muhtevaya. Sanatçı, zayıflık ve kötülükle insanları aldatır ve kendilerini aldatmalarını kolaylaştırır. Sahtekârdır çünkü manevî susuzluklarını temiz bir kaynaktan doyurduklarına ikna eder onları. Sanat’ın nimetinden mahrum kalınan böyle zamanlar
_Türkler, hür ve bağımsızdırlar. Gururları çok yüksektir. Gururludurlar fakat asilzadelik taslamazlar. Türklerin karakterinde büyük tezatlara rastlanır. Hem sert ve dik başlı hem de yumuşak ve sabırlıdır. Yırtıcılığı İskitlerden, yumuşaklığı da Yunan'dan almışlardır. Fetihçi ve cahil olduklarından bütün uluslara tepeden bakarlar. Aralarında
Necip Fazıl oldukça kısa boylu, gövdesine göre bacakları fazlasıyla kısa, hiç de yakışıklı sayılamayacak bir adamdı. Gel-gelelim, kendisini bir âfet, bir erkek güzeli sarardı her nedense. Ben, on dört yaşlarındayken, Necip Fazıl'ın üstündeki gömleğe göz koymuş; bu güzel mavi gömleği, benim eski bir gömleğimle değiş tokuş etmesini önermiştim.
Henry Ford, yıllar yılı, fabrikalarınıa sendika sokmam diye dayattıktan sonra göz edip bütün öteki çelik, lilstik ve akaryakıt krallarına, yükseltti gündelikleri. Tiyatro bileti, si- nema salonu, ekmek ve ilaç karnesi verdi, uyuttu hepsini. Şimdi Baltık kıyılarının ılımlı kapfr1listleri Türkiye'nin Akdeniz kıyılarına, uçakla, on ikişer günlüğüne plaja yolluyor maden işçilerini. Dünyada insanlar kitleler halinde sömürülür, köy köy öldürülürken, ikide bir yeniledikleri karılarıyla yangelip Akdeniz'in kumlarına yatarak köpüklere dalıyor, dalga geçiyor devrimin direği işçi beyler şimdi!
Reklam
Nâzım Hikmet'in Yaşamında Beş Kadın 1-).NÜZHET BERKİN- NÂZIM HİKMET 1. Ankara'da Karşılaşma Gümrük Başkâtibi İsmet Bey'le Kafkasya göçmeni Hoşnaz Hanım'ın kızı Nüzhet Berkin 1900'de İstanbul'da doğar. Dünyaya geldiği yıl babasını kaybeder. Nüzheti 11 yaşına kadar annesi Hoşnaz Hanım büyütür. Ablası Melahat Hanım,
20 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.