"Önce bana bir şeyin cevabını ver. Beni seviyor musun?"
"Neden soruyorsun? Daha bir saat önce ölmemi istiyordun."
"Ölmeni istediğimi söyledim. Asla seni sevmediğimi söylemedim."
"Arada bir fark var mı?"
"Evet. Juliette..."
"Seni seviyorum. Seni her zaman sevdim. Yalan söylediğim için özür dilerim."
"Seni özledim dorogaya. Seni çok özledim."
Ve sen şimdi kim bilir hangi aşk ülkesinin sultanısın? Çok özledim seni çook!.. Ne olur, seher yeliyle kokunu gönder bana, ne cihette olduğunu bileyim hiç olmazsa.
Şehit Serhat Gençer, 8 Ocak 1994 tarihinde sabah mevziye çıkmadan önce arkadaşı muhabere astsubayı Ömer Şahin'e yazmış olduğu bir mektubu uzatır. "Bunu aileme gönder, ben bugün o mevziden dönemeyeceğim, şehit olacağım," der. Ömer Astsubay mektubu almaz ve, "Her mevziye giden şehit mi oluyor? Hadi git deli deli konuşma,"