Başarınız; teori bu. Bolluk ve refah, yeteneğin ve kapasitenin ürünü sayılıyor. Piyangoda kazandınız mı, tamam, becerikli bir insansınız demektir. Galip gelen kişi saygı görür. Dünyaya takkeli gelin, bütün sorun burada. Şanslı iseniz gerisi kendiliğinden gelir. Mutlu olun, sizi büyük kişi sanırlar. Yüzyılımızı aydınlatan beş altı büyük istisna dışında, çağımızın hayranlığı miyopluktan başka bir şey değildir. Yaldız, altın yerine geçer. Rastgele biri olmak zarar etmez, yeter ki sonradan görme biri olsun.
Sonradan görme insanlar maymunlar gibidirler. Hayran olunacak bir çeviklikle yukarılara tırmanırlar, ama zirveye ulaştıkları zaman artık yalnız ayıp yerleri görünmeye başlar.
Yalnızlığı içinde insancıl oldu.
...
Artık kendisini öyle yaşlı, öyle bitik, güzel günlerden öyle uzaklaşmış buluyordu ki, en kötü anılarla dolu günleri bile özler oldu.
....
İşte o zaman, verandadaki ortancaları, gün batarken güllerin yaydığı kokuyu, sonradan görme güruhun hayvanca davranışlarını bile nasıl özlediğini anladı. Günlük gerçeklerin en sarsıcı olanlarına bile kolayca dayanmış olan ateşi sönmüş yüreği, bu özlem duygusunun ilk kabarışında paramparça oluverdi. Üzüntü duyma gereksinimi, yıllar geçtikçe bir tutkuya dönüşüyordu. Yalnızlığı içinde insancıl oldu.