Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
1961 Anayasası
1961 Anayasası aslında demokrasi ile pek de bağdaşmayan bir şekilde hazırlanmıştır. Milli Birlik Komitesi, CHP ve Silahlı Kuvvetler Birliği'nin desteğiyle 16 Aralık 1960'ta Kurucu Meclis'i oluşturmaya karar verdiğinde, meclisin kuruluş yasası o sırada kesin olarak kapatılmış olan DP'nin eski üyelerinin yeni yasama organına katılmasına izin vermemekteydi. Dolayısıyla Kurucu Meclis esas olarak CHP'nin ve bir grup sol eğilimli aydının kontrolünde kalmıştır. Bu Kurucu Meclis tarafından hazırlanan anayasa 9 Temmuz 1961'de halkoyuna sunulmuştur.
'Ermeni Soykırımı' konusunda şu gerçeği bir kez daha özetlemekte yarar var: Türkiye'nin bugün önündeki problem ne 'inkâr' ne de 'ikrar' sorunudur. Türkiye'nin temel sorunu idrak'tir. Aslolan, Türk toplumunun tarihsel gerçekliğin farkına varmasıdır. Bu da ancak Türkiye'deki demokrasi mücadelesinin gelişmesiyle mümkün olur. İdrak sürecinde ise Türkiye'nin ciddi bir şekilde alternatif tarih etüdüne ve bunun için de demokratik bir ortama ihtiyacı var. İdrak sürecini yaşamakta olan bir toplumun bireylerine içerden inkârı ya da dışarıdan da ikrarı siyasal baskılarla ya da yasalarla dayatmak, benzer bir işgüzarlıktır. Böylesi bir yöntem, idrak sürecine indirilecek en büyük darbedir. İdrak edilmemiş bir inkârın veya ikrarın hiç kimseye bir yararı olamaz. Bu idrak sürecinin farkında olmayan veya görmezden gelenlerin dış dayatmaları ise süreci kısaltacağı yerde uzatıyor. Şu yaşanan süreçte Türk toplumuna tarihsel gerçekliği kabul etmesini, olanı 'soykırım' olarak adlandırmasını ve ikrar etmesini dayatanların, Türk toplumunun güncel gerçekliğini iyi okuyabildikleri söylenemez. Sonuçta, Türk toplumu gerçeği biliyor da inkâr ediyor değil, bildiği gerçeği savunuyor. Bu toplum daha dünkü 'Susurluk Vakası'nı, toprak altından çıkan 'Hizbullah cesetleri'ni hukuk dilinde tanımlamakta, adlandırmakta ve arkasını getirmekte zorlanırken, 90 yıl önceki bir tarihi nasıl sancı çekmeden algılayabilecek ve adlandırabilecek? Üstelik de yıllarca bu denli bir karşı bilgi bombardımanına tutulmuşken...
Reklam
Eğitim ve İngiliz Dili
Oxford'da verdiğim konuşmanın ardından genç bir İngiliz bir İnternet sitesinde şöyle yazmıştı: "İngiltere, bağımsızlık için gerekli olan aracı Hindistan'a temin etmiştir. Modern demokrasi, bir anayasa ve insan haklarının teminat altında olduğu kendi kendini yönetme fikirlerini Hindistan'a yurtdışında tahsil görmüş
ÖZETLE, ÖZETİMİZ...
Bizim için 1917 Ekim Devrimi'nin içeriği ve karşılaştığı zor­luklar ; siyasi ve ekonomik özüyle NEP dönemi; Lenin sonrası Rus­ya ve Stalin önderliğinde yürütülen sosyalizmin inşası; Sovyetler­ de ulusal sorunun ele alınış biçimleri; Lenin sonrası Üçüncü Enter­ nasyonal ve Stalin;. İkinci Dünya Savaşı öncesi ve sonrası gelişme­ler;
İnkitaya Uğrayanın akıbeti
Türkiye'nin darbelerle ve hukuk dışı müdahalelerle inkıtaya uğrayan inişli çıkışlı demokrasi tarihi, siyasi sistem tartışmalarını zorunlu kılmaktadır. Suistimale açık, baskıcı ve totaliter bir sistem, insanın en temel hakkı olan hayatının, aklının, hürriyetinin, nesebinin ve izzetinin korunmasını garanti altına alamaz
Sayfa 22 - İnsan Yayınları
"Fevzi Çakmak, Türkiye'nin biricik mareşali, dindar ve namuslu bir insandı.'
Sayfa 255Kitabı okudu
Reklam
"Atatürk'ün kafasının aydınlığı Türkiye'nin büyük talihi olmuştur?"
Sayfa 234Kitabı okudu
ABD, Türkiye'nin Rusya'nın uydusu olmasını engellemek için İnönü döneminden başlayarak Marshall yardımlar kapsamında ülkemize para ve askerî malzeme yardımı yaptı. Bunun yanı sıra diktatörlükten demokrasiye geçişi şart koştu. Çok partili sisteme geçiş İnönü'nün demokrasi aşkından değildi elbette. Öyle olsaydı "açık oy gizli tasnif" gibi dünya tarihinde görülmemiş bir garabeti icat etmezdi. ABD'nin baskısı, yani zorla güzellik 1946'da sonuç vermedi. İnönü "yapar gibi görünüp" yine işleri kendi menfaatine manipüle etti. Fakat ABD 1950'de daha sert bastırınca nisbeten açık bir seçim yapmak zorunda kaldı ve tabiatıyla kaybetti.
Sayfa 317Kitabı okudu
Tarih, geçmişi sorgulayarak toplumların geleceğiyle ilgili sağlıklı değerlendirmeler yapmayı kolaylaştıran bir bilim dalıdır. Günümüzde yaşanan olaylara tarihî pencereden bakıldığında, ATATÜRK'ü ve onun gerçekleştirdiği eserin büyüklüğünü zaman geçtikçe daha iyi anlamaktayız. Mustafa Kemal ATATÜRK, bağrından çıktığı Türk milletine güvenerek
387 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.