Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Büyük tutkularım, sınırsız düşlerim oldu - ama o kadarı çıraklarda, terzi kızlarda da vardır, çünkü bütün dünya hayal kurar: Bizi birbirimizden ayıran şey, o hayalleri gerçekleştirecek gücümüzün ya da kendiliğinden gerçekleştiklerini görecek kadar şansımızın olup olmamasıdır.
GAZETENİN BİR HAFTASI: KÜBİTEM için tutulan daire Devlet gazetesinin en lüks bürolarından birisi idi. Apartmanın girişi Bayındır sokaktandı ama salonu Meşrutiyet caddesine bakardı. Üç oda ve bir salondan oluşan büronun bir odası sırf Dündar Taşer'e tahsis edilmişti. Dündar Taşer misafirlerini burada karşılar görüşür, sohbetlerini burada
Reklam
‘Yaratılmamış olanı’ anlaman için önce ‘yaratılmış olan’ ile kastedilen şeyi bilmen yerinde olur. Bir dokumacı için ‘yaratılmış olan’ kumaş iken, ‘yaratılmamış olan’ ipliktir. Çünkü onun yarattığı şey iplik değil, kumaştır. Ama bu kez iplikçi için durum farklı görünüyor. Çünkü o, yünü eğirip ipliği bükerken, yüne ‘yaratılmamış olan’, ipliğe de ‘yaratılmış olan’ diye bakar. Oysa ipliğe dokumacı ‘yaratılmamış olan’ diyordu. Şu halde, üzerindeki elbisenin kumaşı, onu diken terzi için ‘yaratılmamış olandır’
İletişimKitabı okuyor
“Öyle ya; ya giden kirlidir ya seni kirletir gider! Gönlüm çöplüğe döndü usta, yalnızlık benim kaderim.”
Sayfa 21 - Sen martıyı hatırlaKitabı okuyor
Hayat birkaç beden önden gidiyor Kendi gölgende kalıyorsun hep Kimsesizliğine terzi olmuyor kimse.
:D
"Otuzundan sonra gelinlik giymek çok saçma" diye düşündü. Bir iğne battı, irkildi. Bu kadar kararsız olmak ne kötü dedi kendi kendine... Üzerimde gelinliğim, provadayım, hâlâ gelinlik giyip giymemem gerektiğini düşünüyorum. Yine iğne battı, bağırdı bu kez. "Uğurdur, uğurdur, bağırma" dedi terzi.
Sayfa 11 - Milliyet YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Hz. Mevlana Mesnevi’sinde anlatır: “Birisi gelip toprağı çapalamaya koyuldu. Orada bulunanlardan biri de dayanamayıp söylenmeye başladı: ‘Burayı ne diye çapalıyorsun? Dümdüz toprağı niye yarıp darmadağın ediyorsun?’ Adam ona şöyle cevap verdi. ‘Benimle uğraşma da kendi işine bak. Sen yapılmayı yıkılmada gör. Toprak kazılarak, alt üst edilerek darmadağın edilmeseydi nasıl gül bahçesi ve buğday tarlası hâline gelirdi? Eski düzeni bozulmasaydı tarla ve bostan olabilir miydi? Yara, neşterle deşilmeyince nasıl iyileşir? Terzi elbise yapacağı kumaşı işte bu hikmetle parça parça keser. Eski binayı yeniden yapabilmek için onu yıkarlar! Marangozun da demircinin de kasabın da işi, yapmaktan evvel yıkmak, kesmek, parçalamak değil midir?’”
12 Mart muhtırası ve sıkıyönetimin ilanından sonra fakültelerdeki sol işgaller sona ermiş, milliyetçi öğrenciler de okullarına gitmeye başlamışlardı. Demirel iktidarının 1970 Kasım'ından itibaren işgal ettiği Türk Ocağı binası ve ocağın kiracılarından olan Ülkü Ocakları ile Genç Ülkücülerin merkez yöneticilerinin mekânları ise Ankara Site
III Gözlerin uğrak yeridir bestekârların Eşiğinde ölümsüz dilenciler Şairler hüzne dalar yeşil okyanusunda Gözlerin gecenin intiharıdır Sen gözlerine mahkûmsun; gözlerin bana Geçerken biçare sokaklarından Hangi demirci ruhu alevlere bırakır Hangi terzi iğneyi batırır yüreğine Gözlerine bakmasam, doğar mı güneş
“Akıl, hem içten içe insanın karakterini işleyen hem de etrafındaki olayları şekillendiren bir terzi gibidir.”
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.