Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
kırmızı deynek
Havanın yüzünde bir kırlangıç sürüsü Ve yabanıl ak atlar doludizgin Bu sabah, bu sabah öylesine güzel ki Bu sabah yağmur yağacak Bu sabah gün açacak Bu sabah tekmil tornurcuklar patlayacak Bahar patlayacak Köpükler, bulutlar patlayacak Özlemierin en güzeli, tozlu bir özlem Topraktan yeni çıkarılmış Üç bin yıllık yunan şarabı Atların kara
Sayfa 85 - Yapı Kredi Yayınları
"Yeni Turan'ı en çok göze çarpıtan şey, belki de Türk kadını müessesâtıydı. Yeni Turan, kadınlarını da okutuyor, kadınlarını da yanı başında çalıştırıyordu. Yeni Turan kadınlarının kıyafeti de sadeleşmiş, değişmiş, modaya hiç muvafık değil fakat yarattıkları Türk ve İslam âlemiyle pek münasebettar bir şekil almıştı. Şimdi bizim
Sayfa 18 - Can Yayınları
Reklam
- Kuzum Pavlâki! Bu kalan tüplerde hangi kanlar var? Aziz şefim! Bunlar Özbek, Kırgız, Türkmen, Kazak, Başkurt ve Tatar kanlarıdır. Bu cevap Beşerî Şef'i çıldırttı: - Ne!.. Bu mendebur vahşî kanlarını hangi cüretle be- nim asil kanıma karıştırmak istiyorsunuz? Bunlar Turan kanları değil mi? Beşeristan'ın bu barbarlarla ne ilişiği var? Çabuk, bu kanları yok edin!... - Emredersiniz efendim! Doktor Pavlâki korkudan titreyerek tüpleri aldı. Hızlı adımlarla kapıya doğru yürüyordu. Şef bağırdı: - Nereye gidiyorsun? - Bunları imha etmeye aziz şefim. - Nasıl imha edeceksin? Pavlâki şaşırdı ve kekeleyerek cevap verdi: - Derin bir çukura atıp üstünü kireç ve toprakla örteceğim! - Olmaz!.. Ben o vahşî kanı bilirim. Onu on metrelik toprağa da gömsen yine oradan da çıkarak ordular yaratır ve dünyayı kana boğar. Bu tüpleri derhal uçakla Atlas Denizi'ne attırınız!.. - Emredersiniz aziz şefim!
Sayfa 100 - Z VitaminiKitabı okudu
TURAN Nabızlarımda vuran duygular ki, tarihin Birer derin sesidir, ben sahifelerde değil, Guzide, şanlı, necip ırkımın uzak ve yakın Bütün zaferlerini kalbimin tanininde, Nabızlarımda okur, anlar, eylerim tebcil. Sahifelerde değil, çünkü Attila, Cengiz, Zaferle ırkımı tetvic eden bu nâsiyeler, O tozlu çerçevelerde, o iftiramiz Muhit içinde görünmekte kirli, şermende; Fakat şerefle numayan Sezar ve İskender! Nabızlarımda evet, çünkü ilm için müphem Kalan Oğuz Han'ı kalbim tarur tamamıyla, Damarlarımda yaşar şan ve ihtişamıyla Oğuz Han, işte budur gönlümü eden mülhem: Vatan ne Türkiye'dir Türklere, ne Türkistan; Vatan büyük ve müebbet bir ülkedir. Turan...
Alparslan Türkeş, Türk tarihine vâkıf bir liderdi. Bu yüzden Türk'ün sembolü olan ve sahiplenilmediği için unutulmaya yüz tutan değeri "kurt"u benimsemiştir. Türkeş'in, Millet Partisi lideri, rahmetli Osman Bölükbaşı'yla arasında geçen sohbeti de burada nakletmekte fayda görüyorum: Ancak Alparslan Türkeş'in bu işarete yüklediği başka bir anlam daha vardı. Onu da Millet Partisi kurucusu rahmetli Osman Bölükbaşı'na şöyle anlatmıştı: Bölükbaşı: Yahu Türkeş siz bir işaret yapıyorsunuz, kurda benziyor. Onu anladık da, benim bildiğim sen, Türkeş ona bir mânâ yüklemişsindir. Türkeş: Elbette ağabey (Bölükbaşı Başbuğ'dan yaşça büyüktür.). Bölükbaşı: Peki nedir? Türkeş: (Bir eliyle bozkurt işareti yapar, diğer elinin başparmağıyla işaret ederek tarif eder.) Bak ağabey, şu serçe parmak Türk'tür, şu işaret parmağı da İslam'dır. Şu bozkurt işareti yaptığımız işaretin arasında kalan boşluk ise cihandır (dünyadır). Son olarak kalan 3 parmağın birleştiği nokta ise mühürdür. Yani ağabey işaret ederek gösterir isek şu çıkar: Türk-İslam mührünü dünyaya vuracağız.
ATSIZ'DA DİL VE EDEBİYAT Dil: Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunu olan ve bitirme tezini, Osmanlı döneminde sade Türkçe akımının öncülerinden Edirneli Nazmi'nin Dîvân-ı Türkî-i Basît'i üzerinde yapan Atsız'ın dil konusundan uzak kalmayacağı ve bu konuya sık sık temas edeceği açıktır. Onun, Türkçe konusundaki düşüncelerine
Reklam
Z VİTAMİNİ Olay Örgüsü 1999 yılının son günüdür. Saat 19'da İsmet İnönü Bakanlar Kurulunu toplamıştır. Hasan Âli Yücel başbakan, Ahmet Emin Yalman Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı, Falih Rıfkı Atay Millî Eğitim Bakanıdır. İnönü'nün kardeşi Rıza ve oğlu Ömer de bakanlar arasındadır. Kabinede hayali isimler de vardır. İçişleri
BİR ZAMAN YOLCUSU: SELİM PUSAT (RUH ADAM ROMANI) Ruh Adam, Atsız'ın tarihî romanlarına göre hayli değişiktir; bir tür post modern romandır. Bu sebeple romanı incelerken biz de farklı bir yol izlemeyi tercih ettik. Selim Pusat'ın ve Romanın Hikâyesi: Selim Pusat adını ilk defa 08 Haziran 1951 tarihinde, Orkun dergisinin 36. sayısında
ATSIZ'DA TURAN TURANCILIK: Türkçülüğün ikinci kanadı Turancılıktır. Irkçılık, Türkçülüğün "iç davası", Turancılık ise "dış davası"dır. Atsız'a göre Turancılık "Türk Birliği"dir. Daha 1934 yılında yazdığı "Yirminci Asırda Türk Meselesi” başlıklı yazının birincisi "Türk Birliği" adını taşır. Ona
İçkiye "dokunulmaz bir kutsiyet" verilmiş, nasıl Hindistan'da inekler trafiği alt üst etse de onlara dokunulamıyorsa Türkiye'de de içki, neye neden olursa olsun ona dokunulamıyor, sarhoşlara yönelik hiçbir tedbir getirilemiyor. Aksine içkili halde suç işlemek ceza indirimine neden sayılıyor, yol kenarlarında sızıp kalan sarhoşlara hizmet etmek bir insanlık görevi sayılıyor.
Sayfa 279
644 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.