Binlerce yıldır ilk kez Aethan onu tatmin edecek tek kişiyi bulmuştu.
Biz de, bizde de...
Biri, “Bre birader!” diye başlayıp bir berberle ilgili hikâyesini anlatmaya başlamayagörsün, ne olur? Tekerleme gibi başladı yazı, evet. Söze başlamak isteyen de işte böyle bir tekerleme söyler gibi zorlanır. Çünkü onu dinleyenlerden biri hemen söze girer: - Benim kayınço da berber! - Eee? - E’si, saç falan kesiyor işte! - İyi de sen benim
Reklam
bu arada beni de rahata kavuşturacak hususlarda yardımınızı rica edeceğim biliyorsunuz ben de öldüğüme göre belki aynı kararnamenin maddelerinden yararlanabilirim başınızı ağrıtmazsam küçüklüğümde beni çok üzen bir vakaya kısaca temas edeceğim hafızam beni aldatmıyorsa dört yaşlarındaydım o zamanlar babamın memuriyeti dolayısiyle bulunduğumuz N.
Sayfa 511Kitabı okudu
Turgut yetkili merci rolünde buyurun sizi dinliyorum yalnız fazla vaktim yok sizin gibi birçok insan kapıda bekliyor biraz acele edin ah ben aceleye gelemem acele denince şaşırırım bağırarak Turgut beni dinlemeye mecbursun karşıma insanlık olarak dikilemezsin kimsenin bu hüviyete bürünmesini istemiyorum karşımda artık ben öldüm Turgut ölümle
3. Cild Dağlar, sese gelir, Davut’la beraber ırlar, ilâhi okur, demir bile avucunda mum gibi yumuşar.. Rüzgâr, Süleyman’ı yüklenir, taşır; deniz Musa ile konuşur. Ay, Ahmet’in i şaretini emrini anlar, fermanına uyar; ateş, ibrahim’e ağustos gülü olur… Toprak, Karun’u yılan gibi sömürür, yutar; Hannâne direği akla, fikre sahip olur... Taş,
Kadının kocasına erkeğin hanımına sorumlulukları diyoruz; işte sıkıntı burada başlıyor; Allah’ın adıyla kurulmuş bir yuvada Ahmet’in karısına karşı niye bir sorumluluğu olsun ki? Yuvanın sahibi Allah! Sen erkekliğini yaparken, o kadınlığını yaparken Allah’tan sevabını bekleyeceksiniz ya da Allah’ın azabından korkacaksınız.
Sayfa 245Kitabı okudu
Reklam
26 AĞUSTOS GECESİNDE SAATLER İKİ OTUZDAN BEŞ OTUZA KADAR VE İZMİR RIHTIMINDAN AKDENİZ’E BAKAN NEFER Saat 2.30. Kocatepe yanık ve ihtiyar bir bayırdır, ne ağaç, ne kuş sesi, ne toprak kokusu vardır. Gündüz güneşin,
Sayfa 603Kitabı okudu
“Gördüğüm gün bayıldım sana kız! Öyle tatlı,ürkek, saftın ki. Hemen verdim numaranı. Dünyanın en iyi kızı bu, diye, başka türlü olamaz, diye. Bütün o aşiftelerin, o Suzan’ların, Nedime’lerin arasında yıldız gibi parlayıverdin. Çiftehavuzlar’da Ahmet’in kolunda ilk geldiğin gün yok mu? O beyaz elbisen, kırmızı boncuklarınla.Bak neleri hatırlıyorum Kirpiciğim benim.”
1948 Londra Olimpiyat Oyunları Mistir Hello Uxbridge kampında kalan Türk güreşçileri, herkese örnek olacak bir davranış biçimi ortaya koyuyorlardı. İlk günden beri gerek disiplinli davranışları, gerekse yabancı sporcularla olan ilişkileri bakımından olsun, bütün dikkatleri üstlerinde toplamışlardı. Fakat güreşçilerimizin içerisinde biri
Sayfa 214 - Berikan Ofset
12 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.