Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.26
"Ve Işık Karanlıkta Parlıyor" yazarın düşüncelerini ve felsefi görüşlerini sahneye taşıyan önemli bir eser. Eser, insanın içsel çatışmalarını, toplumsal adaletsizliği ve savaşın yıkıcı etkilerini sorguluyor.
Tolstoy'un tiyatro eserinde, genellikle aristokrat sınıftan olan karakterler aracılığıyla toplumsal eleştiriler yapılıyor. Eserlerinde sıkça insanın içsel çatışmalarını ve manevi değerleri ön plana çıkaran biri olduğu zaten malûm. Bu kitap da bu temalardan birini işliyor ve karakterler aracılığıyla insanın içsel yolculuğunu ve toplumsal sorunları ele alıyor.
Eser ayrıca, aydınlanma ve bilgelik arayışını da ele alıyor. Karakterler genellikle yaşamlarındaki çıkmazları aşmak için derin düşüncelere dalarken, Tolstoy'un felsefi görüşleri ve yaşamın anlamı hakkındaki düşünceleri de sahneye yansıyor.
Çok fazla kafam karıştı da sonuç olarak, Tolstoy'un "Ve Işık Karanlıkta Parlıyor" eseri insan doğasını, toplumsal sorunları ve yaşamın anlamını sorgulayan derin bir eser olarak öne çıkıyor.
118 syf.
10/10 puan verdi
Eser küçük ancak vurgulamak istediği şey bir hayattır. Bu hayat ise Lev Nikolayeviç Tolstoy'dur. Bu eser bir tiyatro oyunu olarak karşımıza çıkar ve biz Tolstoy'u eserin içinde Nikolay karakteri ile görüyoruz; peki kimdir bu Nikolay; Askerliği, devleti, kurulu düzeni, kiliseyi reddeden, insana ve insanlık değerlerine saydı duyan, topraklarını fakirlere dağıtan, hayatın anlamını arayan ve sofi gibi yaşamak isteyen bir Nokolay var ki bu aslında Tosltoy'un biyografisine baktığmızda onun ta kendisi olduğunu görüyoruz. Eğer Tolstoy hakkında kısa bir biyografi okunursa bu eserin daha iyi anlaşılacağını düşünüyorum.
Zweig en sevdiğim yazarlardan biri, bu kitabıda tarih ile ilgili bir araştırması olduğunu görünce hemen aldım. Çünkü biyografilerinin ne kadar muhteşem olduğunu biliyorum.
Bu konuda da yine en güzelini yapmaya çalıştığını düşündüm.
Kitap 14 bölümden oluşuyor;
• Ölümsüzlüğe Kaçış
• Bizans'ın Fethi
• Georg Friedrich Haendel'in Dirilişi
• Bir
İnsanlığın Yıldızının Yükseldiği AnlarStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20195,6bin okunma
Tolstoy’un son perdesini yazamadığı, 5 perdeden oluşan, Stefan Zweig’in Yıldızın Parladığı Anlar kitabında ‘Sondeyiş’ olarak kaleme aldığı, otobiyografik eseridir. Nasıl Yaşamalıyım sorusunu sorduğu kitabı, İnsan Ne İle Yaşar kitabındaki sorunun cevabıyla bağlantılı ama çok daha geniş, çok daha ayrıntılı ve psikolojik tahliller içermesi bakımından da epey mühim bir eser gözüküyor.
Finali tam bir hayal kırıklığıdır kitabın. Yani sakin sakin okusanız dahi finale geldiğinizde yaşayacağınız duygunun tarifi zor. Çünkü kendi sorularına kendisi de cevap bulamaz yazar. Öyle bir belirsizlik vardır ki Platon kitabı okuyor gibi hissedebilirsiniz.
Yine de artık yazarın kitaplarında sona geldik, kötü konuşmayacağım. İyi okumalar dilerim..
Her Stefan Zweig hayranı mutlaka okumalı!
.Ölümsüzlüğe Kaçış (Pasifik Okyanusu’nun Keşfi, 25 Eylül 1513)
· Bizans’ın Fethi (29 Mayıs 1453)
· Georg Friedrich Handel’in Yeniden Hayata Dönüşü (21 Ağustos 1741)
· Bir Gecelik Dahi (Marseillaise, 25 Nisan 1792)
· Waterloo’da Dünyayı Değiştiren An (Napolyon, 18 Haziran 1815)
· Marienbad Ağıdı (Goethe, Karlsbad’la Weimar Arasında, 5 Eylül 1823)
· Eldorado’nun Keşfi (J.A Suter Kaliforniya, Ocak 1848)
· Kahramanlık Anı (Dostoyevski, Petersburg, Semyonovski Meydanı 22 Aralık 1849)
· Okyanus’u Aşan İlk Söz (Cyrus W. Field, 28 Temmuz 1858)
· Tanrı’ya Sığınış ( Lev Tolstoy’un Tamamlanmamış Dramı, ‘’Ve Karanlıkta Bir Işık Parlıyor’’ İçin Bir Sonsöz 1910 Ekim Sonu)
· Güney Kutbu İçin Mücadele (Kaptan Scott, 90. Enlem, 1912)
· Mühürlü Tren (Lenin, 9 Nisan 1917)
· Wilson Başaramıyor
Hristiyanlık ile anarşizmi birbiriyle çelişmez bir biçimde yorumlayan Tolstoy'un kendi hayatını anlatıyor diyebileceğimiz ve drama özelliği taşıyan bu kitabında "Hristiyan anarşist" olarak tanımlanabilecek bir karakterin düşüncelerinden dolayı çevresinden gördüğü olumlu-olumsuz tepkileri ve bu tepkilerin karakterin iç dünyasında neler yaratabileceğini ortaya koyduğunu söyleyebiliriz. Özel mülkiyeti ve devlet sistemini reddeden Tolstoy, din olgusunun da çekirdeğine inerek saf bir din anlayışını benimsemiştir ve İsa'yı (ve diğer bütün peygamberleri) bir Tanrı veya peygamber değil bir öğretmen olarak görmektedir. Dolayısıyla İsa'nın iyilik, adalet, eşitlik vs. namına ortaya koyduğu öğretileri amansız bir şekilde savunmaktadır. Öyle ki bu oyununda da kendinin ve çevresindeki insanların özelliklerini karakterlere yansıtarak daha önce belirttiğim gibi otobiyografi niteliğinde bir eser ortaya koymuştur. Devlet sisteminden özel mülkiyete, askerlik hizmetinden dine kadar birçok mevzuyu okurken sorgulayabileceğiniz bu oyun, aynı zamanda sizlere Tolstoy'un düşüncelerine bol bol tanık olma fırsatı da verecektir. Keyifli okumalar.
Tolkien ve Kelimelerinin Güzelliğine Dair Bazı Mülahazalar
Silmarillion'un sanki atan bir kalbi var, insanın bam teline dokunan bir gerçekliği. Efsunkâr, heyecan verici ve çokca lezzetli!
Tolkien'i her okuyuşumda, kelimelerinin hüküm sürdüğü dünyaya yeniden âşık olduğumu fark ettim... Sürekli güncellenen bir aşka düştüm galiba. Kalkamıyorum. Fakat zaten kalkasım da yok, böyle iyi, buradan devam edelim! Biraz da Tenekeci'nin, duralım burada güzel esiyor, dediği yerdeyim.
Kitabımız Tolkien'in, editörüne yazdığı uzunca bir mektupla başlıyor. Kurduğu mitolojik dünyayı anlatıyor burada. Ağlayarak ve elbette bayılarak okuyorsunuz buradaki satırları. İçinde harika tavsiyeler var, işte o da gören gözlere artık.
Sonra en en en başlangıçla adım atıyorsunuz her şeye. Birbirinden habersiz şarkılar duyulmaya başlanıyor satırlarda. Fakat çok geçmeden şarkıların beraberce okunarak büyülü bir ahenge büründüklerini işitiyorsunuz. Ve elbette ahengi kaçıran birisinin de ortaya çıkıverdiğini. Çünkü ışık, karanlıkta parlıyor ki karanlık hep vardı çabalayan ışıktı değil mi? Olanların ortasında, yavaş yavaş müziğin sesi bir gerçekliğin içinde büyümeye başlamış oluyor. Taşlar yerine oturuyor, gökyüzü ait olduğu enginliğe çekiliyor. Sona gelindiğindeyse Ainur'un Ezgisi şöyle tamamlanıyor:
"Ve böylece kuruldu Ilúvatar Çocuklarının yurdu sonunda, Zamanın Derinliklerinde ve sayısız yıldızın ortasında."
Buraya kadar yazdıklarım ilk 62 sayfanın güzellemesidir.
Herkese merhaba. Tolstoy’a doyuran bir eseri geride bıraktık. İki Süvari Subayı, Tipi, Albert, Üç Ölüm, Polikuşka, Efendi ile Uşağı, Çilekler ve Korney Vasilyev hikayelerini içeriyor bu kitap. Onu ve öykülerini bilenler için tabii ki etkileyici öykülerdi diyerek işin içinden sıyrılmamız mümkün ama olur ya yazarla tanışmayan vardır, eserlerini
Stefan Zweig kalemine hayran olduğum yazarlardan biri. Bu kitabıyla da beni hayal kırıklığına uğratmadı diyebilirim. Yazarın dili insanı alıp götürüyor. Bir anda bir bakıyorsunuz ki son sayfadasınız. Kitapta tam 12 hikaye anlatıyor. Üstelik okuduğumuz hikayeler önceki hikayelerinin karakterlerine benzemiyor. Çünkü kahramanlarımız tarihte iz
Herkese merhaba ve iyi geceler arkadaşlar. Yeni yılımız kutlu olsun. Bugün benim için çok önemli bir gün yani doğum günüm. Ve uzun zaman sonra kendimi çok mutlu hissettiğim bir gün oldu. Bu hem kişisel olarak bir dönüm noktası olması hem doğum günümün denk gelmesi hem de kutlayanların hepsinin de değerli insanlar olması nedeniyle oldukça anlam
