Efsaneye göre bizler zulümden nefret etmeye çağrılıyoruz. İyiliğe kötülükle değil, iyilikle karşılık vermemiz isteniyor: Bizi çevreleyen dünyaya ve kendi vicdanımıza karşı sorumlu olduğumuz hatırlatılıyor. Efsaneler, masallar halka ahlâk eğitimi verir bir yerde. Ama bu eğitim, bilindiği gibi, yalnız olumlu örneklere ve mutluluk vadeden sonuçlara dayanmayabilir. Bir de geleceğe kuşkuyla baktıran, halkların geçmişteki kendi yanlışlıklarının otokritiğine dayanan masallar, efsaneler de olmalıdır. (Hikâyemde aldığım efsanede bu otokritik, maralları öldüren insanları suçlamak biçiminde ortaya çıkıyor.ve Partizanlar’ın zaferi de bu oluyor.
Beyaz Gemi’de çocuğun ölümünü anlatırken, hiçbir zaman kötülüğün iyiliğe ağır basmasına uğraşmıyorum. Amacım, hayatın köklerini sağlamlaştırmaktır. Bu, kötülüğün en kabul olunmaz biçimiyle reddi oluyor ve kahramanım ölüyor. Bunda başarılı olup olmadığımı bilemem. Ancak şunu iyi biliyorum, zafer hiçbir zaman Oroz kul’un değildir. -Cengiz Aytmatov-
Aytmatov'un hüzünlü kitaplarından biri. Her ne kadar yetim ve öksüz bir çocuğun hayatını anlatıyor gibi görünse de aslında iyilerle kötülerin durumu üzerinden bizlere eğer kötülere itiraz etmez isek bunun normalleşeceği ve hatta kötülerin bir süre sonra kendilerini mağdur görme psikolojisine gireceğini incelikle işlemiş.