Hangimiz sinirlenince sövüp yermiyoruz ki? Hele bir de haksızlık söz konusu olduğunda. İşte o anlarda daha da gerçek kişilikleri ve düşünceleri ortaya çıkıyor. Gerçek sen daha özgür kalıyor. İşin içinde bir de yaşamla kavganız varsa daha bir derinden sövüp sayabiliyor kişi. Emre Can Baki de böyle bir kişilik ortaya koymuş betikte. Fazla sallamamaya çalışsa da içten içe dert edinip ağzını bozan biri. Kişinin belli sözleri vardır ya hani, kızdığında onu kullanarak rahatlatır kendini. İşte bizim başkişimizin de değişmez birkaç kötü sözü var ama böyle bel altı dediklerimizden. Öyküsünde de, şiirinde de, özdeyişinde de onları kullanıyor. Gerisinde ise bazen sevda acısı, bazen yaşam kavgası, bazen ev sahibi, bazen de işverenleri var. Hepsi de ağzının payını aşıyor yeri geldiğinde. Ama içten içe de derinden seven, insancıl biri.
.
Okurken biraz rahatlama sağlıyor, yalan yok. Belki de bastırılmış sözcüklerin, düşüncelerin başkasınca dışa vurulmasını okumaktan kaynaklıdır. Öte yandan +18 uyarısını da koyalım. Hem içerisinde kısa ve orta uzunlukta öyküler var. Kendi başına gelenleri anlatıyor başkişinin hem de şiir ve özdeyişler var. Okuması oldukça akıcı, biçemi sertçe ama içten. Ben ilginç bir biçimde sevdim. Belki okuduklarıma aykırı düştüğü için, belki de aksi yönüme seslendiği için. İlgisini çeken olursa okumasını öneririm. Bir iki saatte biter.