Direkt olarak görüşlerimi sunarak başlamak istiyorum. BÜYÜLENDİM, NE MUHTEŞEM BİR KİTAPTI, NE MUHTEŞEM BİR MACERA!
Kalkışılan yolculuk çılgınca ve tabii bilim dışı, mantık dışı. Kitap ilk başlarda gerçekçi ve bilimsel altyapısı sağlam gidiyordu. Yolculuk gerçekten başladığında yani dağdaki serüvende işin içine kurgu giriyor. İşte bu kurgu olan kısımlar beni büyüledi, JULES VERNE'nin yarattığı alêm kalp atışlarımı hızlandırdı, dehşete düştüm, mükemmeldi. Jeoloji, paleontoloji ve kısmende botanik bilgisine hayran kaldım, çok zeki ve çok detaycı olduğu her halinden belli, çok saygı duydum. Kitabın baş kahramanlarından Profesör Lidenbrock'a hayran kaldım, imrendim. Çok sayıda dil bilen, çok kültürlü muazzam bir adam, muazzam bir bilim insanı. Doğanın gizemine duyduğu merak iştahımı kabarttı, onunla beraber heyecanlandım, her keşifte onunla beraber kalbim çarptı. Bu arzuzu, bu isteği bana ders oldu.
Bu dünyanın en değerli şeyi bilmektir, öğrenmektir. Öğrenmek yaşamanın sebebidir, insanın ulaşabileceği tek ve gercek özgürlüktür. İçinizdeki öğrenme aşkı asla bitmesin.
Okuyun, okutturun. Umarım herkes benim kadar etkilenir.
Prosper Mérimée, 1803’te Napolyon dönemi Paris’inde doğdu. Ressam anne baba ve entelektüel yakın çevresi sayesinde okumaya meraklıydı. Dil öğrenmeye yatkın olması sebebiyle küçük yaşlardan itibaren
