232 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
STRUMA bana bakıyor yanıbaşımda, ben STRUMA'ya ... #SPOILER Ne yazsam boş geliyor artık ,bu günahlar bu ayıplar beni yoruyor mu artık ne ? her okuduğum kitap kalbime başka bir keder yüklüyor .. ___kaçmam gerek bu çemberden dedikçe daha çok batıyorum savaş hikayelerine .. __bu artık "merak" değil "saplantı " diyorum ...
Struma
StrumaHalit Kakınç · Destek Yayınları · 2012762 okunma
426 syf.
10/10 puan verdi
·
15 günde okudu
Rehber Niteliğinde Bir Kitap
Aslında kitap adıyla dahi sizi vurmayı başarıyor. Herkes Atatürkçü olduğunu iddia ediyor fakat gerçekten öyle mi? Atatürk'ün görüşlerini düstur edinebilmiş miyiz acaba? Onu gerçekten anlayabilmiş miyiz, yoksa sadece lafta mı kalmış? Atatürk aslında bunu öyle güzel özetlemiştir ki hemen hatırlayalım: ''Beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek demek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız, bu kâfidir.'' Mustafa Kemal Atatürk, 11 Ağustos 1929'da bu meşhur sözünü söylemiştir. Biz gerçekten onun fikirlerini ve duygularını anladık mı, hissedebildik mi? Önemli olan bu noktadır. İşte bu kitap Atatürk'ü anlamak, Kemalizm ve Atatürkçülük kavramlarını sağlam bir zemine oturtmak için bir rehber niteliğindedir. Kitap Attilâ İlhan'ın 70'li yılların sonuna doğru yazmış olduğu yazılarından oluşuyor. Deneme türünde olduğunu söyleyebiliriz. Fakat yazıları okudukça İlhan'ın, deneme yazmaktan ziyade eleştiri yaptığı görülür. Özellikle İnönü'ye yönelik eleştirileri dikkat çekicidir. İlhan'ın görüşleri oldukça dikkate değer. Cesurca eleştirmiş, Atatürk'ü tahrif etmek (bozmak, değiştirmek) isteyenlere kalemini bir kılıç gibi sallamış ve doğruları örneklerle, kanıtlarla ve bilhassa önemli alıntılarla beraber yazmış. Ayrıca yazılarında Mîr Said Sultan Galiyev'in üzerinde de sıklıkla durmuştur. Galiyev'le ilgili daha detaylı bilgiler edinmek isteyenler için Sırat köprüsü: Sultan Galiyev ve Halit Kakınç'ın Sultangaliyev adlı kitaplarını tavsiye ederim.
Hangi Atatürk
Hangi AtatürkAttila İlhan · İş Bankası Kültür Yayınları · 20031,294 okunma
Reklam
232 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Hani bazı olaylar vardır, yaşandığını bilirsiniz ama yalan gibi, rüya gibi hatta masalımsı gelir. Struma işte öyle bir olay... Zülfü Livaneli'nin Serenad adli kitabini okuduğumda öğrendim ilk Struma faciasini herkes gibi...Ve tabi ki merak edip araştırmaya başladım. Sonrasında Halit Kakınç'ın kitabını edindim ve okumaya başladım. Struma faciası (ki bence sadece "facia" kelimesi olayi özetliyor) insanlık dışı ve insalik tarihine kara harflerle işlenmiş Yahudi soykırımını çok net gözler önüne seren bir olaydır. Yaklasik 800 Yahudinin 72 gün boyunca Istanbul Boğazinda ve Struma adlı bir gemi içerisinde yasanan hayat mücadelesi... Çok yıpranmış ve kötü imkanları olan bir gemiye, hayalleri olan Filistin'e ulaşabilmek için 3 gün süreceğine inandıklari için çıktıkları bir yolculuk... Kitabi okurken; tüylerim diken diken oldu, hatta çoğu yerde gözlerim dolu dolu okudum, insanliğimdan utandım, bu kadar da olamaz dedim... sonunu bilmeme rağmen hep bir kurtuluş ümidiyle sayfalari cevirdim. Cok ama çok etkilendim kısacası. Herkesin okuması ve bilmesi gereken bu tarihi lekeyi, belgeleriyle ve detayli bir sekilde ogrenmeli ve okumaliyiz. okuyun ve okutun...
Struma
StrumaHalit Kakınç · Destek Yayınları · 2012762 okunma
·
Puan vermedi
STRUMA GEMİSİ İÇİN KİM ÖZÜR DİLESİN! YALÇIN BAYAR / HÜRRİYET
İLGİNÇ bir işadamı olan, ‘sosyal demokrat’ olduğunu iddia eden İshak Alaton’a yönelik, adı bizde saklı bir Mülkiyeli okurumuzdan eleştiri mektubu aldık. TKİ’nin kapatılmasını istemesinden somon yetiştiriciliğine, TESEV’in Soros çizgisine çeken anlatımlarını, çevresine yaptığı iftira örneklerini bir yana bırakıyoruz. Okurumuz, Alaton’un, Struma
Struma
StrumaHalit Kakınç · Destek Yayınları · 2012762 okunma
232 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
Bu gemiyle ilgili ilk detaylı hikayeyi Zülfü Livaneli’nin Serenad‘ında okumuştum. Halit Kakıç’ın Struma’sı ise faciayı tarihi ve politik detaylarıyla, daha çok belgesel niteliğinde ele alıyor. Tarihin tozlu sayfaları bir kere aralandı mı karşılaşılanlar yenilir yutulur cinsten olmuyor genelde. Bu geminin hikayesi de insanlık tarihteki utanç duvarına adını yazdırmış.
Struma
StrumaHalit Kakınç · Destek Yayınları · 2012762 okunma
232 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Yarın 15 Aralık..."Hiçbir iktidar masum değildir" Z. LİVANELİ
15 aralık 1941 yılında gelen bir gemi... 24 şubat 1942 yılı ilk baştaki amaçları neyse onun gerçekleştirildiği zaman. Yaşamak için ellerine geçen şanslarını kullanan, bir o kadar da ölüm ihtimalleri yüksek olan çoluk çocuk, genç, ihtiyar. Hastalık, soğuk, yemek, pislik her türlü sıkıntı...Umut dolu yaşam savaşı....Ve hep denizin üzerinde... Okuduğum kitapları hep gerçek yaşammış gibi hayal edip okurum ama bu bambaşka... gerçekten yaşandığını bilmek çok acı... "Alamanya bizden krom almaz" vs... vs.... Maddi değerler uğruna, manevi! değerlerden vazgeçmek... Hep söylüyorum Allah'tan müslümanız, Allah' tan... Kula kulluk edene yazıklar olsun diye şarkılar yapıp ve komik ki en başta bunu yapan biz oluyoruz. Sayfa 6 "İnsanoğlu planlar, Tanrı güler" Dili, dini, ırkı her ne olursa olsun her canlının yaşama hakkı var. Ki bu bir katliam, utanç verici- yüz kızartıcı... ne ilk ne de son ama bu bir gerçeği değiştirmiyor; ortaksınız, suçlusunuz ve katilsiniz, bunun hiçbir bahanesi olamaz!!!
Struma
StrumaHalit Kakınç · Destek Yayınları · 2012762 okunma
Reklam
484 syf.
9/10 puan verdi
Düşmanca bir dünyanın içinde yer alan çaresiz yolculuk
Umuda - ya da ölüme demeliyim daha isabetli olur- doğru çıktığı yolda yüzlerce insana mezar olan bir gemi: Struma “Geçmişten adam hisse kaparmış… Ne masal şey! Beş bin senelik kıssa yarım hisse mi verdi? “Tarihi tekerrür” diye tarif ediyorlar; Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?” demiş Mehmet Akif Ersoy “Kıssadan Hisse” adlı
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2015137,3bin okunma
232 syf.
9/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Yüzen Tabut
Bütünüyle acının, gözü yaşlı ebeveyn ve çocukların, çaresizliğin; suçları sadece "Yahudi" olan bu 769 insanın, yürekleri körükleyen çığlığını duyuran kitap, Struma. Nazi Zulmünden kurtulmak isteyen Romanya'lı Yahudilerin yaşamak için bir umudu vardı: Struma. Diğer adı ile "yüzen tabut". Filistin'e gidecek gemiye 769 yolcunun İstanbul/Sarayburnu açıklarında 72 gün boyunca bekletilerek haspoluşunun ardından Karadeniz' e taşınarak akabinde geminin patlatılarak infilak edilişinin öyküsü. Tarihten asla silinmeyecek bu olayı Halit Kakınç tüm yalınlığı ve çıplaklığıyla anlatarak belgesel roman türünde okurlarla buluşturmuş. Türkiye politik nedenlerden dolayı tarafsız kalmayı seçmiş. Gemiyi ve onlarca insanı kendi haline terketmiş. Çok şey sorguladım. Çok kez neden diye sordum. Bir cevap bulamadım. Sadece büyük bir katliama ülkece sebep olmanın utancını tarihin hiçbir zaman silemeyeceğini biliyorum, biliyoruz. Livaneli'nin Serenad kitabında rastladım Struma'ya. Bir çoğumuz belki de bu şekilde tanıştı. Kitapta yer yer baskı hataları olsa da cümleleri anlaşılmaz kılmıyor. Gerçeklerin gün yüzüne çıktığı bu kitabı sizler de okuyun. Acı, çokça acı...
Struma
StrumaHalit Kakınç · Destek Yayınları · 2012762 okunma
232 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Tavsiyedir
Bu kitap tam olarak halı altına süpürülen yanlışları göz önüne seriyor. Hiçbir zaman masum bir ülke olmamışız, hiçbir zaman mükemmel değildik. Bunu gösterdi bana. Tozpembe değil geçmişimiz. Çok şey öğrendim bu kitabı bitirince. Tabi aralarda "Yahu bu Yahudiler bunu haketti!" diyenler olacaktır elbet. Hayır efendim, kimlik ölüm sebebi değildir. Kim olursa olsun. Çok öfkeliyim. İnsanlık tarihinde insanlığa sığmayan tonlarca şey olduğu için öfkeliyim. Merhamet gösterilmediği için, çocuklara dahi bu kadar zalim olunduğu için öfkeliyim. Kolay kolay sindirebileceğimi sanmıyorum. Uyanmak için okuyun bu kitabı. Görülmeyen şeylere bakmak için açalım artık gözlerimizi. Uyanalım!
Struma
StrumaHalit Kakınç · Destek Yayınları · 2012762 okunma
232 syf.
10/10 puan verdi
Ne demeli, ne yorum yapmalı ki? Yaşanan o kadar acı, kaybedilen o kadar can… Yazık… Okudukça, “Ne çok nefret barındırabiliyor insanoğlu içinde böyle,” dedim. Kendi çıkarları doğrultusunda her şeyi yapabileceğini, yapabileceğimizi okumak gerçekten de sarsıcı. İnsanları sınıflandırmak, bize doğru gelmeyen sınıfı dışlamak, acılarından mutlu olmak, hatta öldürmek ve ölümlerinden memnuniyet duymak… İnsanlığımızı sorgulatıyor. Kitabın geçtiği zaman, İkinci Dünya Savaşı ve en acımasız diktatörlerden Hitler’in Dünya’da başlattığı kaos dönemi. Ölümden kaçıp, gelecek umuduyla başka bir ülkede yurt edinmek için, başka milletlerden medet uman milyona yakın insan. Genç, yaşlı, çocuk… Biraz diplomasi, biraz nefret, biraz ırkçılıkla sonları ölüm masum insanlar… Bu kitabı okuduktan sonra Türkiye’nin İkinci Dünya Savaşı’ndaki etkisi konusunda hiçbir fikrim yokmuş dedim. Daha fazlasını öğrenme isteğim ve yine bu konudan bahseden Zülfü Livaneli’nin eserini okuyarak başlama arzum arttı. Sadece kitabı okurken, bu kadar genel değil de daha öznel yazılmış olsaydı bu kitabın daha da vurucu olabileceğini düşündüm ama buna rağmen bu hali de oldukça etkileyici. Ben politikadan, diplomasiden, birinin taraf olup olmamasından anlamıyorum. Ben bu kitabı duygularımla okudum. O 800 kişinin neler yaşadığını, neler hissettiğini düşünerek okudum. Okuyacak olanlara tavsiyem de budur. Benim gibi duygularıyla okumaları.
Struma
StrumaHalit Kakınç · Destek Yayınları · 2012762 okunma
106 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.