Selamlar, günümüz insanının haddinden fazla materyalistleştiği bir dünyada ruh eşi kavramının varlığına inanmak belki de bir çılgınlık .Ben de onlardan biriyim sanırım. Hangimiz istemez ki ruh eşini bulmayı. Eşlenmek ruhanidir. Çünkü ruhani bir yok oluş mümkün değildir. Ruh ezelden ebede sonsuzdur.
Ve bu dünyada ruh eşini bulan insan cennetini de bulmuş sayılır kanımca. Madde gelip geçicidir ruhtur sonsuz olan . Günümüzün teknolojik gelişmişliklerinin ruhu kirlettiğine ,aşkın olmadığı sadece haz üzerine yaşayan mekanikleşen ekran bağımlısı günümüz insanına değiniyor yazar.
Aşkın teması aşkla temasıdır; sevgiyle ,şevkatle ahenk içinde. Masumiyetini muhafaza eden, mahremiyetinin kutsallığı içinde kalbin kalbe temasıyla gerçekleşen bir yolculuktur ve kalplerinde çocukluklarını koruyanların o ıssız, incelikli, tertemiz berrak çocuk masumiyetine sahip olanların erişeceği bir mutluluktur diyor.
Yazar, kitapta yaşamın içsel yolculuklarını ve aşkın insan üzerindeki etkilerini derinlemesine inceliyor. Hayatta karşılaştığımız sırlar ve bu sırların aşkla olan ilişkisini anlatıyor. Aşkın farklı yüzlerini ve deneyimleri neticesinde insanın kendisini ve yaşamını yeniden keşfetmesini sağlarken derin ve düşündürücü bir zihinsel yolculuğa çıkarıyor. Aşkın yalnızca romantik bir duygu değil, aynı zamanda kendini bulma ve anlam arayisi olduğuna ,ilahi aşka vurgu yapıyor .