Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Her ne kadar oryantalistlerin yolculukları bilimsel keşif seyahatleri olsa da Şark'ı farklı etnisiteler, dinler ve mezhepler üzerinden 'öteki' olarak tanımlayarak belirli stereotipler üretmişlerdir.
Sayfa 52 - Özel Sayı 26, ORYANTALİZM, Ketebe Kitap ve Dergi Yayıncılığı, Derin Tarih, Tarih Okuyan Şaşırmaz, Genel Yayın Yönetmeni Taha Kılınç, Turkuvaz Dağıtım Pazarlama Albayrak MedyaKitabı okuyor
1912 yılı sonunda yapılan, "dayaklı ve sopalı" seçim olarak adlandırılmış olan bu seçimde, muhalefet çok küçuk bir gruba indirgenmiş ve bir bakıma parlamento dışı bırakılmıştır. 270 İttihatçı üye karşısında, muhalefetlerin sayısı 15'i ancak bulmuştur. Bu seçimin özellikleri arasında Türkler dışındaki etnik unsurların tutumu önemlidir. Örneğin Ermeniler ikiye ayrılmışlardır: Hınçaklar Hürriyet ve İtilaf, Taşnaklar İttihat ve Terakki listelerine girmişlerdir. Yahudilerin oyları İttihatçılara gitmiştir. Öteki azınlıklar genellikle muhalefet saflarında olmuşlardır.
Reklam
Tarih yazımının ruhu, güçlü bir kişinin ondan aldığı büyük i t i l i m l e r e dayandığı sürece; geçmişin taklit edilme ye değer, taklit edilebilir ve ikinci kez olması mümkün ola rak betimlenmesi gerektiği sürece, her halükirda geçmişin biraz çarpıtılması, güzel gösterilmesi ve böylelikle bir hayal ürününe yakınlaştırılması tehlikesi vardır;
Sayfa 19
Rousseau’ya göre, insanoğlunun kendi çabasıyla yükselmesini izlemek, muhteşem bir sahneye şahitlik etmektir. Güneşin güçlü ışıklarını en kesif bulutların bile üstüne çıkarak bütün evrene yayması gibi, aklın ışığı da bütün karanlıkları bir gün ortadan kaldıracaktır. Avrupa bir zamanlar karanlık bir barbarlığın pençesine düşmüş, cehalet her yeri istila etmiş ve bilginin yerine geçmişti. Durum o kadar vahim bir hal almıştı ki bunu tersine çevirebilmek ve insanları tekrar “akl-ı selime irca edebilmek için tam bir devrime ihtiyaç hasıl oldu. Bu, hiç beklemediğimiz bir yerden geldi.” Rousseau’ya göre bilim ve düşüncenin düşmanı olan Müslümanların bu devrime öncülük etmesi, tarihin büyük ironilerinden biridir.
Sayfa 311Kitabı okudu
BİR ZAMAN YOLCUSU: SELİM PUSAT (RUH ADAM ROMANI) Ruh Adam, Atsız'ın tarihî romanlarına göre hayli değişiktir; bir tür post modern romandır. Bu sebeple romanı incelerken biz de farklı bir yol izlemeyi tercih ettik. Selim Pusat'ın ve Romanın Hikâyesi: Selim Pusat adını ilk defa 08 Haziran 1951 tarihinde, Orkun dergisinin 36. sayısında
ATSIZ'DA TURAN TURANCILIK: Türkçülüğün ikinci kanadı Turancılıktır. Irkçılık, Türkçülüğün "iç davası", Turancılık ise "dış davası"dır. Atsız'a göre Turancılık "Türk Birliği"dir. Daha 1934 yılında yazdığı "Yirminci Asırda Türk Meselesi” başlıklı yazının birincisi "Türk Birliği" adını taşır. Ona
Reklam
TÜRKÇÜLÜK DÜŞÜNCESİNİN MİSTİK ÖNDERİ (ATSIZ'IN FİKİRLERİ) ATSIZ'DA ÜLKÜ / MEFKÛRE: Atsız'ın ülkü ile ilgili en açık tanım ve izahları, 31 Ekim 1947'de, Kızılelma dergisinin 1. sayısında yayımladığı "Kızılelma” başlıklı makalesinin ilk paragraflarındadır. Ülküyü şöyle anlatıyor: "Bir milletin yürütücü kuvvetine
Bir yıkık şehri öteki gibi buluyorum. Yarı yanmış, yıkık minarelerden, camilerin halini tahmin ediyorum. Manisa’da 14 bin evden bin tane kalmış.İstatistikler çok kişi öldüğünü de bildiriyor.
Romanın Macerası: Bozkurtların Ölümü Atsız'ın, tarihin tozlu sayfalarından çıkardığı Kür Şad'ın hikâyesidir. 639 yılında Çin sarayını basan 41 yiğidin hikâyesini Atsız Fransız kaynaklarından, muhtemelen Hüseyin Cahit'in De Guignes tercümesinden, daha üniversite yıllarında okumuş olmalıdır. Çin kaynaklarında Cie-şı-şuay olarak geçen
Bozkurtların Ölümü'nün Kırgız Türkçesine aktarımı Көкжалдардын өлүмү-Kökcaldardın Ölümü adını taşır. 2000 yılında Çınıbay Tursunbekov tarafından aktarılan eser Ankara'da Bilig Yayınları arasında çıkmıştır. Özbekistan'ın tanınmış şair ve yazarlarından Tahir Kahhar da eseri Kökbörilerning Ölimi adıyla 2001 yılında Özbek Türkesine aktarmış ve eser Ofset Print tarafından Taşkent'te basılmıştır (Burhanidinova 2011). Ceval Kaya Nisan 2006'da I. Uluslararası Türk Dünyası Kültür Kurultayı'nda okuduğu bir bildiride Bozkurtlar romanını "ortak tarih, ortak coğrafya; kahramanlık, bağımsızlık, yüksek ahlak vb. ortak mesajlar" sebebiyle "Türk Dünyası'nın ortak değeri" olarak kabul etmekte ve bildirisini "Son yıllarda Türkiye Türkleri Atsız'ı yeniden keşfediyorlar. Bu keşfin gelecek yıllarda öteki Türk yurtlarında da devam edeceğine ve özellikle Atsız'ın fikirlerinin, geleceğin Türk dünyasında çok etkili olacağına hiç şüphe yoktur." cümleleriyle bitirmektedir (cevalkaya.com/ yazılar/ck_07_08.pdf).
908 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.