Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Felsefe tarihinden örnek vermek gerekirse, Aristoteles'in astronomisi veya fiziği, hatta belli ölçüde biyolojisi, bu alanlarda ileri sürdüğü görüşlerin çoğu bugün artık savunulamaz veya felsefi değeri olmayan "modası geçmiş," sadece "tarihsel" bir değere sahip görüşlerdir. Ancak, Aristoteles'in ahlakı, politikası veya estetiği bugün sadece tarihsel değil, aynı zamanda "güncel," aktüel felsefi bir değere sahiptir. Bugün Aristoteles'in bu son alanlarda ileri sürdüğü görüşleri veya onların benzerlerini biz de kendi aramızda savunuyoruz veya onlara karşı çıkıyoruz. Onun bu alanlarda yaptığı tartışmaları biz de kendi aramızda yapıyor veya onlar üzerine benzer tezler ileri sürüyoruz.
Müslüman estetiği, İslâm'ın kelime-i şehadetinin, Allah'ın yüceliği ve birliğinin, yani "Lâ ilâhe illallah/ Allah'tan başka ilâh yoktur" formülünün sanatlara uygulanmasıdır.
Reklam
10/10 puan verdi
·
Beğendi
''Yazdıkların şiir değilse kalsın” … “Aklınla yapayalnız baş başa Nice alevli geceler geçtin” … “Sen sevgileri göğüsle ve ne olur anla” Cahit Zarifoğlu Şair Cahit Zarifoğlu ile yaşamları boyunca yolları uzun kesişenlerin kendilerini bahtlı saymaları için çok esaslı nedenler var. Eğer bu kişiler, şiirin bir Müslüman için yirminci
Şiirler
ŞiirlerCahit Zarifoğlu · Beyan Yayınları · 20214,036 okunma
Sultan Fatih Mehmet Han, sanık sandalyesinde yargılanıyor..
Sultan Fatih bir cami yaptırıyordu. Bu caminin mimarı işinin ehli olan bir Rum'du. Mabed yapılırken kullanılacak mermer sütunları konusunda bu Rum mimar ile Sultan Fatih arasında bir anlaşmazlık çıktı. Rum mimar, bu sütunları yaparken mimariye uygun olması gerekçesi ile Fatih'in dediği şekilde değil de kendi düşüncesi doğrultusunda
Köklü değişim yayıncılıkKitabı okudu
İSLAM Estetiği,
Hey’et-i umumiyedeki mehabet, azamet, tenasüp kadar tafsilattaki zarafete de ehemmiyet verir. Dış güzellikle iç güzellik yani zahir ile bâtın uyum içindedir, yanıltıcı ve aldatıcı değildir. Sûret, sîretin tezahürüdür...
Reklam
Hattatların çoğu ve müzehhiplerin de azımsanmayacak bir kısmı hâfız idi. Hâfızlığın söz konusu olmadığı durumlarda ise onların yazdığı âyet ve sûreler varlıklarının organik bir parçasıymış gibi bilinirdi. Kur’an’ın ayetleri sadece düşünce aktaran ifadeler değildir; bunlar aynı zamanda bir anlamda varlık ve güçtür ve müslümanın ruhu da adeta kutsal ibarelerle dokunmuştur. O bunlarla çalışır, bunlarla dinlenir, bunlarla yaşar ve bunlarla ölür.
İslam bize bu dünyanın bir " âlem-i kevn ü fesad", oluş ve bozuluş âlemi olduğunu söyler. Burada gördüğümüz, yaşadığımız her şey geçicidir. Allah'tan başka hiçbir şey bâki değildir.
Tasavvufun mantığı ile Aristo mantığı birbiriyle taban tabana zıttır. Fakat bu, Aristo mantığının İslam dünyasından kovulduğu manasına gelmez. Gazzali, mantık bilmeyenin ilminde sıhhat olmadığı düşüncesindedir.
511 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.