Elini elinin içine almış gözlerinin içine bakmış ve orada güzel bir ruh görmüştü; aynısını da parladığı gözler kadar ona biçim verip ifade kazandıran beden kadar güzel bir ruh. Onun tenini ten olarak görmedi ki bu onun için yeni bir şeydi, çünkü tanıdığı kadınları yalnızca tenden ibaret olarak düşünürdü.