Evren ve İnsanın Kavrayışı
Hâlbuki bizler ne tümel anlamda evrenin yapısı hakkında, ne de evreni oluşturan unsurlar arasındaki ilişkiler hakkında bilgi sahibi olamayız. Çünkü biz o yapının içindeyiz. Ona dışından bakabilecek imkânımız yok. Evreni ve onun bir parçası olan toplumu kendi referans noktamızdan tanımlayabilir, betimleyebiliriz, nitekim gerek fen bilgilerimiz, gerekse topluma ilişkin bilgilerimiz bu sınırlardadır. Ancak, bizler evreni ve toplumu, tanımlamak, betimlemek noktasında kalmıyoruz, bildiklerimizi mutlak sayıp evrene ve topluma müdahale de ediyoruz. Çarpıklık burada başlıyor işte. Biz hem yeterince bilgiye varamıyor hem de bilgimiz mutlakmış gibi tasarrufta bulunuyoruz. Bunu yaparken bazı yasalara uyuyoruz ve iște hangi yasalara uyduğumuzu bilemiyoruz. Çünkü kendimiz hakkında ne kadar bilgi sahibi olsak "kendimiz" denilen șey o kadar uzağa gidiyor.
Sayfa 279 - Tiyo YayıncılıkKitabı okudu
Mihrimah Sultan ve Mimar Sinan
Tarih okumalarını severim.Tarih insanı ve toplumu duyarlı kılacak bir hafızadır.İnsanlığı zaman yolculuğu içinde doğru istikameti gösteren bir bilgi ve bilinç kazandırır. Bu yazı biraz uzun! [ ilgilisine] İslâm tarihi- osmanlı tarihi , Avrupa tarihi, yakın çağ tarihi ve tarihlerin içinde yaşanan savaşlardan, siyasal, ekonomik, ideolojik yaşanmışlıklardan bahsetmiyeceğim.Okumayı düşündüğüm bir kitabın ismine konu olan şahsiyetler ile ve konusu ile ilgili yorumlayanların görüşlerini ifade etmek istiyorum. Çünkü konusu "bilhassa şahsiyetler "tarihçiler tarafindan bir geçerli belgeye dayandırılmayan olarak bir durumu ifade ediyor.(Belki de bu önemli şahsiyetlerin bu konu ile yanlış bir düşünceye kapılmamak adına olabilir.!!) Ben burada prof.yazar İskender pala'nın bir sözü üzerinden yapılan röportaj'a verdiği cevabı ve öncesinde söylediği sözü ifade edeyim."Mimar sinan bir kadına aşık olsaydı, bu kişi mihrimah sultan olurdu" demekten kendilerini almazlar diyor. Röportaj 'a gelecek olursak mihrimah sultan' ın ondan istediği eserin mimarisinin özelliklerini anlattıktan sonra" bu ancak aşk ile yapılabilir " cümlesini söylüyorum ve bu mimari aşkın eseridir ifadesi herkes tarafindan yanlış bir yoruma sebeb oldu diyor. Bu konuyu burada bitiriyorum. Mimari ve nasıl yapıldığı konusunu Kısaca hikayesini yazacağım.. çünkü gerçekten mühteşem bir mimari hesaplama ve aşkı 'da içinde barındıran aşk ile meydana getirilmiş bir eseri yapmış mimar sinan...
Reklam
İnsan doğasının önemli özelliklerinden birisi de aceleciliğidir. İnandıklarına, düşünce ve özlemlerine bir an önce ulaşmak ister. Önüne çıkan engellerle uğraşır, didinir. Ancak bu engeller sistemli ve sürekli olmaya, bu hale getirilmeye başlanmışsa, önüne mutluluk olarak koyduğu değerlere ömrü içinde ulaşamayacağı duygusuna kapılması ve
Sayfa 162 - 163Kitabı okudu
EDEBİYAT Arapça edeb sözcüğünden türetilen kavram
Arapça edeb sözcüğünden türetilen kavram ilk kez Şinasi tarafından günümüzdeki anlamıyla, bir sanat türünün adı olarak kullanılmıştır. Günümüzde edebiyat kavramı şu anlamlarda kullanılmaktadır: 1- Düşünce, duygu, olay ve imgeleri güzel ve etkili bir biçimde anlatan söz sanatı. 2- Bu sanatın ilkelerini, kurallarını ve bu yolda oluşturulmuş
İNSAN SORMADAN EDEMİYOR...!
"Hep bir yerlere, bir şeylere yetişme telaşındasınız değil mi? Hiç vaktiniz yok, "Fast live", "Fast food", "Fast music", "Fast Love" ... Dikte ettirilen "yükselen değerler", "in"ler, "out"lar... Buna benzer bir odada, şanslıysanız gökyüzünü görebilen bir pencere ardında bitecek hepsi. Dostluğu klavyelerinde, yaşamı monitörlerinde arayanlar, size sesleniyorum! Hangi tuş daha etkilidir ki sıcacık bir gülüşten ya da hangi program verebilir bir ağaç gölgesinde uyumanın keyfini? "Copypaste" yapabilir misiniz dalgaların sahille buluşmasını? İçinizi ısıtan gün ışığını gönderebilir misiniz "mail"le arkadaşlarınıza? Sevgiyi tuşlarla mı yazarsınız? Ya da Geri dönüşüm kutusunda saklanabilir mi kaybolan zaman? Doğayı bilgisayarlarına döşeyenler, neden görmezsiniz bahçedeki akasyanın tomurcuklandığını. Ve ıslak toprak kokusu var mıdır, dosyalarınız arasında? Öpmek, koklamak, duymak, dokunmak, yok mu yaşam skalanızda?... Bilgi toplumu olduğunuz da, duygu toplumu olmanıza megabaytlarınız mı yetmiyor?" (Müşfik Kenter)
Sayfa 234 - Diyanet İşleri Başkanlığı YayınlarıKitabı okudu
Yirmi birinci yüzyılın sözde enformasyon toplumu,belki de önceki yüzyılların tüm toplumlarından daha zayıf bir belleğe ve tarih bilgisine sahip.Sansür yada bilgi manipülasyonu yüzünden değil, işittiklerimizi, gördüklerimizi ve okuduklarımızı seçmemize izin vermeyen bir haber bombardımanıyla karşı karşıya kaldığımız için.O kadar çok haber var ki günlük yaşamımızda,adeta arka planda bir gürültü halini alıyor haberler.Tıpkı hızlı besin, hızlı seks, hızlı kültür gibi, hızlı haber de totaliter nitelikte.Çünkü insanları artık ayrım yapamayan duyarsız bir toplum olmaya yöneltiyor.
Reklam
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.