Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Güneş Matbaacılık'ta üç buçuk yıl süren dizgi baskı macerasından sonra 15 Mayıs 1972 tarihinde 145. sayı ile yeni bir döneme giriyorduk. Gazete yeni bir baskı tekniği deniyordu. Rotatif baskının bozukluğu çok şikâyetlere yol açmıştı. Zaten Güneş Matbaacılık da "taahhütlerimizi tam yerine getirmediğimiz” gerekçesiyle gazeteyi
.... Dışarıda ekonomik kriz, evde “canım kocam” TikTok veya Instagram Reels videolarında şu manzara sık sık karşınıza çıkmaya başlamış olabilir: Evinin geniş, en kötü ihtimalle tezgaha kadar cam olan (belki bir bahçeye ama muhakkak bir yeşilliğe açılan) mutfağında tezgaha geçmiş, 1950’lerden fırlamış gibi görünen, hamur yoğurmaya veya peynir
Reklam
306 syf.
·
Puan vermedi
·
14 günde okudu
Selam okur dostum Canım ciğerim Saramago’nun karısı tarafından “Saramago’ya giriş kapısıdır ve her okur için bir keşif olacaktır.” dediği kitabı Çatıdaki Pencere yorumum ile geldim. Saramago bu kitabı yazarlığının en erken döneminde yazmış fakat ölümünden sonra basılmış. Eşinin anlatımına göre basılması için yayınevine gönderdikten sonra tekrar eline geçememiş. Aradan çok uzun yıllar geçtikten-Saramago diğer kitaplarını yayınlatıp sevildikten, sonra dosyayı bulmuş fakat bu kez de kendisi basılmasını istememiş. Saramago şunları söylüyor: “Kimse kimseyi sevmek zorunda değildir, fakat herkes birbirine saygı göstermek zorundadır.” “Yayınevi heyecanla ve umutla cevap bekleyen yazar adayına olumsuz da olsa bir yanıt vermek zorundadır.” “O taslaklar bir harf yığınından ötedir, içinde tüm aklı ve duyarlılığıyla bir insan barındırır.” Yani kalp kırgınlığıyla bu kitabın basılmasını istemememiş. 1940’lı yılların Lizbon’unda geçiyor kurgu. Alıştığım Saramago dilinden daha sade ama keskinlikle yine lezzetli Sıradan insanların sıradan hayatlarını bir binada yaşayan apartman sakinleri üzerinden ele almış. Her hanenin çeşitli sorunları ve sorunlarla başa çıkma yollarını, psikolojik betimlemelerle zenginleştirerek aktarmış bize. Ekonomik güç, aile kavramı, özgürlüğe bakış, siyasî görüş, cinsel özgürlük ve tercihler gibi günlük yaşamda hepimizin ortak konularından rahat okunan bir kurgu ile anlatmış. Saramago’yu zaten çok seviyorum, dolayısıyla beklenti ile okumaya başladım ve bu beklentimi karşıladı. Karısının da söylediği gibi Jose Saramago okumaya bu kitapla başlayabilirsiniz. Tavsiyemdir, okuyun okutun
Çatıdaki Pencere
Çatıdaki PencereJosé Saramago · Kırmızı Kedi Yayınevi · 2021681 okunma
Üçüncü Kısım
Neşet Sabit, bundan birkaç yıl evvel çıkan bir romanında biraz da bu keyfiyete temas eden bir tezi müdafaa etmekte idi. Bu teze göre, yeni insan, eski insan gibi kendi eliyle kendine işkence yapmayacak kadar şuura ve hadiselerin tesirine esir yaşamayacak kadar hürriyete ermiştir. Eski insanın çektiği istırapların büyük bir kısmı bizzat kendi icat ve ihtiraıdır [buluşudur]. Melankoli, içsıkıntısı, tamah, hırs, kıskançlık, iptila gibi şeylerin tahakkümünden kurtulmak bizim daima elimizde olan bir kudrettir. Fakat, biz, "kendi ruhumuz üstünde hakim olmak kudreti"ni daima aksine kullanmış, hatta, bazen, bütün bu dertleri kendi başımıza kendi elimizle açmışızdır. Otoanalizim denilen bu marazi tahlil itiyadi bu dertleri çok defa hiç yoktan yarattığı gibi, bazı da bize ölümü bir kurtuluş çaresi gibi arattıracak derece hiç düşünmemiştir ki, kendi kendine şevk ve ferah vermek gücü de elinde olan bir şeydir.
Sayfa 190 - İletişim YayınlarıKitabı okuyor
141 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
26 saatte okudu
Sırça Köşk
Sırça Köşk
Sırça Köşk
te birbirinden güzel öyküler var, Ancak son öykü hepsinden güzel. On yıllar evvel yazılmış bu öykü günümüzde yaşanılanları anlatır gibi... Hadi birlikte okuyalım öyküyü... Sırça Köşk Bir zamanlar boş gezmeyi iş yapmaktan çok seven üç arkadaş varmış. Bugünden yarma geçinmek, gittikleri yerlerin birinden yüz bulsalar, beşinden
Sırça Köşk
Sırça KöşkSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 202056,8bin okunma
boşluktaki büyük küresel yaraya göre, kişinin iyileştirilemeyecek bir yarası olamaz gibi görünüyor bana. onun için varoluş tarihindeki acılar insanın kendini, öznelliğini aşması için nesnel bir destek. bu dışı derinden tanıma ile gerçekleşecek kurtuluş içselliğimizi de derinleştirirken, bize özgürlük ve erinç duyumunu sunuyor. artık, çirkef ilişkilerden, utku ve yenilgi ikileminden, her hamlede mat hevesinden, ele geçirme savaşımından vazgeçmek gerekir. vazgeçilmiyorsa, geçilemiyorsa üzünç teyze gelir hep oturur içimizde. şen ve özgür hayaletler olalım!
Reklam
Gün beraber olma günü, ayrışma günü değil.
Bir de son olarak konu açılmışken şunu paylaşmak istiyorum: Lütfen artık niyet okumacılık yapmayı bırakalım, Aman insanlar ne der şunu da paylaştım ama bunu da paylaştım beni yadırgarlar diyerek çekinip paylaşım bile yapmaya korkar oldu herkes. Lütfen artık iyi bakalım, insanlara güzel bakmayı öğrenelim. Bize göre hatalı bile olsa davranış ' aa gördün mü bak o da şöyle, aa gördün mü o da böyleymiş püü sana' tavrı bence bize yakışmıyor. Misler gibi tertemiz dinimiz var elhamdülillah, Rabbim bize güzel söz söylemeyi de nasip ediyor hamd olsun. O zaman niye bu kadar kalplerimiz katı? Bir hata gördüğümüz de bile; Belki bilmiyordur güzelce söyleyeyim diye düşünebiliriz, uyarmaya çekiniyorsak kalben dua bile edebiliriz. Emin olun bu hissiyatta olunca sizin de kalbiniz daha ferah bir şekilde hayata devam edeceksiniz. Hiç birimizin garantisi yok, ve daha yolumuz bitmedi. Omuz omuza hep birlikte daha iyi olacağımıza inanarak devam edelim, rabbim yüreklerimizi ferahlatsın. Ayaklarımızı dini üzerine sabit kılsın. Gün beraber olma günü, ayrışma günü değil . // Alıntı // İnstagram= iclalcinaar
Hk İcimizdeki Siyonizme Köpeklik yapanları yok etmek lazım
Vahiy İnzal olmuş vahiy Tüm beşeriyete rububiyet üzere nasıl yaşanırın modellendiği Vahyin devlet halini aldığı Medine Ve
Tabiat bize bir biçim, bir düzen vermiş. Ama insanoğlunun kendisi bir ayrı tabiat, bir ayrı dünya. Kendine göre yasaları var, kuralları, morali var. Duygularını kendi de anlamaz bazen. Anlaması işine gelmez.
.... Çağdaş kadının bağımsızlık korkusu: “Sindrella Kompleksi” Sindirella Kompleksi’ni ilk duyduğumda adı itibarıyla ve kadın meselelerine ilgim olduğundan dikkatimi çekti, biraz araştırdım. İnternette tatmin edici bir kaynağa rastlayamadım. Fakat yazar Colette Dowling’in Sindrella Kompleksi adında bir kitabı olduğunu görünce derhal sipariş
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.