Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
208 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Kitap Celal Şengör’ün 2004-2015 arası yazdığı yazıların (Cumhuriyet Bilim ve Teknoloji Dergisi’ndeki yazıları ve İTÜ'nün Arıyorum gazetesindeki yazısı) bir derlemesi. Celal Şengör, değer verdiği bilim insanlarından bahsettiği için kitap okuma listeme eklediğim şeyler oldu. Bu açıdan da verimliydi diyebilirim. Bize neler zırvalandığını ve
Aptalı Tanımak
Aptalı TanımakCelal Şengör · İnkılap Yayınevi · 20181,863 okunma
119 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Anadolu Manzaraları
Yıl 1999-2000 Hayaller, gerçekler, değişen dünya... İnsanlarda müthiş bir değişim beklentisi. 1999'dan 2000'li yıllara girilirken teknolojik bir kıyamet yaşanacağı söylentisi... Ve herşeyin kendini sıfırlayıp insanlığın herşeye yeniden başlayacağı algısı... Ve 2000'li yıllara girildi. Zannedildiği gibi bir kıyamet yaşanmadı. Tam da o yıllarda kendi halinde okuma meraklısı, öğrenme sevdalısı bir genç... Kitapçıları geziyor, yeni şeyler öğrenmeye çalışıyor, yeni dünyalar keşfetmeye çalışıyordu. İşte o günler de karşısına çıktı "Anadolu Manzaraları"... Dünya kendini teknolojik kıyamete hazırlarken o kitap Anadolu'nun uçsuz bucaksız steplerinden bahsediyor, dağ başlarında kendi halinde bir derviş gibi duran Alıç ağaçlarından haber getiriyordu. Dünya teknolojiden, yeni dünya düzeninden bahsederken herkesin unuttuğu doğa, o kitapta yeniden hayat buluyordu. "Anadolu Manzaraları" bu sebeple çok önemli bir kitap. Doğayı anlatırken kullanılan dil, üslup, okuyanı gerçekten dağlara götürüyor, uçsuz bucaksız steplerde özgürlüğün doğada olduğu ve bu münasebetle korumamız gerektiğini söylüyordu. Unutulmayacak bir kitap... Her daim okunacak bir kitap... Doğayı neden sevmeliyiz ve neden korumalıyız sorularına cevap arayan bir kitap... Ve aradan uzun yıllar geçmiş olmasına rağmen ne zaman dağlara çıksam ya da trenle Anadolu'nun uçsuz bucaksız düzlüklerinden geçecek olsam aklıma üstat Hikmet Birand'ın "Anadolu Manzaraları" gelir. Ve bu öyle bir duygudur ki ancak okuyanı sarıp sarmalar. Ruhun şad olsun üstat...
Anadolu Manzaraları
Anadolu ManzaralarıHikmet Birand · Tübitak Yayınları · 1999135 okunma
Reklam
304 syf.
10/10 puan verdi
·
6 günde okudu
İçimizdeki Şeytan Kitap İncelemesi
İÇİMİZDEKİ ŞEYTAN KİTAP İNCELEMESİ "İçimizde şeytan yok ... İçimizde aciz var ... Tembellik var ... İradesizlik, bilgisizlik ve hepsinden daha korkunç bir şey: hakikatleri görmekten kaçmak itiyadı var ..." Sabahattin Ali bu sözlerle anlatır içimizdekileri. Romanımız da bu ana fikir üzerine inşa edilmiştir. 1940 yılında yayımlanan
İçimizdeki Şeytan
İçimizdeki ŞeytanSabahattin Ali · Can Yayınları · 2019172,3bin okunma
56 syf.
7/10 puan verdi
·
2 saatte okudu
Ne özet ne inceleme. Öylesine bir hatırlatıcı.
Kendime hatırlatıcı olması nedeniyle yazmamdam ötürü ufak da olsa spoiler içerecektir. Kibarlık edip okuyacaksanız lütfen bir önceki cümlede yer alan uyarıyı dikkate alınız.! Kendisinin "Mecburiyet" adlı kitabını okuduktan sonra hazır başlamışken Stefan Zweig'dan devam edeyim diyerek elime aldığım kitabı oldu. Kitaba "diğer kitaplarından aldığım hazzı alabilir miyim?" diye kendime sorarak başladım. Bu zamana kadar yazdığım notlardan farklı olarak, bu sorunun cevabını başta vereceğim ve notumu daha uzatmayacağım; üzülerek söylemeliyim ki o hazzı alamadım. Nedenini bilmiyorum, aynı dil, aynı tarz fakat farklı haz. Olay örgüsü kopuk bir hikaye işlenmiş gibi geldi ya da ben öyle hissettim bilemiyorum, hasılı beğenmedim ve okumayı seçtiğim bir sonraki kitabı "Korku"ya aynı hisleri alırsam düşüncesi ile başlıyorum. Kitabın hakkında hatırlayacaklarım olsun diyerek arkasında yazan kısmı özet gibi alıyorum, kitabın arkasını da spoiler olarak görecek olanlar ve naziklik edip buraya kadar okuyanlar var ise lütfen incelemeyi kapatsınlar! Geçmişe Yolculuk, zamana, mekâna ve değişen koşullara direnen yasak ve tutkulu bir aşkın hikâyesidir. Bu çılgın aşk önce okyanusun ve daha sonra da Birinci Dünya Savaşı’nın araya girmesiyle dokuz yıllık bir kesintiye uğrar. Yıllar sonra yeniden buluşan iki sevgilinin hayatları büyük bir değişime uğramıştır. Önlerinde uzanan belirsiz geleceğe, geçmişin sürekli aralarına giren gölgesine rağmen, aşk doludizgin sürmektedir... İyi okumalar...
Geçmişe Yolculuk
Geçmişe YolculukStefan Zweig · İş Bankası Kültür Yayınları · 202326,6bin okunma
genelleme yapmak, dil sorunumuz
Anlambilimci Wendell Johnson, sürekli değişen gerçekliği yakalamak veya ifade etmek için durağan bir dil kullanarak kendimize bir yığın sorun yarattığımıza işaret etmiş ve bunu şu sözlerle dile getirmiştir: "Dilimiz, eski ve cahil insanlarca yaratılmış, mükemmellikten uzak bir araçtır. Animistik yapıdaki bu dil bizi, daimi ve sabit olanlar; benzer, normal ve türdeş olanlar; sihirli dönüşümler, çabuk çareler, basit sorunlar ve kesin çözüm ler hakkında konuşmaya davet eder. Oysaki bu dille simgeleştirmeye çalıştığımız dünya süreçler, değişimler, farklılıklar, boyutlar, işlevler ve ilişkiler; büyüme, etkileşim , gelişim , öğrenme, başa çıkma ve bir karmaşıklıklar dünyasıdır. Sürekli değişen dünyamız ile görece durağan dil yapılarımız arasındaki bu uyumsuzluk, sorunumuzun bir parçasıdır."
484 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Huzursuzluk’tan sonra Zülfü Livaneli’den okuduğum ikinci kitaptı Serenad. Salt kurgu bir roman olmayıp yakın tarih gerçeklerinden de bahseden, mesajlar veren bir roman. Okurken sürekli notlar alıp araştırma yapma gereği duydum. Dünyadaki kötülükten tiksindim, üzüldüm, okudum, irdeledim, araştırdım, aydınlandım. Konusu şöyle ki; İstanbul Üniversitesi’nde çalışan Maya DURAN’ın ABD’den gelen, Alman profesör Wagner’la karşılaşması ve bu karşılaşmayla birlikte zamanla gelen aydınlanma ve değişen hayat. Irkçılığın korkunç boyutlarını seriyor gözlerimizin önüne bu kitap. Tek kelimeyle korkunç. İkinci Dünya Savaşı öncesi Hitler dönemi ve dünyanın durumu, ülke politikaları, Yahudi Soykırımı işlenen tema. Kitaptaki dokunaklı aşk hikayesi kurgu olsa da Struma Faciası bir gerçek ve bu konudaki tek facia da Struma değil. Kitabı okuyup araştırma isteği duyarsanız ya da bu konularda bilgiliyseniz beni anlayacağınızı umuyorum. Sadece bu konuda bana gerçekleri gösterip, hiç duyulmamış, öğretilmemiş tarihi gerçekleri anlattığı için dahi önerebilirim bu kitabı. Ancak fazla edebi bir dil beklememeniz gerektiğini de söylemeliyim. Yazarın bu kitaptaki önceliğinin de edebi dil olduğunu düşünmüyorum zaten. Şunu da eklemeliyim ki belki bazı okurları yanlı bir anlatım olduğu düşüncesiyle irrite edebilir. Yorumumu tam da bu kitabı okurken Instagram’da harmonyofbooks’un hikaye paylaşımında gördüğüm ve konuya cuk diye oturan bir alıntı ile bitirmek istiyorum. “Yahudi avı her zaman için bir Avrupalı sporu olmuştur. Şimdiyse, bu sporu hiçbir zaman yapmamış olan Filistinliler diğerlerinin hesabını ödüyor.” -AYNALAR / Eduardo Galeano
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2015136,9bin okunma
Reklam
Rückert’in Mevlâna’yı Anlama Tarzı Üzerine
Friedrich Rückert, Mevlâna Celâleddin âşığı bir Alman şairidir. Onu Alman/Batı dünyasına tanıtmak amacıyla Divan"ından ve Mesnevî"sinden çeviriler yapmış, ömrünü bu aktarım faaliyetiyle anlamlandırmıştır. Yaptığı iş, sadece bir çeviri değildir; fakat aynı zamanda bir karşılaştırmalı edebiyat araştırması, bir metinler arasılık
263 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Nahid Sırrı Örik ve Nadide Romanı: Sultan Hamid Düşerken
" Nahid Sırrı, Balzac'ın 'Roman, büyük tarihsel figürlerin görülüşüne ancak ikinci derecede karakterler olarak katlanır' sözünün bilincindedir." Fethi Naci'nin
100 Soruda Türkiye'de Roman ve Toplumsal Değişme
100 Soruda Türkiye'de Roman ve Toplumsal Değişme
adlı eserinde geçen bu cümle beni yıllardır ertelediğim bu eseri okumaya
Abdülhamit Düşerken
Abdülhamit DüşerkenNahid Sırrı Örik · Sander Yayınları · 1976395 okunma
364 öğeden 241 ile 250 arasındakiler gösteriliyor.