Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Lale Devri şairlerinden Nedim'in bir beyiti diline takılmıştı. "Bu şehr-i İstanbul ki bu misl-ü bahar Bir sengine yek para Acem mülkü fedadır"
Sayfa 109Kitabı okudu
Proletarya
Proletarya, esas olarak sanayi işçilerine ve ikincil olarak da diğer ücretlilere atfen kullanılır. Proletarya, herhangi bir üretim aracından mahrum bırakılan ve emek gücünü üretim araçlarının sahibi olan kapitalistlere satmak zorunda olan bir sınıftır. Kapitalist işverenle- rin kendilerine ayırdığı artı-değerden çok daha küçük, az bir geçim ücreti
Sayfa 188Kitabı okudu
Reklam
ORTA BURJUVAZİ
Orta burjuvazi, ulusal burjuvazi olarak da adlandırılır. Kom- prador büyük burjuvazi ve küçük burjuvazi arasındaki orta taba- kadır. "Ulusalcı sanayileşme" ile ilgilenen şehir ve kasabadaki iş adamlarından oluşmaktadır. Ekonomik çıkarları; kır evi endüstrisi, balıkçılık ve hafif üretimden orta ölçekli pazarlama, ulaştırma işlet- melerine
Sayfa 178Kitabı okudu
Devrin bizdeki çehresi biraz da sanata verdiği üstün yerden gelir. Sanatın bir adım ötesinde ufuk tahammül edilmeyecek kadar boğucudur. Öyle ki insan, devrin şurada burada tek tük rastlanan hâtıraları ile karşılaşınca ister istemez Şeyh Galib'in: Perişâni-i gam menşuruna tuğra mıyım bilmem mısraını hatırlıyor. Hayır bu altın, bir yıkılışın üstünde parlıyordu. Bu mısraın bulunduğu müseddesin hâne beyiti ise Şeyh Galib'in bence tek kehanetidir: Belâ mevc-âver-i girdâb-ı hayret nâhuda nâbud Adem sahillerin tuttu deriga bang-ı nâmevcud! Şüphesiz bunda en büyük mesuliyet padişahındı. Bu hükümdar giriştiği işi tutacak kudrette değildi. Ne de bu cinsten büyük bir değişiklik için zarurî olan bilgiye ve şahsiyete sahipti. Devri çakırpençe insan istiyordu. III. Selim'de ise bu yoktu. Onun için diktiği yenilik ağacı ancak kanıyla sulandıktan sonra tutunabildi ve çiçek açtı. III. Selim'in beste ve âyinlerini şimdi bizim için o kadar derin ve mânalı yapan şey, iyi niyeti, yenilik aşkı gibi faziletlerini karşılayan cihangirlik hulyası, tereddütleri, yeis ve füturu, hulása, bütün bir kompleks psikoloji yüzünden milletçe yaşadığımız kanlı ve hazin macera mıdır? Hayatını ve yarıda bıraktığı işleri, imparatorluğun yelken ve dümenine kadar suya batmış bir gemiye benzeyen felâketli manzarasını bilen bizler, bugüne ait his ve o düşüncelerimizi teşmil ederek mi bu eserlerle karşılaşıyoruz? Yoksa onlar gerçekten, şimdi duyduğumuz şekilde, bütün bir inkıraz korkusu, inkıraz zevki, azaplar, tehlikeli sezişler, nefis ithamları ve kaçışlarla zengin olarak mı bize geliyorlar?
Sayfa 195
Fakat memur çayını bitirmeden gözünü kapayamayacağını anladı ... Ve yine onu seyre daldı. Bir de çay içse ! ..
Sayfa 18 - Doğan Kitap YayınlarıKitabı okudu
fezayı bağlayarak yorgun kanatlarına bir güvercin uçurup kıtalar arasından çağırdın beni geçerek birer birer sürgün kanyonlarını derbeder koşup geldim ışıldayan tahtına yarım koyup bir bardak kurşun rengi çayımı yıkarak yalnızlığa kurduğum sarayımı yetim çığlıklarımı duyurmak üzre sana koşup geldim; iliştir beni memnu bahtına adını söylemek
Reklam
7 / 24
Derviş sabrıyla yunmuş bu kasabada hayat Karıncalar âlicenap, serviler hep hıraman. Sırtüstü yüzerek batıyor az ötemizde güneş Sırayla örtüyor kapıları insan sesli bir ezan. Avluda ayakta karşılıyor çocukları çiçekler Dağın testisinden mırıldanarak yetişiyor su. Ne performans ödevi ne dalgalanan döviz Gece aynı anda geliyor dedelerin uykusu. Sekseği bırakınca bahar, çeyize başlıyor yaz Hiç gecikmiyor yerin ateşine göğün matarası, Yenişemeyince cömertlikte bahçeler bağlar 7 / 24 dolup taşıyor, tüm gariplerin sofrası...
Sayfa 21 - İz Yayıncılık, 2. Baskı, 2016Kitabı okudu
Rüveyda
Fezayı bağlayarak yorgun kanatlarına Bir güvercin uçurup kıtalar arasından Çağırdın beni Geçerek birer birer sürgün kanyonlarını Derbeder koşup geldim ışıldayan tahtına Yarım koyup bir bardak kurşun rengi çayımı Yıkarak yalnızlığa kurduğum sarayımı Yetim çığlıklarımı duyurmak üzre sana Koşup geldim; iliştir beni memnu bahtına Adını söylemek
Siyaha nişan alıp beyazı vurmak. Açıkça söyleyin bana, gerçekten bu işten kurtulabileceğimi düşünüyor musunuz?
Otonom yay.Kitabı okudu
_İnsan, kim olduğunu ancak felakete uğradığında gerçekten anlıyor. _Önemsiz bir şahsiyet olan bu Habsburglu kadının kurduğu neşeli, tasasız oyun dünyasına devrim dalıvermeseydi, o da gelmiş geçmiş yüz milyon kadın gibi sakin sakin yaşayıp gidecekti. Dans edecek, sevecek, gülecek, süslenecek, çocuklar doğuracak, en sonunda da sessizce bir yatağa
104 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.