Hergün oku, herşeyi oku.
Ağaç olmak nasıldır, Van Gogh olmak nasıldır, ikinci dünya savaşına katılmış olmak nasıldır, öğren!
Bir gün hepsi yapboz gibi yapışıp
Sana inanılmaz gerçekleri gösterecek
"Sen hangi aralıklarla güneş tutulması gerçekleşir bilir misin? Ben söyleyeyim sevgilim; yılda iki ila beş güneş tutulması gerçekleşir. Peki, sen hiç güneş tutulmasının hayalini kurdun mu? Ben kurdum. O anın gelişini iple çekerdim. Neden biliyor musun? Sadece diğer insanlarla ortak bir anı paylaşabilmek için... Gündüz gözü onlar gibi
Kitap, adından da anlaşılacağı üzere, her biri başlı başına bir öğreti olan dört anlaşmayı hayatımıza uygulamanın öneminden bahsediyor.
1.Anlaşma: ‘"Kullandığın Sözcükleri Özenle Seç’’
2.Anlaşma: ‘’Hiçbir Şeyi Kişisel Algılama’’
3.Anlaşma: ‘’Varsayımda Bulunma’’
4.Anlaşma: "Daima Yapabildiğinin En İyisini Yap’’
Dört anlaşma”nın ilki,
"Bu nasıl bir toplum, insan milyonların ortasında en derin yalnızlığı yaşıyor, hiç kimse farkına varmadan dayanılmaz kendini öldürme arzusuyla kahrolabiliyor?"
#83362711
"Bu toplum, toplum değildir....Vahşi hayvanların yaşadığı bir çöldür."
(Rousseau)
Polis müdürü olan Jacques Peuchet'in
Hayatın en büyük kuralını bilir misiniz?
Kaçtığınız şeylerin tutsağı olursunuz!
En çok neyden korkarsanız bir gün gelir o yakalar sizi! "Korktuğum başıma geldi," der ya insan. Gelir, gelmeden ölmezsiniz!
Ve hayat, daima sevdiğinizle sınar!
İzaha gereği yoktur bu cümlenin. Okuyan herkes bilir sevdiğiyle sınanmanın ne demek olduğunu.
Gündelik Hayat ile Ortaçağ İnsanları
▪ ▪ ▪
Tarih okumaları sebepler genelde bir olaylar ve şahıslar etrafında oluşup, sonuçları da olaylar ve şahısların nasıl etkilendiği yönünde ki fikirlerle organize edilir. Bu durum tarihin bir konuya olan bakış açısını darlaştırmaktadır. Eileen Power (1889-1940), Britanyalı bir iktisat tarihçisi olmasıyla,
Trakya’ da Kırklareli’nin 58 Km. kuzeydoğusunda Demirköy İlçesi Sarpdere Köyü yakınlarında yeşilin her tonunu görebileceğiniz bir ormanın içinde, ikinci Jeolojik zamanda (Günümüzden 180 milyon yıl önce) oluşmuş bir mağara vardır. DUPNİSA.
2003 yılında turizme açıldı o mağara. Daha önce mağara gezenler varsa bilirler. Milyonlarca yılda damla damla
Fezayı bağlayarak yorgun kanatlarına
Bir güvercin uçurup kıtalar arasından
Çağırdın beni
Geçerek birer birer sürgün kanyonlarını
Derbeder koşup geldim ışıldayan tahtına
Yarım koyup bir bardak kurşun rengi çayımı
Yıkarak yalnızlığa kurduğum sarayımı
Yetim çığlıklarımı duyurmak üzre sana
Koşup geldim; iliştir beni memnu bahtına
Adını söylemek