‘‘Yaşanmış olan henüz yaşanmamış olandan daha güven vericidir: işte bu yüzden kıçımız geçmişe, yüzümüz geleceğe dönüktür…”
Varsa yanlışın tartacaksın. Yanlışsa bindiğin otobüs, ineceksin kardeşim. Bana güven, haram sevda otobüsü, hiçbir zaman, seni helal bir geleceğe götürmeyecek kardeşim.
Reklam
Önceden yarımları severdim. Yarını bekleyen hikâyeler umut verirdi. Beklemek ve hayaller kurmak geleceğe dairdi. Tıpkı yarına ertelenmiş aşk gibi… Aslında yarım bir aşk acı verir ve bu acıdan zevk almasını bilen için iyi bir şeydir. Oysa ben artık acıya doydum. Şimdi anlıyorum ki yarımlar yürek ağrısı…
Albert Camus
Korku Çağı Albert Camus 17. yüzyıl matematik çağı, 18. yüzyıl fizik çağı, 20. yüzyılımız korku çağıdır. Diyeceksiniz ki korku bir bilim değildir. Ama, bu korkuda bilimin payı var. Çünkü kuramsal alandaki son gelişmeleri onu kendi kendini yadsımaya götürdü; pratik alandaki gelişmeleri ise bütün dünyayı yok edebilecek duruma geldi. Üstelik,
geceye siir yakisir
YÜREĞİN TIKANDIĞI YER Kırılmış, hırpalanmış taşlara benziyor insan yüzleri O yüzler ki; yıllardır bakıyorlar belirsiz bir geleceğe doğru, endişe var gözlerinde, korku var Askerler gidiyorlar paranın peşinden, savaşın fotoğraflarını çekebilmek için Atlar ıslık çalıyor Köpekler şarkı söylüyor Paramparça hayatların Ve güvercin kanadına asılı ölümlerin üzerinde oturan büyük cellatsa; teşekkür ediyor dünyanın bütün katillerine: -Hızlı yürüyün Gecikmeyin Yüreğin tıkandığı yerde sizi bekliyorum Mehmet Metin Güven. 24.12.1947- 16. 08. 2010
Halklar savaş istemiyor, Devlet savaşa gidiyor. Güven yoksunu rejimleri Gençlerin alay konusu. Dünya ekonomik krizi? Demokrasi dediklerinin Kapitalizmi denetleyememesi.
Reklam
Çünkü tek bir anda içinde çok şey ölmüştü, henüz doğmamış olan, ama ışığa ulaşmak isteyen bir çocuk gibi hayatına girmeye çalışan aydınlık, neşeli bir kahkaha. Ve çokça da gençlik, o geleceğe güvenen ve istediği zaman açılmasını beklediği bütün kapalı kapıların ardında neşe ve parıltı hisseden özlem dolu kucaklaşma isteği. Sonra pek çok saf ve dünyaya güven duyan hissediş, kendini bütün insanlığa ve inançlı öğrencilere, sadece şenlikler ve mucieler gösteren büyük doğaya teslim etme hali. Ve son olarak da, acının karanlık kaynaklarında yıkandığı be mükemmeliği bulmak için değişen şekillerde yol aldığı için sonsuzca zengin bir aşk ölmüştü.
Sayfa 51 - kültür yayınları
Almanlar, modern dünya ülkelerinde hayranlıkla karşılanan bir örgütlenme becerilerini akıllı bir politikanın ürünü ve devletin bir başarısıymış gibi çoğunluğa kabul ettirmeye kalkışırlarsa amaçlarına ulaşamazlar.fakat bu örnek örgütlenme toplumun içinden çıkarsa, insanların yüreğinde gelişip büyürse daha çok etkili olur.
Yanımızda saf değiştirmiş biri olacağına karşımızda bir düşman olsun daha iyi...
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.