''Ve kadınlar, bizim kadınlarımız: korkunç ve mübarek elleri, ince, küçük çeneleri, kocaman gözleriyle anamız, avradımız, yârimiz ve sanki hiç yaşamamış gibi ölen ve soframızdaki yeri öküzümüzden sonra gelen ve dağlara kaçırıp uğrunda hapis yattığımız; ve ekinde, tütünde, odunda ve pazardaki ve karasabana koşulan ve ağıllarda ışıltısında yere saplı bıçakların oynak, ağır kalçaları ve zilleriyle bizim olan kadınlar, bizim kadınlarımız. şimdi ayın altında kağnıların ve hartuçların peşinde harman yerine kehribar başaklı sap çeker gibi aynı yürek ferahlığı, aynı yorgun alışkanlık içindeydiler.''
Altın kapı- Tövbe ve Rahmet Kapısı Yahudi ve Hristiyanlar arasında Altın Kapı olarak anılmakta ve ahir zamanda Mesih'in şehre gireceği kapı olduğuna inanılmaktadır.
Reklam
Aman Efendim! Aman Galiba Ahir Zaman!...
Aman efendim, aman! Galiba Âhir Zaman! Manzarası yurdumun, Tufan gününden yaman! Göz görmez aydınlıkta; Asümanedek duman. Yer dumanmış ne çıkar, Duman dolu âsüman.
İnsanlar hamam yapar Kimisi banyo yapar Kimi de banyo alır Sonra bir duş Yıkanırlar İnsanlar apartman yapar İnsanlar han yapar Yıkar yenisini yapar Kiraya verir kiralanırlar Musluklara çöp atmayınız Çöpler yolları tıkar İnsanlar çeşit çeşit Kimi yer, kimi tıkınır Kimi takar kimi takınır Kimi bakar, kimi bakınır Kimi yıkar kimi yıkanır Kimi tıkar kimi tıkanır Kimi yakar kimi yakınır Kimi bakar kimi bakınır
Sayfa 245 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
İlk evladım Köksal 1969 yılında ikinci evladım Serdar 1971 üçüncü yavrum Hakan 1973 dördüncü oğlum da 1975 yılında dünyaya merhaba demişti. 13 Kasım Cumartesi 1976 gününden bir gün evvel Serdar'ın dişi çok ağrıyordu. Sabaha kadar ağlamış hiç yatmamıştı. En küçük oğlumu abisine (Köksal) bırakarak Serdar'ı dişçiye götürmeye karar verdik. Serdar
NOKTADA ZAMAN Gönül kurşun yemiş yaralı ceylan Döndüğü noktadan bin yıl uzakta Yürek ateş düşmüş kuru bir harman Yandığı noktadan bin yıl uzakta Ne nişan bozulur, ne düşer tetik Zaman kanlı tezgah,acılar mekik Umut yavrusunu yitiren keklik Konduğu noktadan bin yıl uzakta Şans ne ki? Bir doğar,ölür bin kere En güzel arzular kalır mahşere Sevginin meyvesi dalından İndiği noktadan bin yıl uzakta Çıkar oyunbazlar ikbal katına Tepeler dağları alır altına Dostluk sürücüsü vefa altına Bindiği noktadan bin yıl uzakta Esasta her canlı mutlak bir ceset Dünyamız soluyan ufak bir ceset Evren teneşirde çıplak bir ceset Yunduğu noktadan bin yıl uzakta
Reklam
889 öğeden 991 ile 889 arasındakiler gösteriliyor.