Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Işıklı dünyanın karanlık yüzü Türkce
Işıklı dünyanın karanlık yüzü Dünyaya gelende vardı sebebi? Yaşaya bilmedi amaç üretdi. Düşünür ne yapsam daha gerekli? Seçtiğim beni de yapsın önemli. Beni tanısın dünyadakı insan.
Güneşten ağır ağır gölgeye geçilir gibi, pek de anlamadan akşam olur gibi, ışıklı, neşeli bir yüzden kederlere geçti Aziz Bey. Kederli bir mazisi oldu. Burnu havada, başı dikti hep. Başka türlü yaşamayı beceremediyse de, o gece Haliç' in kirli sularına bakarken anladı ki aslında hep öyle sanmış. Oysa şiddetle yanılmış. Ve yine anladı ki hayatı zaten tümüyle bir yanılgıymış.
Reklam
"Maalesef günümüz insanı, Batı dünyasının dar görüşlü ve şimdiyi kutsayan kirli tüketim hayatı içinde metroya yetişmekten başka hiçbir şeyi beklemez." [Saint Paul Simon]
592 syf.
·
Puan vermedi
·
21 günde okudu
"... Bu eserler hayatı, insanı, kadını, aşkı, her şeyi küçümser, rezil dünya! diye haykırır bu eserler. Yazarın iyice oynattığı, cemiyetin ve ferdin bütün kirli çamaşırlarını ortaya çıkardığı, bütün değerlerini çirkefe fırlattığı, paçavraya çevirdiği çok açık seçiktir. (Benzer bir gayret içindeyim.) " Sonlarına doğru yukarıdaki cümleyi okuyana kadar yazarın, neden böyle şeyler kaleme aldığını anlayamadığım o kitap.. Oldukça geniş hacimli bu romanda; sanrılı ve melankolik bir adam olan Sayru Usman'ın günlüğünden parçalar okuyoruz. Bazı olayların onun sanrısı mı yoksa gerçek mi olduğunu anlayamadığımız satırlarda; dönemin, bazen geçmişin edebi isimlerinin, tarihin tozlu sayfalarında nefes alan liderlerin, önemli sanat eserlerinin arka planlarının izini sürüyoruz. Kah tarihi bilgimizi sorgulatan bir ansiklopedi, kah toplumsal yaralarımıza parmak basan bir sosyolog, kah kendimizi huzurlu kollarına bırakabileceğimiz sanatseverler bir dost gibi sarıyor bizi. Kahramanımız en sonunda aklı iyice bulandığı için akıl hastanesine alınana kadar (ki bence şahane bir ironi olmuş) bizlere doğrusu anlatılmayan edebi, tarihi ve toplumsal yalanların gerçeğini fısıldıyor üslubunca. Oldukça yorucu bir okuma deneyimi oldu. Kendimi sürekli şaşkınlıkla bir şeyleri araştırırken buldum. Bazen Sayru Usman'ın trajikomik hallerine güldüm bazen de haklı oluşunun verdiği can sıkıntısıyla hüzünlendim. Sakin bir kafayla, pozitif bir ruh haliyle ve bazı gerçekleri hazmedebilecek kadar rahatken okunmasını önerdiğim bir kitap oldu. Çünkü Sayru Usman'ın melankolisi bulaşıcı olabilir
Mel'un
Mel'unSelim İleri · Everest Yayınları · 2019163 okunma
~ Hayata baktığınız pencerenin camları kirliyse, hayatı kirli gösterir. Hayata yürek penceremizden baktığımıza göre, öncelikle yüreğimizi temizlememiz lâzım. ~
Sayfa 88 - Nesil YayınlarıKitabı okudu
Şaka tanımaz zindanlar
Bir gün uyanır da bakarsan, saflaşır tüm öfkeler; yıkılacak hükümler için! Ve direnç gösterilmeksizin, iplikler dökülür düşmanlar mukavemetinden... Sahtekarlık, ikiyüzlülük yerini, çıplaklaşan tenine bırakır yılgınlıkları kıran toprakların... Direnir insanlık, silahlardan akar isyanın ve öfkenin kirli bendi, ölümün esintileriyle; yok olur da gider! Ve bizler, yine bir mahpus hayatı içerisinde kıvrılmış karanlıkların dehşetiyle sindirilmiş surette yatarken, kapılar zonklar gardiyanların silahları imrendiren coplarıyla, titrer durur yer ve sarsılır gövdem; düşmanıma karşın sarsılıp düşmemek için, kaldırırım başımı ve dinlerim direnemeyen o yaslı başları! Uzaklaşılır, uzaklaşılır yalnızca, kof ve mefluç bedenler bir anlığına silkinir hayattan, kaybetmenin acı şevki içerisinde kıvranır! Bizler de haykırırız tüm vücudumuzla, direnç tanımaz zihinlerimizle... Evimden defolun, demeye gerek kalmadı artık! Kabullendiğim bu zindan, artık değilsin el için de mekân, sevin ve kutlu ol hayatta!
Reklam
·
Puan vermedi
Merhaba haftanın son gününde Osamu Dazai’nin kaleminden @ithakiyayinlari ithakiyayinlar’ın çıkan #insanlığımıyitirirken kitabıyla geldim. #alıntı Bir de “ kirli çamaşırları olmak “ diye bir deyim vardır. Benim için o çamaşırlar doğduğum anda kirliydiler ve ben büyüdükçe temizlenmek yerine daha pis ve iğrenç hâle geldiler, ta ki her gece
İnsanlığımı Yitirirken
İnsanlığımı YitirirkenOsamu Dazai · İthaki Yayınları · 202334,5bin okunma
592 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Pain...that sh*t never leaves you the same...
"Çok yalnızdım. İnsanlarla konuşamıyordum. Hiç arkadaşım yoktu Sürekli korkuyordum....O güzeldi ve sahip olduğum tek saf şeydi." Herkese selam. Ya ne zaman bu seriden bir kitap bitirsem "yenisini çabuk üstüme atın" modunda geziyorum, boşluğa düşüyorum resmen. Bu arada baştan söyleyim kesinlikle herkesin kaldırabileceği bir
Son İntikam
Son İntikamPenelope Douglas · Dex Yayınevi · 202437 okunma
372 syf.
9/10 puan verdi
Anneleri savaştan kurtarmak için ikiz çocuklarını çok küçük yaşta onları hiç görmemiş ve tanımamış olan anneannelerine bırakıyor. Anneanneleri daha çocuklar ona bırakılırken onları istemediğini ve bakmayacağını kızına belli ediyor. Anne çaresizce çocukları bırakıp gidiyor. Anneanneleri çok kirli , yıkanmayan, ona verilen her şeyi kilere götürüp
Büyük Defter - Kanıt - Üçüncü Yalan
Büyük Defter - Kanıt - Üçüncü YalanAgota Kristof · Yapı Kredi Yayınları · 20193,216 okunma
İRİS’İN ÖLÜMÜ
bugün kalbimi eski bir plak gibi öyle çok tersine çevirdim ki bazı şarkılar vardır cızırtılı bir yağmur gününü anlatır uzaklarda süren sarı yağmurluklu bir hayatı deniz bazen kendini kaldırımlara fırlatır o zaman bir yavru yengece bakan insanların şarkısı olurdu o şarkının adı keşke ismim iris olsaydı keşke ismim herkese sarı yağmurluğuyla koşan hayatı anlatsaydı bazı şarkılar vardır ellerim kocamanlaşır, tuhaflaşır işte o ellerimle herkese çamurlu şiirler uzatsaydım hepsi çok kirli olsaydı tanrım bazı şarkılar vardır kırmızı akşamsefalarını anlatır karanlığın kalbinde yalnız, açmanın acısını komşu kadınların basma elbiseli konuşmalarını geceyi onlar bahçeye taşırdı ben ne zaman öleceğim tanrım sabah olunca mı keşke birkaç dakikayı ipek mendillere sarıp saklasaydım irileşen, gitgide irileşen ağaç gibi ismi nedensizce iris oluveren bir ağaç gibi şu odanın ortasında dursam saat kuleleri dökülürdü dallarımdan tanrım artık sarı yaprakların ölü olduğuna inanmıyorum bazı şarkılar vardır kanatlarında yağmuru taşıyan kelebeği anlatır kırmızı bir çakmak gibi neşeli ölmek olurdu o şarkının adı ardında yalnızca nemli sigaralar bırakmanın acısı keşke ismim iris olsaydı keşke ismimin bir anlamı olmasaydı herkes çıkarsın kalbini o çirkin mücevher sandığından ve herkes onu birbirine fırlatsın tanrım
Didem Madak
Didem Madak
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.