Mektup yazma eylemine o kadar uzak kalmışız ki insanın aklına bile gelmiyor doğrusu( benim aklıma hiç gelmiyordu açıkçası )
Halbuki samimiyetle, hissederek kağıda dökülen duygular, yeri gelir gözyaşları, o an yazarken içilen kahvelerin unutup kağıdın üzerine bıraktığı izler mektupla özümsenebilir değil mi ?
Hangimiz bu güzel eylemi yapmaya
Öncelikle hepinize iyi geceler dilerim sevgili dostlarım. Saat geç olduğu için şu an uyuyup da sabah bu satırları okuyacak olan dostlarıma da şimdiden günaydın :) Hadi gelin hep birlikte yaşamın ucuna kısa bir yolculuğa çıkalım ama bunu yapmadan önce "Türk edebiyatının gamlı prensesi"yle düzenlediği etkinlik sayesinde
Şubat ayında okuduklarım...📚
1- Maksim Gorki : Çocukluğum
2- Maksim Gorki :Ekmeğimi Kazanırken
3- Maksim Gorki: Benim Üniversitelerim
4- Oğuz Atay : Tutunamayanlar
5- Yaşar Kemal : Hüyükteki Nar Ağacı
6- Yaşar Kemal : Binboğalar Efsanesi
7- Orhan Kemal: Eskici ve Oğulları
8- Franz Kafka : Köy Öğretmeni ve Ateşci
9- Franz Kafka : Aforizmalar
10- Cemal Süreya: Sıcak Nal
11- Cemal Süreya:Beni Öp Sonra Doğur Beni
12- Von Goethe : Genç Werther'in Acıları
13- Jack London : Kızıl Veba
14- Jack London : Ateş Yakmak
15- Jack London: Demir Ökçe (Devam ediyor...)