Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Değil mi ki rüyalar, gün boyu sakatlanan zihinlerimizin koltuk değnekleri.
Sayfa 24 - Can
Hüç kuşkusuz sakat ve yaralı bir insansın, ta baştan beri içinde yara taşıyan birisin (yoksa ne diye bütün ömrünü sayfaların üzerine o yaranın kanını akıtırcasına sözcükler dökerek geçiresin?); alkol ve tütünden aldığın haz sakat bedenini ayakta tutup dünyayı dolaşmanı sağlayan koltuk değnekleri işlevini görüyor.
Sayfa 20
Reklam
İnanca yönelik darbeler sadece bilimden · gelmez. İletişim ve seyahat de bunu yapar. Ben cennete inanıyorsam, gezegenin başka bir yerindeki milyarlarca insan da reenkarnasyona inanır. Hepimiz birden nasıl haklı olabiliriz? Ve benim dinimin bir kısmı yanlışsa, tamamı hakkında ne söylemek gerekir? Ve karşılaştırmalı din çalışmaları bunların, sadece doğal fenomenlere açıklama getirme çabası olduğunu ortaya koymamış mıdır? Bu durumda neden bu batıl inançlar ve duygusal koltuk değnekleri olmadan yaşamayalım? Ayrıca bir Tanrı varsa dünyadaki tüm zulüm nasıl açıklanır? Ve tam da bu noktada bu zulümün önemli bir kısmının dinden kaynaklanmasına ne demeli? Şüpheli sesler böyle konuşur.
değil mi ki rüyalar gün boyu sakatlanan zihinlerimizin koltuk değnekleri..
"Hem artık yürümenin hiç yolu kalmadı benim için. Değil mi ki rüyalar, gün boyu sakatlanan zihinlerimizin koltuk değnekleri."
çok naif
Yaşam durmadan çözülüp bağlanan, dağılıp toparlanan, bununla birlikte aynı biçimden, kalıptan, karşılıklı konum düzeninden bir ikinci kez geçmeyen bir gidişse, anılanmızı pehpehleyelim, anlatalım, kullanalım canımız istiyorsa; ama onlardan koltuk değnekleri çalmayalım kendimize.
Reklam
Gerçeklik sadece güçlüler içindir. Zayıf tabiatlı zihinler evreni sınırlamakta, son sayıda ısrarcıdır; onlara gereken, Nietzsche'nin sözleriyle "kesinliğin koltuk değnekleri"dir. Zayıf tabiatlı zihinler diyalektik düşünebilme gücünden yoksundur. Evet, bu gerçekten zordur. Fakat Einstein'ın başardığı tek şey de budur: kolundaki saatin hareketini gözlemlerken kendisinin, Einstein'ın da hareket etmekte olduğunu akıl etmeyi başarmıştır. Dünya'nın hareketine dışarıdan bakmayı başarmıştır.
Değil mi ki rüyalar, gün boyu sakatlanan zihinlerimizin koltuk değnekleri.
Öylesine sarsılmıştı ki içinde bir şeyler kırılmış, Jacinta’nın omurgası olan idealizmi hasar görmüştü. O da ayakta kalabilmek için iki koltuk değneği kullanmaya başladı: Kabullenmek ve alışmak. Bir süre sonra o değnekleri de attı ve kayıtsızlığın elinden tutup yeni bir hayata doğru yürümeye başladı.
Sayfa 169Kitabı okudu
333 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.