Hayır, gözünü kör etmeye çalışma, gözün görsün, ama sen onu denetle . Kulağını sağır etmeye çalışma, kulağın işitsin, ama onun işittiklerini denetlemeye bak.
"Hafıza nam kör kuyu, uğradığı her durakta uzun molalar veren, pek yavaş bir vasıta.
Zamanda seyahat gibi fevkalade özellikleri var, ama öyle her canı isteyeni canının istediği her yere götürmüyor. Münasip gördüğü bir yere tükürür gibi atıveriyor daha ziyade.."
Anlamıyorum dilinden artık
Geceyi saran güzelliğin.
İçim, kör bir kuyu gibi derin.
Ve sonsuz rüyasında yalnızlık.
Susmak istiyorum, susmak bugün.
Susmak, hiçbir üzüntü duymadan,
Büyük bir kuş iniyor semadan.
Sükût, bu indiğini gördüğün
Ah! Artık benim de benzim sarı.
Damar kanımı dolaştırmıyor.
Hiçbir kıyıya ulaştırmıyor
Beni Şehrazad'ın masalları.
Anlamıyorum dilinden artık
Geceyi saran güzelliğinin;
İçim kör bir kuyu gibi derin,
Bir şey beklemiyor benden artık.
Susmak istiyorum, susmak bugün.
Susmak... Hiçbir üzüntü duymadan.
Büyük bir kuş iniyor semadan.
Sükût, bu indiğini gördüğün.
Artık tırtılları beslemiyor
Bahçemin orta yerindeki dut.
Başıma kondu ebedî sükût.
Gün, yeniden doğmak istemiyor.
Kuşla oldumsa da senli benli,
Beynimi kurcalayan bir kurt var:
Anlamak istiyorum, ne yapar
Rüzgârı boşalınca yelkenli?
Ah! artık benim de benzim sarı,
Damar kanımı dolaştırmıyor.
Hiçbir kıyıya ulaştırmıyor,
Beni Şehrazad'ın masalları.
Anlamıyorum dilinden artık
Geceyi saran güzelliğinin;
İçim kör bir kuyu gibi derin,
Bir şey beklemiyor benden artık.
Susmak istiyorum, susmak bugün.
Susmak, hiçbir üzüntü duymadan.
Büyük bir kuş iniyor semadan
Sükût, bu indiğini gördüğün.
Artık tırtılları beslemiyor
Bahçemin orta yerindeki dut.
Başıma kondu ebedi sükût.
Gün yeniden doğmak istemiyor.
Kuşla oldumsa da senli benli,
Beynimi kurcalayan bir kurt var:
Anlamak istemiyorum, ne yapar
Rüzgârı boşalınca yelkenli?