Rick Riordan adlı yazarımız sağ olsun bu güzel seriyi bizlere kazandırdı. Şahsen ben Percy ve Annabeth ikilisine biraz imrenerek bakıyorum.
Sarı saçlı ve gri gözlere sahip bilge bir kızın sevgilin olabilme olasılığı şuan yaşadığımız Dünya'da bildiğiniz üzere pek mümkün değil ( Ben gözlerin griliğine takmış durumdayım da renklerin önemi benim için biraz fazla yüksek sanırım :) ). Neyse kitap incelemesini başka noktalara çekmeyelim, kusuruma bakmayın :).
Bu seri yani Percy Jackson ve Olimpos Kahramanları serisi, ardından Olimpos Kahramanları serisi fantastik severler tarafından mutlaka okunması gereken bir seri diye düşünüyorum.
Yeri geliyor, onların çektikleri acıları paylaşıyorsunuz, yeri geliyor komik diyalogları okuyup mutluluk seviyenizi arttırıyorsunuz, hepsinden önemlisi kendi dünyanızdan sıyrılıp Percy ve arkadaşlarının o samimi ve heyecan dolu evrenlerinde sizde yanlarındaymışsınız gibi hissediyorsunuz. Bu kitabın en can alıcı özelliği kullanılan dilin samimiyeti ve sıcaklığı bence. Okuyun yani, okumak güzeldir, böyle kitapları okumak daha da güzeldir.
Her şeyi boş verin, Son Olimposlu kitabında ateş başında Hestia ile edilen o muhabbet bu kitabı okumak için yeterli. Kitabın ismi de Hestia ile Percy arasında diyalogların eseri olmuş sanırım. Ateşin başında ailesinin dönmesini bekleyen bir anne figürünü bizlere vermeye çalışmış Rick'çim ve başarılı olmuşta diyebiliriz. "Ben son olimposluyum.". Hiç kimse yokken Hestia var ve ateş hep yanıyor. İçinizde ki ve ailenizin ocağında ki ateş hiç sönmesin arkadaşlar, okuduğunuz için teşekkürler, saygılarımla.
