“İskanbil, tavla, okey, satranç benzeri ortaklaşa oynanan oyun turnuvaları, aile sofralarında düzenlenen ve aile bireylerinin kafa dağıtmasını sağlayan yaratıcılığa dayalı yarışmalar, birlikte yapılan sportif faaliyetler gibi düzenli gerçekleştirilen aile içi etkinlikler ister ergenlik, ister yetişkinlik döneminde olsun çocuğumuzla kurduğumuz bağı güçlendirmemizi sağlar.”
Insan makine ile rekabete girdiğinde ister eli balyozu daha adamı John Henry söz konusu olsun, ister Deep Blue ile karşı karşıya gelen satranç dehası Kasparov, insan hemcinsimize sempati duyarız. İnsanlar etkileyecek kararlar veren algoritmalara karşı nefret duygusu, pek çok kişinin doğal olanı sentetik ya da yapay olana tercih etmesine bağlıdır.
Tanrı yaşamı kendi suretinde yarattı, onun cemaati ise mikroplar. Konak alanı üstüne verilen bitmek bilmez savaşlar, ortakyaşam ve enfeksiyon politikaları, cinslerin hakimiyeti: işte Tanrı'nın satranç tahtası bu. Burada iyi ile kötü; yüzey proteinleri, bağışıklık ve direnç meydanlarında çarpışıyor.
Domingo Yayınları - V. Baskı: Ekim 2016 - Çeviri: Duygu AkınKitabı okuyor
Yapacak, duyacak, görecek hiçbir şey yoktu, her yerde ve sürekli hiçlikle çevriliydi insan, boyuttan ve zamandan tümüyle yoksun boşlukla. Bir aşağı bir yukarı yürürdü insan, düşünceleri de onunla birlikte bir aşağı bir yukarı, bir aşağı bir yukarı yürüyüp dururdu. Ama ne kadar soyut görünürlerse görünsünler, düşünceler de bir dayanak noktasına gereksinim duyarlar, yoksa kendi çevrelerinde anlamsızca dönmeye başlarlar; onlar da hiçliğe katlanamaz. İnsan sabahtan akşama kadar bir şey olmasını bekler ve hiçbir şey olmaz. Bekleyip durur insan. Hiçbir şey olmaz. İnsan bekler, bekler, bekler, şakakları zonklayana dek düşünür, düşünür... Hiçbir şey olmaz. İnsan yalnız kalır.
"... Gelgelelim insan hoppa, aykırı bir varlıktır; belki tıpkı satranç oyuncusu gibi hedefin kendisinden değil, sadece ona ulaşma sürecinden keyif alıyordur."
Saraydaki hayat, taşlarımızı ve takımlarımızı düzenlememizi, bir plan
oluşturmamızı, bu planı izlememizi, rakiplerimizinkini savuşturmamızı
gerektiren ciddi, melankolik bir satranç oyunudur