Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ben iki cihan serveri Hz. Muhammed (sav) ümmetiyim. Hz.Ebu bekir, Hz.Ömer, Hz.Osman,Hz.Ali benim önderlerim. Fatih Sultan Mehmet, Yavuz Sultan Selim, Kanuni Sultan Süleyman benim ecdadım.Seyit Onbaşı, Yahya Çavuş, Necip Fazıl, Yunus Emre benim dedem. Ama gel gör ki çocuğum Spiderman hayranı. Kalbi olana acı olarak bu yeter kardeşim.
Sayfa 124Kitabı okudu
Seyit Onbaşı
"Er kişi vatanıyla sağlam olur ; ne kadar sağlam vatan, o kadar sağlam insan Ali."
Sayfa 136Kitabı okudu
Reklam
"Adalet, iki ucu da keskin bir bıçaktır. Bir ucundan tutup diğer ucunu karşındakine saplamaya çalışırsan senin de ellerin kanar Eline kan bulaşır. O yüzden, ortasından tutacaksın. Terazi gibi. Hiçbir tarafa tartmayacak, dengede duracak. Lakin bunu yapabilmek, ortasından tutabilmek zor iştir. Yürek ister, Kurtuluş Savaşı'nda çarıksız cepheye koşan Mehmet te olduğu gibi. Vicdan ister, her şeyin sonunda Allah'a hesap vereceğini bilenlerde olacağı gibi. Güç ister, Seyit Onbaşı'da olduğu gibi. Akıl ister, hukukun bir gün herkese lazım olacağını bilenlerde olduğu gibi. Özgürlük ister, özgürlüğünü satmayan insanlarda olduğu gibi." Ankara'dan O.
Seyit Onbaşı
Çelik püskürtüyor deniz Ve Mecidiye Tabyası’nı altüst eden ateş, Mermi yağıyor âdeta, Cesur Mehmetçiğimin üzerine. Ve bir emir Takım subayı Fehmi Bey’den: Sığınağa gir, asker hemen!
Bu mermiyle bir ânda nihân kıldı savaşı Deniz canavarını vurdu Seyit Onbaşı
Seyit Onbaşı ;
Seyit Onbaşı, 1889 yılının Eylül ayında Havran ilçesi Çamlık (Manastır) köyünde dünyaya geldi. Babasının adı Abdurrahman, annesinin adı Emine'dir. 1909 yılının Nisan ayı başlarında askere alındı. 1912'de Balkan Savaşları'na katıldı. Savaş bittiğinde terhis edilmedi ve topçu eri olarak Çanakkale Cephesi'nde görev verildi. Çanakkale Savaşları'nda gösterdiği kahramanlıkla adını tarihe yazdırdı.
Sayfa 150 - Nesil YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bir Destandır Çanakkale
Biraz rüya, biraz sanrı... bir garip çatışmanın içine çekildi. Etrafını top sesleri dövüyor, toprak her gülle ile kabarıp havaya karışıyordu. Balçık renginde yıpranmış kıyafetleriyle etrafında koşturan askerleri hemen tanıdı! Kilitbahir Mecidiyesindeydi... Çanakkale Savaşı'nın Aziz askerlerinin arasındaydı. Kanlar içinde yatan henüz tüyü bitmemiş gençlerin, gözlerindeki elemi gizlemeye çalışan cesur subayların arasında yürüyordu. Zamanda geriye çekilmiş, dünya tarihinin en haklı savaşına şahitlik ediyordu. Düşman zırhlılarının yağdırdığı gülleler ayaklarının dibinde patlıyor, kahraman yaşıtları birer birer Şehit oluyordu. Yavuz rüyasında ağlıyor, eline tüfek alıp düşmana saldırma arzusuyla yanıyordu. Bir tepenin üzerine yerleştirilmiş bir batarya gördü. İlerledi. Toplarından ikisi kuma gömülmüştü. Bataryanın başındaki on dört asker hakkın rahmetine kavuşmuş, yerde yatıyordu. Vinci kırık üçüncü topun başında sağ kalmış iki kişi olduğunu fark etti. "Seyit, ne edecez, vinç kırık!" diye bağırdı biri. Onbaşı Seyit bir yerdeki mermiye bir şehit olan ön dört arkadaşına baktı. Eğildi, mermiyi kaldırmaya çalıştı. Olmadı! Yağa bulanmış ağır metal ellerinden kaydı, kavrayamadı. Onbaşı Seyit çömeldi, ellerini kuru toprağa batırdı, iyice ovaladı. "Ya bismillah" deyip ikinci kez hamle ettiğinde, sanki Yavuz'la göz göze geldi. "Birincisinde olmazsa... Allah'ın izniyle ikincisinde olur!" deyip 215 kiloluk mermiyi sırtlandı, merdivenlere çıktı, topun ağzına sürdü.
Sayfa 204Kitabı okudu
Çok sağolsunlar, sayelerinde Seyit onbaşı gibi olduk
Düşünsene: Seni de sinirlendiren bazı haller, fikirler, insanlar yok mu hiç? - Var tabiî. - Saadetini ve neşeni onlara borçlusun. Sana mücadele zevkini veriyorlar. Ve aradığın şey zaferden evvel, bu zevktir. .
275 kiloluk mermiyi kaldırıp İngiliz zırhlısını batıran Seyit Onbaşı ;
“Toprağın altından çıktığımda on üç arkadaşımın şehit olduğunu gördüm. Üç kişi kalmıştık. Batarya komutanı Yüzbaşı Hilmi Bey, Niğdeli Ali ve Ben… Düşman gemileri boğazı geçiyordu. İzah edemeyeceğim bir şeyler doldu içime… Anamın öğrettiği duaları okuyarak mermiyi kaldırdım . Niğdeli Ali beni biraz destekledi. Basamaktan çıkarken kemiklerimin çatırtısını duyuyordum. Namluyu mermiye sürdüm , patlattım… İsabet ettiremedim… İkincisinde de vuramadım… Fakat üçüncü mermi ile onların en büyük gemilerinden OCEAN zırhlısını dümen kısmından vurdum… Gemi dönmeye başladı. Denizin ortasında tam bir panik yaşanıyordu …”
124 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.