Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İran'ı bilmeyen sözde İran uzmanları, yıllarca İran'ın ne kadar güçlü olduğunu anlatıp durdular. İran'ın son yıllarda ne kadar geliştiğinden, Sipahi Pasdaran adı verilen devrim muhafızlarının esrarengiz savaş kabiliyetinden vesaire söz ettiler. Oysa İran'ı övüp arşa çıkaran bu uzmanlar ne tek kelime Farsça bilir ne de
536 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Karadeniz 'de denize sırtını dönmüş bir Ruh ve Akıl Hastalıkları Hastanesi ile başlayıp yine orada biten, 150 yıllık bir Türkiye panoraması sunan, karakterden karaktere atlayan, bunun sonu nasıl bitecek acaba,diye merakla okunan bir Ayfer Tunç romanı. Romanda sanırım 300'e yakın karakter var. Bu gözünüzü korkutmasın. Her karakter bir şekilde birbiriyle bağlantılı ve karakterleri asla unutmuyorsunuz.Bu açıdan müthiş bir kurgusu var romanın. Bu zor kurgunun altından başarıyla kalkmış yazar Ayfer Tunç. Türkiye tarihi, Osmanlı tarihi,sosyoloji,ve psikoloji ile ilgili derin bir bilgi birikimi de var. Roman hastanede verilen bir seminer ile başlayıp oradan başhekimin hastanenin tarihini yazmak icin kolları sıvaması ile devam ediyor. Karakterden karaktere atlayarak kurguyu tamamlıyor. Bu teknigi daha önce Mahir Ünsal Eriş de ve biraz da Sevgi Soysal'ın Yenisehir'de Bir Öğle Vakti romanında okumuştum. Karakterden karaktere geçerken bunları akilda tutmak biraz zorlayıcı olsa da roman bittiğinde her şeyi çok iyi hatırladığınızi görünce yazarın bu işin altından başarıyla kalktığını görüyorsunuz. Turkiye'nin bütün hallerini ,tüm insanlarını okumak isterseniz kesinlikle tavsiye edeceğim bir eser.
Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa Tarihi
Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa TarihiAyfer Tunç · Can Yayınları · 20193,422 okunma
Reklam
Mantık açısından bakınca Fransız laisizmi Müslüman bir topluma uygulanamazdı. Dinin kişiye özel olduğu ilkesi İslam tarihi açısından tutarlı değildir. Kuran yalnızca ahlâk ilkelerinin toplamı değil, aynı zamanda, Hz. Muhammed’in yarattığı devletin, medeni hukuku ve ceza hukukuyla anayasasıdır. Kuran’la birlikte peygamberin söz ve eylemleri
Sayfa 609Kitabı okudu
2. Dünya Savaşı
Macaristan'dan geçen esir vagonlarına köylü kadınlar İsa aşkına soğan ekmek taşıyordu. Ukrayna'nın fukara halkı; yıkılan şehirlerden kaçan insanları doyurmaya, açlık çeken Yunanistan'a yoksul Türkiye tahıl yardımı yapıyordu. Öksüzlerle ekmeğini bölüşenlerle aksine karaborsa yapanlar, tanımadığı savaş esirine yardım edenlerle aksine insan fırınlayanlar yahut Yahudi ihbarlayanlar... Hepsi bu dünyada yaşıyorlardı.
Sayfa 190 - KronikKitabı okudu
384 syf.
·
Puan vermedi
Suriyeli bir kardeşimizi gördüğümüzde genelde aklımıza yıllardır devam eden savaşın izleri ve dağılmış yuvalar aklımıza gelir. Bazı insanların aklına ise onların ne kadar mağdur olduklarını bilmeden, önyargılayla ülkelerinde neden kaçtıkları gelir. Acaba savaş öncesine kadar Suriye'de nasıl bir yaşam olduğunu, üniversiteleri, medreseleri,
Bir Rüyayı Hatırlar Gibi
Bir Rüyayı Hatırlar GibiTaha Kılınç · 0305 okunma
ATSIZ'DA DİL VE EDEBİYAT Dil: Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunu olan ve bitirme tezini, Osmanlı döneminde sade Türkçe akımının öncülerinden Edirneli Nazmi'nin Dîvân-ı Türkî-i Basît'i üzerinde yapan Atsız'ın dil konusundan uzak kalmayacağı ve bu konuya sık sık temas edeceği açıktır. Onun, Türkçe konusundaki düşüncelerine
Reklam
424 syf.
·
Puan vermedi
·
34 günde okudu
Tanrı, Bilim, Doğu, Batı
Kitap çok katmanlı, çok karakterli bir şekilde yazılmış. Klasik Elif Şafak tarzı hep bir şeyler söylemeye çalışıyor, bir mesajı var ama aslında o şeyi söylemeyip üstünü kapatmak, okuyucunun anlayışına bırakmak istiyor. Peri'nin yaşadığı tek 1 geceyi ve o gece geçmişiyle yüzleşme psikolojisini eski olayları da aktararak 418 sayfa boyunca anlatıyor. Ana karakterin bir sırrı var. Bunu kitabın başlarında anlıyoruz. Bu sır 385. sayfadan itibaren çözülmeye başlıyor. Konu uzadıkça uzuyor. Kitabın başından beri bir "skandal" lafı alıp başını gidiyor. Merak uyandırmaya çalışan yazar bir süre sonra bu konuda kabak tadı veriyor. Ama bana göre ortada skandal falan da yok. Benim kafamda kurduğum olay örgüsü olandan 5 kat daha büyük bir skandaldı. Yazarın derdi aslında konuyu işlemek değil. Kitabı tutabildiği kadar uzun tutarak aralarda din, siyaset, tarih, doğu-batı çatışması, dünya gündemi, Ortadoğu, sınıfsal farklılıklar gibi konularda vermek istediği mesajları vermek. 3 Müslüman ve 3 birbirine benzemez kadının Oxford gibi bir üniversitede kesişen yollarını anlatıyor. Ama bu kadınların geçmişleri ve geleceğe bakış açıları birbirinden o kadar farklı ki nasıl bir arada durabileceklerini okumak istiyorsunuz. Türkiye tarihi, yakın geçmişteki olaylar ve kutuplaşmalar gibi konulara da değinilen kitapta birçok konu ve fikir ele alınıyor. Tüm bunların hem savunucuları hem eleştirenleri kitap boyunca yan yana duruyor. Ana karakter hariç herkes kışkırtıcı, yırtıcı. Tartışmalı konularda birilerinin fikrini ve o fikrin zıttını dinlemeyi sevenler için tempolu sayılabilecek bir roman.
Havva'nın Üç Kızı
Havva'nın Üç KızıElif Şafak · Doğan Kitap · 201616,3bin okunma
Zaten modern Türklük çoğu şeyi ile güçlüdür, ama tarih bilgisinden yoksundur.
Türkiye bugünkü Irak faciası tekrarlanmak istenmiyorsa, elbette ki bu konuda ruh sahibi olacak; ama henüz mahalleye iyi tanımayan bir mahalle sakiniyiz. Üstelik bu kusur bütün orta doğulular için geçerlidir. Yavuz Sultan Selim han 4 asırlık barışı komutan olarak sağladı. Gelecekteki barış'ın aynı yöntemle sağlanamayacağı çok açıktır.
İstesek de istemesek de, bilsek de bilmesek de; Türk toplumu son bir asırdı Avrupa toplumlarından daha hızlı ve daha kökten değişimler geçirmiştir. Bunun belki her zaman isabetli çizgiler yarattığını söyleyemeyiz ama Türkiye'yi itham edenler arasında bu gerçeği görmeyenler en kalabalık gruptur.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.