232 syf.
·
Puan vermedi
Mustafa Kemal Atatürk'ün kurtuluş meşalesini yaktığı Adana'yı anlatan bir roman Kayıp Sancak. Okuması bir hayli etkileyiciydi. Tarihin tozlu sayfalarını aralamak derinlere inmeme de sebep oldu. Zaten yazarımızda resmi belgeler ışığında anlatımına yön verirken, gerçek karakterlere ve kronolojiye bağlı kalmıştı. Güney Cephesi'nde yaşanılanları aktarması ise oldukça özgün bir yaklaşımdı. Zaten okuduğum röportajlarda da bu kitabın 3 yıllık bir araştırma sonrasında yazıldığını öğrendim. Araştırmalar ile ilmek ilmek işlendiği de her satırda çok net anlaşılıyordu. İlhan Tekeli'nin de dediği gibi "Tarih ancak bugünden geçmişe gidilerek bir bütün olarak kavranabilir." Anlatımı bir bütün olarak ele alırsak çok başarılıydı ve dönemin atmosferini yoğun bir şekilde yansıtıyordu. Tarih şuurunu ve mensubiyet duygusunu canlı tutacak bir eserdi. Tarihî roman sever okuyucuların yazarımızın kalemiyle tanışmasını tavsiye ederim. Yazarımızın çok satanlar listesine giren ilk romanını da okumayı unutmayın.
Her Ay Okuyanlar Kulübü
Her Ay Okuyanlar Kulübü
Kayıp Sancak
Kayıp SancakMehmet Uluğtürkan · İnkılap Kitabevi · 202153 okunma
Gel de bunu yalanyazantarihutansıncılara anlat
Türkiye'nin savaş dışı kalmasını, Liddell Hart'ın "yüksek stratejin diye tanımladığı alandaki başarısı sağlamıştır. Yüksek strateji, ülkenin temel siyasal amacını gerçekleştirmek için bir milletin bütün imkanlarının, askeri güçlerin mobilizasyonu da dahil olmak üzere, koordineli bir şekilde yönetilmesidir. Başka bir deyişle savaş dönemindeki "uygulama halindeki siyasettir." Türkiye'nin böyle bir yüksek strateji başarısı göstermesinde, İnönü'nün zengin siyasal ve askeri birikiminin katkısının yüksek olduğu açıktır.
Sayfa 27
Reklam
Japonlar, Batı'nın sadece bilim ve teknolojisini alarak değil, batının akılcı, deneyci endüstri kültürünü hızla özümseyerek çağdaşlaşmış, bu benzersiz serüvende Batı Dünyasını bile geride bırakmaya başlamışlardır. Japonlar Batı bilim ve felsefesini alabilmek için Batıyı Batı yapan, temel düşünce ve felsefe eserlerinden başlamışlardır işe! Biz hala "Evrim mi Yaradılış mı'?" sorusu ile uğraşırken, Japonlar Darwin'in, Spencer'in,Descartes'in, Kant'ın bütün eserlerini geçen yüzyılda çevirmişler!
Örneğin sırf Mübeccel Hanım'ın ve İlhan Tekeli'nin dersleri için ODTÜ'de mimari master programına girdim. Daha çok evde de oturabilirdim, oturmadım. Evde çok otursaydım hiç kimseyi tanımazdım, daha az öğrenirdim. Gittim, onları tanıdım ve ilginç şeyler öğrendim.
İlhan Tekeli
Himayecilik sistemleri [hemşerilik grupları, dini tarikatlar] alenileşme mekanının oluşmasına olanak vermemektedir. Ayrıca sorumlu vatandaşın oluşmasına da engel oluşturmaktadır. Himayecilik sisteminde sorumluluk alan bireyden çok, devletin kaynaklarından, oluşturacağı ranttan pay almak isteyen, fırsatçı niteliği ağır basan birey vardır. Böyle bir ilişkiler sistemi içinde kamu mekanını büyük ölçüde devletin oluşturması ve işleyişini denetim altına alması kolaylaşmaktadır.
İlhan Tekeli
Türkiye’nin 50 yıllık kentleşme deneyi içinde kente gelen kitleler kentin olanaklarını önemli ölçüde kullanabilmekte, popülist siyasal politikalar içinde kent rantlarından pay alabilmenin yollarını bulabilmektedirler. Kendi kısa vadeli çıkarlarını düşünmek açısından bireyci olmuşlardır. Ama topluma karşı sorumluluk yüklenen yurttaşlar haline gelmemişlerdir.
Reklam
98 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.