Ölü bir dille konuşuyorum
Toprağa soluğumu bir kök gibi salıp usulca
Yumrukların gökyüzünü dövdüğü o çağlarda
Kala kala bir ben kaldım nasılsa
Kybele'nin son oğlusun, diyorlar bana
Çamurlara yatırıyorlar beni, üstüme tükürüyorlar
Şiirler okutuyorlar sonra
Dostlukları birer dekor olarak yaşanıyor
Kadınlarını hücrelerine dek üleşiyorlar
Caddelerinde irin akıyor dünyanın yarasından
El-bebek, gül-bebek, tüp-bebek çocuklar
Ders çalışıyorlar odalarında...
Kuş olmaya kanadım yok
Şair olmaya sözüm
Dilim sürçüyor
Çağım benim, çağım benim
Yenilmeyeceğim!
Sayfa 348 - Kırmızı Kedi Yayınevi, Üçüncü Basım, Kasım 2017, İstanbul