Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kampanya: Atsız Affedilmelidir! Atsız'ın hapse atılmasıyla ilgili ilk protesto bir Alman bilim adamından gelmiştir: Dr. Heinrich Georg Baum. 20 Kasım 1973'te Bon'daki Türkiye Büyükelçisi Vahit Halefoğlu'na yazdığı bir dilekçede olayı protesto ettiğini ifade ediyor, Cumhurbaşkanı'na da bir dilekçe yazdığını belirtiyor ve
Onun elinden verdiği KIMIZI içti(kuruluş osman yalanmış :d)
Osman Bey'in istiklalini alması ise 1299(1301(?)) yılında olmuştur. Bu da İlhanlı Gazan Han'ın Selçuklu Sultanı III. Alaeddin Keykubat'ı tevkif ettirerek Azerbaycan'a göndermesi olayı ile başlar. Selçuklu sultanının uğradığı bu ağır hakaret Selçuklu Devletinin sonu oldu. Selçuklu beyleri ve askerleri dağılarak mahalli Türk beylerine katılmaya başladılar. Bunların büyük bir çoğunluğu Bizans ucunda kurduğu kararlı idare ile ün salan Osman Bey'e katıldı. İlhanlı - Moğol hakimiyetine rıza göstermeyen göçebe Türk ve Türkmen boyları da Osman Bey'in topraklarına çekildiler. Böylece Osman Bey'in buyruğu altında oldukça kalabalık bir Türk gücü toplanmış bulundu. Bunların önde gelenleri dağılan devleti yeniden derleyip toplayacak, gerek Bizans'a, gerek Ilhanlılara karşı Türk ülkesini savunacak bir başkan olarak Kayı Han soyundan olmakla han olmaya hakkı ve liyakati bulunan Osman Bey'i seçtiler. Türk Oğuz töresine göre yapılan bu seçim bir törenle son buldu. Herkes birer birer Osman Bey'in önünde diz çökerek onun elinden verdiği kımızdan içti.
Sayfa 18
Reklam
Türk Kadını
Aynı XV. asırda Türkiye'ye gelen Fransız elçisi B.de la Broquère Türkmen kadınlarının erkeklerden kaçmadığını, çok güzel ve iffetli olduklarini anlatırken Dulkadiroğullarına bağlı 30.000 kadın süvari bulunduğunu, erkek gibi silah taşıyıp savaştıklarını söyler, ki Dede-Korkut destânının tasvirlerine tamamiyle uygundur.
Kısaca ve daha önce kitaplarımda ayrıntılarıyla geliştirdiğim, bir tür "Türkiye Yasası" haline getirdiğim bulgularımın birisinden söz etmek durumundayım: Moskova Büyükelçiliği, Washington ve CIA için, Türk diplomatlarını sınama yeridir. CIA, buraya bakar ve karışık dönemlerde, Türkiye Dışişleri Bakanları, Moskova Büyükelçileri'nden
Sayfa 425Kitabı okudu
Osman Gazi
Osman Gazi, Oğuzların kaya boyundandır, ancak Oğuzlar Müslümanlığı kabul edince boyları Türkmen adını almıştır. Kayılar beyaz tenli, kumral saçlı, ela gözlü insanlardır. Vücutça kuvvetlidirler, üstün ahlaklarıyla tanınırlar. Kayılar ırk vasıflarını ve ruhi asaletlerini muhafaza etmek için ne Moğollarla, ne Acem, ne Araplarla ve de Hıristiyan kavimlerle karışmışlardır. Anadolu'ya yerleşen Türkler, Türklüğün bütün seciye ve meziyetlerini muhafaza etmişlerdir. Ruhlarında yaşayan cihan hakimiyeti fikri hiçbir devirde sönmemiştir.
Sayfa 127Kitabı okudu
İlhanlılar sonrasında Yavuz zamanına kadar süren dört dalgada Türkmenler Azerbaycan'a gitmişler ve Doğu Anadolu onlardan boşalmıştır. Birinci Dünya Savaşı'nda Osmanlıları arkadan vuran Ermenilerin bir savunma tedbiri olrak bölgeden göçtürülmesiyle de Doğu Anadolu'da yeknesak tek etnik unsur olarak Kürtler kalmışlardır. Bu arada, Güneydoğu Anadolu'da pek çok Türkmen oymağının bin yıl zarfında Kürtleştiğini belirtmek gerek.
Sayfa 124 - Bu konuda çok çalışma vardır. Özellikle Yusuf Halaçoğlu'nun beş ciltlik Anadolu'da Aşiretler, Cemaatler, Oymaklar adlı eseri bugün Kürt olarak bilinenlerin geçmişte Türkmen kimliğiyle kayıtlı olduklarını açıkça göstermiştir. Toplu bir bakış olar
Reklam
H. İnalcık'a göre Osman Bey'in en büyük hedefi, eski bir Selçuklu payitahtı olmakla mensubu bulunduğu Türkmen dünya­sının nazarında kudsî bir şehir olarak hatıralarda hâlâ canlılığını koruduğu anlaşılan İznik olmuştur. Burası sürekli bir abluka ile kontrol altına alınmış; hatta denilebilir ki Bursa'nın elde edilişi, bu yolda bir atlama taşı olarak görülmüş; Bursa'nın 1326'da fethiyle yakın hale gelen bu hedefe, nihayet Orhan Bey tarafından ulaşıl­mıştır.
Sayfa 20 - Kitabevi YayınlarıKitabı okudu
Aşiret yapısı içinde giderek güçlendiği anlaşılan Osman Bey'in, bu savaşçı Türkmen gruplarından birinin lideri olarak sivrildiğine şüphe yoktur.
Bizans İmparatorluğu ve İlhanlılar
XIII. yüzyılın ikinci yarısında Yakın-Doğu'nun iki büyük siyasi gücü İlhanlılar ile Bizans İmparatorluğu arasındaki ilişkiler siyasi ve stratejik koşulların dayattığı zorunlu ittifaklık bağlamında gelişmişti. İlhanlılar Bizans'a dolaylı sorunlar yaratırken Bizans İlhanlılar için çok stratejik bir öneme sahipti. Moğol tazyiki ile
II. Murad kendi ailesiyle ilgilenmeye vermeye karar verdiğinde, Bizans împaratorluğu'nda durum böyleydi. Murad, oğlu Mehmed Çelebi'nin kendisinden düşük seviyeden bir kadınla beraberliğine son verip, politik açıdan da yararlı olabilecek bir evlilik yapması gerektiğine karar vermişti. Veliaht artık on yedi yaşındaydı. Osman hanedanında bu yaş evlilik yaşıydı. Sultan, Doğu Anadolu'nun ortasındaki Malatya ve Elbistan'ı yöneten Türkmen Dulkadir hanedanından Süleyman Bey'in zengin ve güzel kızlarını seçti.
Oğlak Bilimsel Kitaplar/ PDFKitabı okudu
253 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.