Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sonuçta 7. yüzyıla gelindiğinde Fars ve Bizans gibi iki süper devletin yanısıra, bunların kültürleri de insanların hayranlık ve ilgilerinin muhatabı olur. Böylesi özelliklere sahip Fars'ın, savaş alanında müslümanlara yenilse bile, kültüründe de aynı akıbete uğraması gerçekleşmez. Bundan dolayıdır ki, Fars'la yapılan savaşlar sonucunda elde edilen ganîmetler Medine'ye getirildiğinde Hz. Ömer'in ağlaması ve müslümanların geleceği ile ilgili endişeleri, İslâm açısından büyük tehlikenin önceden farkedilmesi ve bunun ifadesi olur. O yüce zat, askerî zafer sonucunda sevinip şükür secdesine kapanması gerekirken, ağlamış ellerini açıp dua ederek, bu kavmin şerrinin Müslümanlara vereceği zararı defetmesini Allah'tan dilemişti. Hz. Ömer'in korkusu maalesef gerçekleşir, hem de çok kısa bir sürede.
Öğretmenler!
Ordularımızın kazandığı zafer, sadece eğitim ordusunun zaferi için zemin hazırlamıştır. Gerçek zaferi, cahilliği yenerek siz kazanacak, siz koruyacaksınız. Çocuklarımızı ve geleceğimizi ellerinize teslim ediyoruz. Çünkü aklınıza ve vicdanınıza güveniyoruz!" Öğretmenler Gazi M. Kemal Paşa'nın ellerini öpmek için kürsünün önüne aktılar.
Reklam
Hayali olmayan kalıplar, ruhu olmayan hayaletler, birbirlerine dayandırılmış keresteler! Gençleri selvi gibi görürsün, ancak içlerini bilemezsin. İslâm'a zafer getirecekler de onlar değildir zaten. Bizler kuşkusuz İslâm için sahabe timsali adamlar istiyoruz. Sahabenin keskin görüşünü, ruhunu, azmini ve faziletini bugünlere taşıyacak yeni sahabiler bekliyoruz.
Sayfa 107Kitabı okudu
İslâm ancak güzel örneklikle zafer kazanabilir ve yayılabilir. O zaman insanlar, bir insanın üzerinde İslâm'ın somutlaşmış fotoğrafını görebilir. Nitekim ilk zamanlarda İslâm, işte böyle yayılmıştı.
Senin gibilere ölüm yoktur sevgili Eva, ne karanlık ne de ölümün gölgesi... Yalnızca altın şafakta batan sabah yıldızı gibi parlak bir batış, o kadar. Seninki savaşsız zafer, çekişmesiz taçtır.
"Yüz Savaşta yüz zafer kazanmak en mükemmeli değildir. En iyisi savaşmadan boyun eğdirmektir"
Reklam
İnsan kendi varlığını her gün biraz daha az kusursuz bir heykele benzetmek için boşuna gayret harcıyor. İçi bir zafer vehmiyle kabarırken, kaderin bile İblisçe kahkahası elinden çekicini düşürüveriyor.
Fareler ve İnsanlar
Lennie bu yumuşak sözleri fırsat bilip şöyle dedi : " Anlatsana yine ...Eskiden anlattığın gibi " Neyi anlatıyım?" "Öteki çocuklarla bizi ." George anlatmaya başladı: " bizim gibilerin ailesi yoktur . Biraz paraları olduğunda hemen harcayıp bitirirler .Onları düşünen tek bir kişi bile yoktur bu dünyada ..." " Ama biz öyle değiliz," diye sevinçle bağırdı Lennie ." Şimdi bizi anlatsana. " George bir an sustu ." Ama biz öyle değiliz " . Dedi sonra . " Çünkü.." " Çünkü sen varsın benim yanımda ve ..." " Ben varım senin yanında. Biz ikimiz hep birbirimizi yanındayız işte böylece bizi düşünen biri var bu dünyada," diye bağırdı Lennie zafer kazanmış gibi sevinçten yerine duramayarak.
Sayfa 113 - İletişim. Lennie ve GeorgeKitabı okudu
Muhakkak ki biz, her şeyden tenzih olan Allah Subhanehû ve Teâlâ'nın vaadine güveniyoruz. Herhangi bir şek ve şüpheye düşmeden kesin olarak Allah'ın şu sözüne inanıyoruz: "Müminlere zafer vermek Bizim üzerimize bir haktır." [Rum Suresi 47] Öyleyse bu vaat gerçekleşecektir.
Sayfa 157 - Köklü değişimKitabı okuyor
"Ne Kadar O Kadar" retoriği
"Ne kadar korku o kadar bunalım, ne kadar özgüven o kadar başarı, ne kadar cesaret o kadar özgürlük, ne kadar vatanseverlik o kadar güçlülük, ne kadar adalet o kadar huzur, ne kadar sosyal sermaye o kadar toplumsal barış, ne kadar çaba o kadar şans, ne kadar emek o kadar ücret, ne kadar sabır o kadar zafer, ne kadar inanç o
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.