Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
312 syf.
·
Puan vermedi
Selam arkadaşlar. Bugün size dikenler şehri serisinin son kitabı olan yılanlar bahçesi kitabından bahsedeceğim. Modern Dünya içersinde geçiyor. Bize sunduğu evren çok güzel. Yazarın yazım dili kurgunun sürükleyici olması beni kitabın içine çekti. Seri 3 kitaptan oluşuyor. Serinin her kitabı ince ve bölümleri kısa olduğu için hızlıca bitirmeniz mümkündür. Eğer fantastik seven okurlardansanız bu seriye bir şans verin derim.
Yılanlar Bahçesi
Yılanlar Bahçesi
C.N. Crawford
C.N. Crawford
Yılanlar Bahçesi
Yılanlar BahçesiC.N. Crawford · Olimpos Yayınları · 202461 okunma
155 syf.
10/10 puan verdi
·
30 saatte okudu
20.yüzyılın önde gelen psikiyatristinden biri olan Viktor E. Frankl'ın okuduğum ve beni etkileyen eserinden biri ve ayrıca dünyada 15 milyondan fazla satışı olan güzel bir eser.. Kitap İkinci Dünya Savaşı sırasında bir toplama kampında geçen olayları anlatmakta.İnsanı keşfetmeye ve insan psikolojisinin en derinliklerine inen bir kitap..Kitap;daha umutlu olmayı ve kamp esnasında özellikle umudunu kaybeden insanların durumunu en ince ayrıntısıyla anlatmış yaşamımızda umudun önemini göstermiş,asıl önemli şeyin yaşamın bizden ne beklediğini öğrenmemiz,yaşamın anlamı hakkında sorular sormayı bırakmamız,bunun yerine kendimizi yaşam tarafından her gün,her saat sorgulanan birileri olarak düşünmemiz gerektiğini öğretiyor. Kitaptan en beğendiğim ve can alıcı âdeta kitabın özeti olacak cümle ise şu oldu: "Yaşamak için bir nedeni olan kişi,hemen her nasıl'a katlanabilir."oldu.Bizlerinde hayatında bir anlam olması ve bu anlam çerçevesinde hedeflerimize yön verip o hayallere,hedeflere ulaşıp nasılllara katlanmak ümidiyle..
İnsanın Anlam Arayışı
İnsanın Anlam ArayışıViktor E. Frankl · Okuyan Us Yayın · 202335,4bin okunma
Reklam
Bir Güzelin Aşigiyim
Bir güzelin aşigiyim erenler Onun için taşa tutar el beni Gündüz hayalimde gece düşümde Kumdan kuma savuruyor yel beni Al gül olsam al gerdana takilsam Kemer olsam ince bele sarilsam Köle olsam pazarlarda satilsam Yarim deyi al sinene sar beni Abdal Pir Sultan\'im gamzeler oktur Hezaran sinemde yaralar çoktur Benim senden özge sevdigim yoktur Inanmazsan git Allah\'a sor beni Pir Sultan Abdal
48 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Kurabiyelerimi Kim Yedi?
Selaaaam Bayramdan hemen sonra çok sevdiğimiz Can ile Badem İz Peşinde serisinin yeni macerası "Kurabiyelerimi Kim Yedi?" ile geldim Daha önce babasının işi sebebiyle taşınmak zorunda kalan Can'ın, Badem'in kaybolması ile yaşadığı macerayı okumuştuk. Şimdi ise bu ikili mis kokulu kurabiyelerinin peşindeler.
Özge A. Lokmanhekim
Özge A. Lokmanhekim
'in kaleminden, her zaman fark yaratan Ege Karadayı'nın çizimleri ve çizimlerindeki ince detayları ile tabi ki Bade Baran 'ın dokunuşları sayesinde her sayfasında kendisine çeken bir kitap ortaya çıkmış yine 🩷 Bu kez Can bisikletten düşüp, kolunu kırıyor. Bu kaza sebebiyle maalesef hafta sonu oynayacakları basket maçına katılamayacak. Haliyle evde sıkılan Can'ın morali yerine gelsin diye annesi en sevdiği kurabiyelerden yapıyor. Can ve Badem kurabiyelerin mis kokusunu alır almaz mutfağa koşuyorlar ama tepsiyi bomboş buluyorlar. Peki koca tepsi kurabiyeyi kim yedi? Babası mı? Yoksa dedesi mi? Peki ya ablası olabilir mi? Ya da....!? Hadi bakalım bu maceraya siz de katılın. Bakalım Can ve Badem ile birlikte kurabiyeleri bulabilecek misiniz?
Kurabiyelerimi Kim Yedi?
Kurabiyelerimi Kim Yedi?Özge A. Lokmanhekim · Hep Kitap Yayınları · 20197 okunma
Rainer Maria Rilke
Birinci Ağıt Kim duyar, ses etsem, beni melekler katından? Onlardan biri beni ansızın bassa bile bağrına, yiterim onun daha güçlü varlığında ben. Güzellik güç dayandığımız Ürkü'nün başlangıcından özge nedir ki; ona bizim böylesine tapınmamız, sessizce hor görüp bizi yok etmediğinden. Her melek ürkünçtür. Kendimi tutar bu yüzden, yutkunurum.
Bir Annenin Gözyaşları Günlüğünden Alıntı
Bir ışık yakma bu satirlara aydinlanmasın sayfalar, annen seni hic iyilestirmicek, kiz cocucu. Oglumun bu hafta keyfi hic yerinde değildi. Birkac gundur yuksek atesi var. ustelik o hastalikla cebellesirken senin bahcede tek basina oynaman canimi fazlasiyla sıkıyor. Neden iyisin? dadına kiyafetlerini ince giydirmesini sana dondurma almasını soylrdim sen kalin kiyafetleri giymeyi sevmedigin icin ve dondurmaya bayıldığın icin bu duruma cok sevindin. Gunlerdir hasta olmani bekliyorum. suan moskovanın sogugunda bahcede duruyorsun. Oglum bu denli hastayken sen iyi olamazsın kiz cocugu. seni hic iyilestirmeyecegim
Reklam
Yükümde, sonsuza yüklü günüm var; Umudum, çilede nazlı bir bahar!.. Beni böyle sardı bu ince efkâr; Bir özge menzile, daldı bu gönlüm!..
Rıfat Ilgaz
Rıfat Ilgaz
155 syf.
7/10 puan verdi
·
16 günde okudu
Yine de Hayata Evet.
İnsanın Anlam Arayışı
İnsanın Anlam Arayışı
kitabı 2 bölümden oluşuyor. 1. bölümde yazarın Auschwitz kampında yaşadıklarını, gözlemlerini insan psikolojisini ele alarak anlatıyor. Kampa vagonlarda gelindiğinden, gaz odalarından, çalışma şartlarından, beslenme olanaklarından ve insanlar öldükten sonra onlardan kalan giysiler ve ayakabıların nasıl elde edilmeye çalışıldığına
İnsanın Anlam Arayışı
İnsanın Anlam ArayışıViktor E. Frankl · Okuyan Us Yayın · 202335,4bin okunma
272 syf.
·
Puan vermedi
Etkili İletişimin Önündeki 8 Engel
İnsanları anlamak, daha doğru iletişim kurabilmek için ince nüansları bilmek adına Kevin Hogan kitapları vazgeçilmezdir. Yazar, sözlü veya sözsüz iletişimi daha etkili hale nasıl getirebiliriz, iletişim kurarken yapılan büyük hatalar ve bunları nasıl önleyebiliriz onlara değinmiş. Amerika’nın önde gelen beden dili uzmanı olarak görülen Kevin Hogan engin tecrübelerini okuyucuya sıkıcı olmayan bir dille aktarmıştır. Diğer tüm kitaplarını okuyacağımdan hiç şüphem yok belki de iletişimimizi olumlu yönde geliştirmek adına herkesin bu tarz kitapları okumaya ihtiyacı var!
Etkili İletişimin Önündeki 8 Engel
Etkili İletişimin Önündeki 8 EngelKevin Hogan · Yakamoz Yayınevi · 2023357 okunma
Dakikalar geçikten sonra, "Bileklerim acıyor," diye acının yoğun olduğu bir sesle mırıldandım. Gözlerimi sulandırmayı başardığımda hayatımdaki en kötü şeyleri aklıma getirmiştim. “Canımı acıtıyorsun! Gerçekten canım çok yanıyor. İp çok ince ve bileklerim kesildi!" Gözyaşlarım sicim sicim akıp, yanağımdan yol almıştı. İnci gibi dökülen damlalar yanaklarımı ıslatırken ona gerçekten acı çekiyormuş gibi baktım. Bronz'un bu sefer dikkatini çekmiş olmalıyım ki oturduğu yerde dikleşti. "Bakayım sana," dedi. Bana doğru yaklaşmış, parmakları çenemi kavramıştı. Gözlerimin içine uzun uzun baktı. Boşta kalan elini gömleğinin cebine yerleştirip siyah bir mendil çıkarttı ve gözlerimin altını sildi. Ona irileşen gözlerle bakarken, tenime yavaşça sürttüğü mendille ıslak olan her yeri silmişti. Geriye yaslandığında ellerini koltuğa yerleştirdi. "Yolculuk boyunca ağlasan da zırlasan da seni hiçbir şekilde çözmeyeceğim Hisar, inanmıyorum sana. Gözyaşlarını boş yere akıtma, yanakların ıslatınca kurulamak zorunda kalıyorum ve bunu istemiyorum." "Nesin sen böyle? Niye bana iyi davranıyorsun?" diye sorduğumda kalbimdeki sızının varlığı arttı. "Nasıl akan göz yaşımı silecek kadar ince düşünceli biri olabilirsin?" "Sana demiştim Hisar, benim hiç acelem yok. Yavaş yavaş birbirimizi tanıyacağız."
Sayfa 157 - Hisar ve Bronz
179 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.