Su gibi dili ve mükemmel kurgusu ile beni kendine hayran bıraktı bu kitap.
Karakter analizleri, psikolojik çözümlemeleri kurguya ayrı bir derinlik katmıştı.
Ada, Tuna, Aras ve Meriç’in çocukluklarından itibaren hayatlarına tanık olmak siz de aileden biriymişsiniz gibi sıcacık bir duyguyla sarıyor insanı.
Aşkın her halini, iç savaşın birey ve toplum üzerindeki yıkıcı etkilerini, cinsiyetçi zihniyeti, cinsel tercihleri, ırkçılığı, siyaseti, sanatı, edebiyatı ve daha birçok konuyu nahif ve içten bir dille irdelemiş yazar bazen Tuna’nın sayıklamaları bazen de geçmişte yaşadıkları üzerinden.
Şair Doğan Gökay’da unutulmaz karakterlerdendi şüphesiz.
Hüzünlü, etkileyici ve unutulmaz bu roman içtenlikle tavsiyemdir