192 syf.
·
Puan vermedi
İNANCA GİDEN YOLUN HİKAYESİ
İnançsızlık buhran ve bunalımı ile bir arayışa yönelen bir kadının imana ulaşma öyküsü. Kemal TAHİR den aldığı veciz tesbitlerle arayışına başlıyor .Bunalımlı bir dönemden sonra Muhittin Arabinin Fusul Hikem adlı eseri ile irkilip şifa buluyor.
Delilik Ülkesinden Notlar
Delilik Ülkesinden NotlarAyşe Şasa · Ketebe Yayınları · 20231,308 okunma
Terminalde dostunla beraber sohbet edersin yarım saat. Sonra otobüs gelir ve cam kenarını can dostuna verir gece yolculuğuna başlarsın. Lüleburgazdan Bursa'ya doğru yol alırsın. Saat 01:00 gösterirken İstanbul'dan geçersin. Geçerken İstanbula bir tebessüm bırakıp gecenin nuruna bir yazı yazarsın. Sabah Bursa'ya varıp bir çorba içersin. Araba sahibiyle pazarlık yapıp can dostuna arabayı alıp tekrar yola düşersin. Yol boyunca dostum dediğin insan sevinçten havalara uçup sürekli annesini ve ablasını görüntülü arayıp durmadan arabayı uyguna aldığımızı dile getirir. Defalarca bana dualar eder. Annesine saat geçte olsa uyuma gelince arabayla tur atalım der. Sonra o heyecanla beni evime bırakıp gider. Ertesi gün annesini Edirneye götürür. Ben aramam o gün. Sonraki gün merak eder ararım ve ağlamaklı bir ses tonu yankılanır kulaklarımda. Buz kesilir dilim yutkunur. Tek cümleye odaklanır kulaklar(kanser). Şaşar kalırım. Ertesi gün gelir yanına dostun. Hiç konuşmadan sarılır ve hıçkıra hıçkıra ağlar. Yine donarsın hiçbirşey diyemezsin. Dostunun yüreğinde biriken ağıtı iliklerine kadar hissedersin. Oturur oturtursun. Sessizleşir dünya ve herşey bir anda anlamsızlaşır. Yoldan geçen insanların hararetli konuşmaları, kahkaha atmaları, telaşlı halleri, vb. herşeyi garibseyip durursun içinden. Dostumun konuşurken dudaklarının titremesine şahit olmak ne kadar zor bir duygu. Teselli etmek için cümle kuramamak daha acı. Allah herkese hidayet versin. Kimseye sahit olduğum bu hüsranı yaşatmasın🥺🥺
Reklam
İslam'dan uzaklaşma aşamaları..
-Bir sebeple İslami hassasiyet taşıyan insanlara kırgınlık/dargınlık(Genelde onlara belli edilmiyor; her şey yolunda imajı veriliyor; tavşan dağa küsüyor dağın haberi olmuyor) -Yalnızlaşma, çevreden uzaklaşma -Şeytan boş durur mu; -İslami hassasiyetlerin zayıflaması -Hassasiyetleri zayıf veya seküler yeni çevreler edinme -Onlarla bir aradayken dünyevî zevklere imrenme/kendini ezik hissetme -Gösteriş budalalığı/beğenilme arzusu.. -İbadetlerden kopma, uzaklaşma; dine eleştirel bakış -Dinden ve dindarlardan nefret etmeye doğru bir süreç.. Sürecin hangi aşamasında olursanız olun; bu dinin sahibi Allah'tır. Beklentiniz insanlardansa hüsrana uğrarsınız. Ne kadar dibe düşerseniz düşün Allah'tan ümidinizi kesmeyin, daima Allah'a yaklaşma kaygınız olsun.. Salih insanlara karşı kalbinizde olumsuz duygular uyanmışsa telafi etmenin yollarını arayın, bu şeytanın oklarından bir oktur..
96 syf.
·
Puan vermedi
İnsanı 90 sayfada varoluş sancılarına gark eden, bilincin -aslında farkındalığın- ne büyük bir lanet olduğunu açıkça hissettiren bir kitap. Tolstoy gibi olanların ızdırabı bitmez. Arayış içinde geçen koca bir ömür ancak netice itibariyle bir cevap bulamamak. Belki de zaten cevap diye bir şey yoktur. Yolun, hedeften daha güzel olması gibi anlam arayışı da onu bulmaktan daha evlâ olabilir mi? Kim bilir? Kesin olan bir şey var ki bu tam bir buhran demek...
İtiraflarım
İtiraflarımLev Tolstoy · Antik Kitap · 201623,3bin okunma
Kötümserlik-İyimserlik
Kötümserlik, insanlara iyimserlikten daha akıllıca ve daha olası gelir. Birine her şeyin harika olacağını söyleyin, muhtemelen sizi umursamaz veya şüpheyle bakar. Fakat tehlikede olduğunu söyleyin, bütün dikkatiyle sizi dinleyecektir. Akıllı biri bana gelip de, gelecek yıl 10 kat değerlenecek bir hisse senedi bildiğini söylese, saçmalık der geçerim. Saçma sapan biri bana gelip de, benim elimdeki bir hissenin muhasebe hilesi çıktığını ve şirketin batmak üzere olduğunu söylese, bütün randevularımı iptal eder ve ağzından çıkan her sözcüğü can kulağıyla dinlerim. Diyelim ki, büyük bir durgunluk dönemindeyiz ve gazeteler sizi arayıp görüş istedi. Ortalama bir büyümeye doğru gittiğimizi söylerseniz, kimsenin özellikle umurunda olmaz. Yeni bir Büyük Buhran'a yaklaştığımızı söylerseniz, televizyona çıkarsınız. Buna karşılık iyi zamanların geleceğini veya piyasaların işleyişine devam edecek bir manevra alanı bulunduğunu anlatırsanız ya da bir şirketin büyük bir potansiyeli olduğundan söz ederseniz, yorumcuların ve izleyicilerin ortak tepkisi, sizi ya bir satıcı olarak görmek ya da komik bir şekilde riske karşı kayıtsız biri olarak yorumlamak olur. Yatırım bültenleri sektörü bunu yıllardır biliyor ve hisse senedi piyasalarının geçtiğimiz yüzyılda (kar payları dahil) 17,000 kat arttığı bir ortamda faaliyet göstermelerine rağmen, bugün sektör kıyamet tellallığı yapan kahinlerle dolu.
Sayfa 239
Atatürk'ün Diktatörlüğü
Ben şunu savunuyorum: Atatürk diktatördü. Buna hayır diyen tarih bilmiyor demektir. Ama hürriyeti öğretebilmek için bazen diktatörlük gereklidir. Sen bin sene hürriyeti hiç tecrübe etmemiş bir topluma hürriyeti bir tercih olarak takdim edemezsin. Hüsrana uğrarsın. Bugün dahi Türk toplumunun hür olmayı öğrendiğini zannetmiyorum. Siyasi tercihler
Reklam
278 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.