A/D/A/L/E/T
Diyojen aradı gün boyu
Ben de çıktım arıyorum
O bulmadı biliyorum
Boşuna mum yakıyorum!..
Havaya çizilir mi resim?
Sular yokuşa akar mı?
Fetvayı peşin almış
Boşuna mum yakıyorum!..
Aptalı çoksa devranın
Arşa çıkar feveranım
Bir bitmeyen cereyanım
Boşuna mum yakıyorum!..
Sözüm kalem gibi doğru
Soysuzlara düşmez yolu
Aydın da softanın solu
Boşuna mum yakıyorum!..
Deli Filozof
Gülmek için bir sebep istiyordu dudaklarım. Kalbim atmayı hak etmek için bir mana arıyordu. Ellerim ben daha düşünmeden açılıyordu arşa doğru. Bir olana, Tek olana sunuyordum kendimi. Bomboş ve kimsesiz olan umutlarımı ona bağlıyordum. O varsa yaşamak için umut vardı.
Sayfa 11 - Dokuz YayınlarıKitabı okudu
yokum şimdi ülkesinde gözlerinin, turnalar yok
güneş yok, yıldızlar yok, çeşmeler yok, aynalar yok
bulamıyorum kendimi, neyi arasam ben yokum
yokum nice özel kelam okusam da lügatinde
harfler yok, heceler kayıp, cümleler yok, kurumuş dil
öyle karanlık ki sana doğru dünya, sönmüşüm bil
Sayfa 149 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Biraz konuşalım mı?
Bu paylaşımlarımız gerçek hayata geçmezse her şey havada kalacak. Bir yerden sonra konuşmadığımız beklentilerimiz burdan arşa yol olacak. Bu yolda ezilme ihtimalimiz çok yüksek. Doğru zaman, doğru hamle yok aşkta. Anlayış var, iletişim var, özveri var. Senin beklediğin doğru zaman olmayacak çünkü doğru zamanlar risk alınarak yaşanır.
Nacizane fikirlerim.
Sana verilmiş hazineyi bulmak için dışarıda aramayı bırak.. Hazine sende gömülü.. Toprağını kaz yüreğine doğru… Oraya indiğinde arşa çıktığını fark edeceksin. Gönlüne indikçe yükseleceksin.
Sayfa 33Kitabı okuyor
Müctehid İmam Ebu Amr Abdu’r-Rahman bin Amr el-Evzai’nin İ’tikadi Görüşleri
اعْتِقَادُ أَبِي عَمْرٍو عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ عَمْرٍو الْأَوْزَاعِيِّ
315 - أَخْبَرَنَا الْحَسَنُ بْنُ عُثْمَانَ , قَالَ: أَخْبَرَنَا أَحْمَدُ بْنُ حَمْدَانَ , قَالَ: حَدَّثَنَا بِشْرُ بْنُ مُوسَى , قَالَ: حَدَّثَنَا مُعَاوِيَةُ بْنُ عَمْرٍو , قَالَ: حَدَّثَنَا أَبُو
Bu durumda biz Müslümanlar, vakit çok geç olmadan kendimize gelerek üzerimize serpilen ölü toprağından silkinip yeniden bir araya gelmeli ve ecdadımızın bizlere teslim ettiği İslam sancağını yaşadığımız bütün beldelerde ait olduğu yüce arşa doğru yeniden yükseltmeliyiz: “Oysa büyük arşın sahibi olan Allah’tan başka tanrı yoktur.” (Neml, 27/26)
Ahh! Bir açabilsek...
Eğer "gönül" sır dağarcığının ağzını bir açarsa, can arşa doğru koşup gitmeye başlar.
Silkelen!..
~•~
“...üzerimize serpilen ölü toprağından silkinip yeniden bir araya gelmeli ve ecdadımızın bizlere teslim ettiği İslam sancağını yaşadığımız bütün beldelerde ait olduğu yüce arşa doğru yeniden yükseltmeliyiz.”
~•~
Eğer "gönül" sır dağarcığının ağzını bir açarsa, can, arşa doğru koşup gitmeye başlar.
• Eğer, gizli sır, söylenebilseydi, o sırra tahammül edemezdi de bu cihan yanardı.
Sana verilmiş hazineyi bulmak için dışarıda aramayı bırak… Hazine sende gömülü… Toprağını kaz… yüreğine doğru… Oraya indiğinde arşa çıktığını fark edeceksin… Gönlüne indikçe yükseleceksin…
Eğer "gönül" sır dağarcığının ağzını bir açarsa, can, arşa doğru koşup gitmeye başlar.
Gönül, Tanrı sırları dağarcığını açarsa can, arşa doğru süratle koşar gider.
Dört Kapı ...
Bir sualim var sana ey dervişler ecesi,
Meşayih ne buyurur, yol haberi nicesi?
Vergil suale cevap, tutalım olsun sevap,
Şule kime gösterir aşk evinin bacası.
Evvel kapı şeriat emri nehyi bildirir,
Yuya günahlarını her bir Kuran hecesi.
İkincisi tarikat kulluğa bel bağlaya,
Yolu doğru varanı yargılıya hocası.
Üçüncüsü marifet can gönül gözün açar,
Bak mana sarayına arşa değin yücesi.
Dördüncüsü hakikat ere eksik bakmaya,
Bayram ola gündüzü, kadir ola gecesi.
Bu şeriat güç olur, tarikat yokuş olur,
Marifet sarplık durur hakikattır yücesi.
Dervişin dört yanında dört ulu kapı gerek,
Nereye bakar ise gündüz ola gecesi.
Sayfa 348Kitabı okudu
Ve yeniden doğmak ölüm çağında
Gitmek zamanıdır öteye doğru
Çağrı bekliyorum, sade bir çağrı